can yücel

entry1112 galeri48 ses2
    754.
  1. o kadar doluyum ki
    anlatsam ;
    anlamazsın boşluğumu.

    can yücel.

    dizelerinin sahibi usta kişilik.

    edit : şiiri kafadan attım lan tamam.
    0 ...
  2. 753.
  3. ''ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına...
    hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa
    demiş ki suya: gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol...
    su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; yüreğim sana armağan...
    sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
    zamanla su, buhar olmaya; ateş, kül olmaya başlamış. ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
    baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
    ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu...
    bir gün gelmiş, suya varmış yolu bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. ama gitmenin yitirmek olmadığını...
    ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. işte o zamandan beridir ki: ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş.. ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş...''
    1 ...
  4. 752.
  5. "ben şiiri ciddiye almıyorum ki zaten, yeter ki şiir beni ciddiye alsın! davetsiz misafirdir, pat diye gelir o. ya bir afrika menekşesini ya ölen bir delikanlıyı bahane eder, oturur karşıma... kaldırabilirsen kaldır artık''

    can yücel
    0 ...
  6. 751.
  7. "şunları bir araya toplayayım.
    bir güzel muhabbet edelim" diye düşündüm.

    mutfak işinden de anlarım.
    donattım sofrayı.
    bayağı uğraştım.
    hepsinin, ayrı ayrı ne
    yemekten, ne içmekten
    hoşlandığını iyi bilirim.
    bayağı da para gitti.

    birinin yediğini öbürü yemez.
    ötekinin içtiğini beriki içmez.
    dört kişilik sofra kurdum.

    mumları da yaktım.
    bak hepsi, erick satie severdi.
    hatırladım.
    müziği de ayarladım.

    geldiler.

    20 yaşında ben,
    35 yaşımda ben,
    40 yaşımda ben ve
    bugünkü ben dördümüz.

    birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
    kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
    yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
    kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.

    yatıştırayım dedim.
    "sen karışma moruk" dediler. büyük hır çıktı.
    komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
    yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.

    evin de içine ettiler.

    bende kabahat.
    ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine ...

    can yücel
    3 ...
  8. 750.
  9. mezarı datça'da bulunan şair. ayrıca oyuncu uğur yücel ve derya alabora çiftinin oğullarının adı.
    0 ...
  10. 749.
  11. 'Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik' dizesiyle ağzıma sıçan büyük adam.
    0 ...
  12. 748.
  13. özür dileyerek; ne kadar lümpen varsa taraftarlığını üstlenir kendisinin, sevmem, seveni de sevmem, yüzeysel şair mi olur lan!!
    2 ...
  14. 747.
  15. ne güzeldir asr-ı saadet gidişin
    sevişin evlatlarım sevişin
    size ne dünyanın kederinden gamından
    nasılsa hür çıktınız ananızın amından

    anonymous
    0 ...
  16. 746.
  17. sözcükler can yücel i özler oyunundan alıntıdır.

    bir gün babayı üniversitenin birine türk edebiyatı hakkında konferans vermek üzere çağırırlar ama tek çekinceleri onu dinlemeye gelecek olan bir sürü dekan ve üniversite rektörünün de oluşudur malum baba küfürlü konuşur.. ve üniversiteye gideceği gün baba hiç alışkanlığı olmamasına rağmen takım elbisesini çeker ve başlar anlatmaya nazım ı anlatır namık kemali tevfik fikreti anlatır.. konferans boyunca agzından tek bir küfürlü kelime çıkmamıştır fakat konferansın sonunda tam içeri gidecekken döner ve der ki:

    kafanızı siktiysem kusura bakmayın!
    2 ...
  18. 745.
  19. ellerim uzuyor sanki
    baharda dallar
    gözlerim açılıyor
    baharda badem
    aklım koşuyor koşuyor
    güneşe doğru
    ayçiçekleri içinden
    datça'ya

    özlem - can yücel
    0 ...
  20. 744.
  21. bağlanmayacaksın bir şeye
    öyle körü körüne
    “o olmazsa yaşayamam” demeyeceksin
    demeyeceksin işte
    yaşarsın çünkü
    öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki
    çok sevmeyeceksin mesela
    o daha az severse kırılırsın
    ve zaten genellikle o daha az sever seni
    senin o'nu sevdiğinden.

    çok sevmezsen çok acımazsın
    çok sahiplenmeyince
    çok aitte olmazsın hem
    çalıştığın binayı
    masanı, telefonunu, kartvizitini
    hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.

    gökyüzünü sahipleneceksin,
    güneşi, ayı, yıldızları
    mesela kuzey yıldızı
    senin yıldızın olacak
    “o benim” diyeceksin
    mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin..
    mesela gökkuşağı senin olacak

    illede bir şeye ait olacaksan,
    renklere ait olacaksın,
    mesela turuncuya,
    yada pembeye,
    ya da cennete ait olacaksın.
    çok sahiplenmeden
    çok ait olmadan yaşayacaksın
    senin değillermiş gibi davranacaksın
    hem hiçbir şeyin olmazsa
    kaybetmekten de korkmazsın
    onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın
    çok eşyan olmayacak mesela evinde
    paldır küldür yürüyebileceksin
    ille de bir şeyleri sahipleneceksen
    çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin

    hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi
    hem de hep senin kalacakmış gibi hayat
    ilişik yaşayacaksın
    ucundan tutarak..

    can yücel - bağlanmayacaksın
    2 ...
  22. 743.
  23. siz hiç bir damla yağmurla bir tuttunuz mu dünyayı
    birden çıplak başınıza damlayan
    sonra bir sağanak
    ayaklarınızı ıslatan
    üstlüğünüzü geçip teninize işleyen
    bir medar yağmuru
    sonra bir ebemkuşağı
    geçin o kemerin altından öbür dünyaya
    sessizce...

    seslerin sessizliği xiv - can yücel
    0 ...
  24. 742.
  25. ruhum sıkılıyor
    keşke bir pencere camı olsaydı da o meret
    su kovasına vurup arap sabununu
    oğaydım oğaydım şiir bezimle
    ne kadar cam varsa ne kadar cam
    altından güzel bir dünya çıkar diye...

    can yücel
    0 ...
  26. 741.
  27. karşı masadan çağırdılar, "buyrun" dediler
    "keyfim yok" dedim bağışlayın, "başımı dinleyeceğim biraz"
    sen misin diyen, bir curcunadır koptu
    ne kalabalık, ne kalabalıkmış yarab başım!
    bunca ayıp, bunca kayıp, bunca ölüm!

    attım kendimi dışarı, karıştım şarlo'nun yalnızlığına
    uçuyorum şimdi barbaros bulvarı'ndan aşağı
    üstümde insanlar, ne güzel, ve ayaklarımın aldında deniz!

    sana da söylüyorum hep, teo,
    başını dinleyeceğine, al başını git uzağa!

    can yücel - dinleme başını!
    0 ...
  28. 740.
  29. derin acılar gökyüzünün yırtılmasıdır ortadan
    kirli beyaz patiska bir çarşaf say
    üstünde aşkınla yıllarca seviştiğin,
    kalk borusu çalan bir borazan
    öfkeden ayçiçekleri açtıkça yüreğinde
    en iyisi çapalamak çapalamaktır toprağı
    güneşi yeniden dikip göğertmek için
    mızrak mızrak mızraklar boyu,
    her şey ve hiçbir şey olmamışçasına
    yolun kenarına nedense oturmuş
    bebeğiye konuşan küçük bir kız tut ki
    yeni hiroşima'lardan kalma

    can yücel / gezintiler - 20
    0 ...
  30. 739.
  31. 738.
  32. Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem
    de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak.

    can baba
    0 ...
  33. 737.
  34. 1972 yılında bugün 'Küba'da Sosyalizm ve insanlar' adlı kitabı çevirdiği için 7.5 yıl hapis cezasını yatmak üzere cezaevine girmiş üstad.
    1 ...
  35. 736.
  36. Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

    Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

    Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
    ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

    Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
    Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...

    Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
    Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

    Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
    Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

    Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
    Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

    Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
    Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

    Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
    Nereden bileceksin?

    Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.
    Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sArhoş olmazdım.
    Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..

    Ama sen hiç benimle olmadın ki...
    YA aklıN BAŞKA YERLERDEYDi YA YÜREĞiN...

    Can YÜCEL
    1 ...
  37. 735.
  38. türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi şairlerindendir.
    0 ...
  39. 734.
  40. adam cidden her hal ve duruma göre şiir yazardı;

    sen hiç görmediğin birinin gözlerini
    hergün her saat anımsadınmı..?
    hiç tutamadığın elleri aradın mı.....?
    hiç koklayamadığın tenin kokusunu
    bu kadar yürekten hissettin mi..?
    hep o kokuyu birgün içine çekeceğini
    hayal ettin mi..?
    bütün imkansızlıklar içinde umut edebildin mi..?
    sen hiç sevdin mi asla senin olmayacak birini..?
    tüm yüreğinle istedinmi asla olmayacağını bile bile...!

    umut ettinmi yalvardınmı allah'a
    bir tatlı sözüyle yüzünde güller açtımı..?
    en basit sözcükler bile
    sadece onun dudaklarında anlam buldumu..?
    sesini duyunca gözlerindeki ışığı
    kilometrelerce ötedekiler bile farkettimi..?
    sen hiç sevdin mi asla senin olmayacak birini..?
    gözlerin değil yüreğin ağladımı onun için
    dudakların başka söz söylerken

    yüreğin dudaklarına inat "o"nun adını haykırdımı..?
    ondan haber alamadığın günün zindan oldumu..?
    sen hiç sevdin mi asla senin olmayacak birini..?
    seni umursamadığını anladığın an yaşamın anlamanı yitirdimi..?
    isyan ettinmi onsuz doğan her güne
    onu sana getirmeyecek olan bir sonraki güne
    ve inatla bekledinmi..? asla gelmeyecek olan sevgiliyi..!
    sen hiç sevdin mi
    asla senin olmayacak birini..?
    çaresizliğin ne olduğunu en derinden hissettinmi..?

    ruhun şaad olsun can yücel baba.
    2 ...
  41. 733.
  42. bugün büyüklüğünü bir kez daha anladığım, şiir sevmeyen bana şiir sevdiren üstad.

    (bkz: seninle olmanın en güzel yanı)
    1 ...
  43. 732.
  44. ağıt

    dün gece seyrimde gördüm cerenim.
    kızlar ne kadar çok seviyorlarmış ki seni
    mosmor olmuş gülyazısı bedenin

    mosmor olmuş gülyazısı bedenin
    düşmüş sanki erguvanlar içinde
    en genç burcu yıldızdan bir kalenin

    en genç burcu yıldızdan bir kalenin
    uçmuş sanki uçsuz bir uçuruma
    gökyüzünün çakır gözlerinden

    gökyüzünün çakır gözlerinden
    düşmüş bir damla, bir deniz feneri
    işınlarıyla şile bezlerinin
    güdüyor çobansız kalmış tekneleri
    1 ...
  45. 731.
  46. 5 BARDAK VODKADAN SONRA KIVAMINA GELDiĞiM ŞAiR. HiÇ ÖLME EMi SEN!
    4 ...
  47. 730.
  48. can yücel bu dönemde az bulunan şairlerden bir tanesidir. şiirleriyle melankolik bir havaya girilir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük