tayyip kendisine bildiğin darbe yapıyor demiş. yahu tamam öfke krizlerindesin, sağlıklı düşünemeyebilirsin anladık da arkadaş bu gerekçelerle dava açılır mı? üstelik de cumhurbaşkanı sıfatıyla. yahu bir insan kendini bu kadar baltalayabilir mi? kendi bacağına sıkmaktır bu. aferin devam et. hırsız oğlum minare okur döner döner bir daha okur bunu da ben uydurdum amk. cuk oturdu.
Mesleğini yaparken kimsenin hakkını yemedi. Tayyip Erdoğan dahildir buna…
2003-2004 yıllarında omuz omuza verip çıkarttığımız “Milliyet-Popüler Kültür” ekinde siyasette hızlı bir yükseliş grafiği çizen Başbakan Erdoğan üzerine, bu yükselişin altyapısında yer alan en önemli unsur saydığımız “kültür”e odaklaşan “Can Dündar/Tayfun Atay” imzalı ortak yazımızda (27 Mart 2004) Erdoğan’ı tanımlamak üzere konulmuş başlık şu: “Derin Türkiye’nin lideri”!..
Erdoğan’ı kitle kültürünün siyasetteki temsilcisi, o kültürün hem ürünü, hem taşıyıcısı olarak değerlendirdiğimiz bir eleştirel-çözümleme olan bu yazıda Can’ın Erdoğan’a ilişkin kaleme aldığı bazı satırları aktaralım:
“Evet, bıçkın delikanlı, ama aynı zamanda Nakşi terbiye almış. Babasını üzdüğü zaman eğilip ayakkabılarını öpen bir çocukluktan geliyor.
Hem tekke adabına aşina; hem sokak kabadayılığına...
Mesleğini yaparken kimsenin hakkını yemedi. Tayyip Erdoğan dahildir buna…
2003-2004 yıllarında omuz omuza verip çıkarttığımız “Milliyet-Popüler Kültür” ekinde siyasette hızlı bir yükseliş grafiği çizen Başbakan Erdoğan üzerine, bu yükselişin altyapısında yer alan en önemli unsur saydığımız “kültür”e odaklaşan “Can Dündar/Tayfun Atay” imzalı ortak yazımızda (27 Mart 2004) Erdoğan’ı tanımlamak üzere konulmuş başlık şu: “Derin Türkiye’nin lideri”!..
Erdoğan’ı kitle kültürünün siyasetteki temsilcisi, o kültürün hem ürünü, hem taşıyıcısı olarak değerlendirdiğimiz bir eleştirel-çözümleme olan bu yazıda Can’ın Erdoğan’a ilişkin kaleme aldığı bazı satırları aktaralım:
“Evet, bıçkın delikanlı, ama aynı zamanda Nakşi terbiye almış. Babasını üzdüğü zaman eğilip ayakkabılarını öpen bir çocukluktan geliyor.
Hem tekke adabına aşina; hem sokak kabadayılığına..
Yürüyüşünde hem bir tarikat erbabının tevazuu, hem de bir kenar mahalle delikanlısının ölçüsüz özgüveni var.
Okuduğu şiirden hapse girecek kadar dikkafalı; ama içeri girerken ‘Vur de vuralım’ diyenlere ‘Oyuna gelmeyin’ diyecek kadar temkinli...
Evde ailesi Bayhan’ı (dönemin popüler popstar yarışmacısı) destekliyor, ama o Bayhan’ı protesto için jüri üyeliğini terk eden Deniz Seki’yi telefonla kutluyor.
Aynı anda iki uca birden savrulan bu nitelikleri, onu hem ‘gariban’la, hem ‘aydın’la buluşturuyor ve ‘ortalamanın temsilcisi’ haline getiriyor.”
***
2004’ten 2015’e, “neredeeen nereye” demeyin!..
Can, o zaman da hayata, ülkesine, Erdoğan’a baktı, doğru olanı yaptı-yazdı.
Bugün de hayata, ülkesine, Erdoğan’a bakıyor ve doğru olanı yapıyor-yazıyor.
Yanlışlık, haksızlık, hakkaniyetsizlik, “Derin Türkiye”nin lideri olmak için çıkılan yolda, Türkiye’yi derinden bir yarılmanın, kırılmanın, parçalanmanın eşiğine getiren iktidar zehirlenmesinde…
Ne diyelim, şimdi Can’ın canına kast eden irade, onun yukarıdaki Can’dan değerlendirmelerini alıp yastığının altına koysun ve “huzur”la, rahat rahat uyusun!..
***
Can’la “Marmara Spor”dan beri hep aynı takımdayız! Ankara’da, Sıhhiye-Marmara Sokak’ta başlayan mahalle arkadaşlığından Atatürk Lisesi’nde sınıf arkadaşlığına, sonrasına ve bugüne kadar…
ilk-gençlik aşklarını da, ilk isyan duygularını da, ilk siyasi dayakları da birlikte tattık.
Annelerimizin-babalarımızın bir kısmını toprağa verdik, kalanlarla ve çocuklarımızla bu memlekette yaşamaya, bu toprakların bizim yetişmemize, “insan olma”mıza katkısının karşılığını vermeye devam ediyor, onun hakkını ödemeye çalışıyoruz.
Can, ne yapıyorsa bunun için yapıyor-yazıyor.
***
ilk tanıştığımızda 10 ve 11 yaşlarındaydık. Onların apartmanının arka bahçesinde, minyatür sahada top oynamak üzere bir araya gelmiş “mahalle bebeleri” olarak…
ikimiz de orta 1’deydik ve sömestr tatilinde…
ilkin okullarımızdan konuştuk ve ben ona “karne nasıl” diye sordum.
Yeni tanışmanın verdiği bir yüzeysel çekingenlik, ama derinden de bir sıcaklıkla “Teşekkür’e geçtim” dedi.
Sonraki dönemlerde “Teşekkür”, “Takdirname”lere dönüştü.
Can o günden bugüne hep teşekküre geçti, takdir aldı.
Tayfun Atay / cumhuriyet.
bu aralar sanırsın diyarbekir ciğeri yemiş. ilkeli bir duruş sergiliyor şu sıralar.gazeteci ve gazetecilik nasıl olmalıdırın cevabıdır kendileri.
lakin şunu da söylemeden edemicem. hani küçükken köyde kavga ederdik ana-avrat düz giderdik ya işte o kavgalara bazen hafta sonları şehirden gelen memur çocukları da karışırdı. biz böyle yarrrraaamm falan derken o da sadece ''ben de seni.'' demekle yetinirdi. işte bu can dündar öyle biri. adam ana avrat küfretse de insan pek incinmiyor.
ışide silah taşıyan tırları ortaya çıkardığı için hakkında hapis cezası istenen usta gazeteci. bok atacağınıza dikkate alsaydınız bugün suruç ta böyle bir patlama yaşanmayacaktı.
geçen gün 30 tanesi eşşek cennetine giden çakma solcu terörist enikleri için çok üzülen şahıs.
savcı kiraz için şunu demişti,
"Bu eylem nasıl biterse bitsin çıkarılacak tek ders var: çocukları vurmayın, annelerini yuhalatmayın"
eh, keser döner sap döner değil mi can?
şu eniklerin itlaf edilmesiyle ilgili şunu demeliyiz o zaman,
"bu eylemden çıkarılacak tek ders var; sizin o emdiğiniz terörist eniklerini de sikertecek başka teröristler çıkar elbet"
Uzmanlık alanı kemal atatürk . Bu günlerde gazete Müdürlüğü yapmakta. Müdürü olduğu gazete Kemalizm in kutsal yayın organı. Bu adamın bize yıllardır Atatürk ü anlattığına inanamıyorum. Neyse sayesinde Kemalistlerin ne kadar koyun bir topluluk olduğunu anladık. http://m.ensonhaber.com/haber.php?id=372335
kürtsever, liberal, yanisi anlayacağınız tipik türk aydını bir gazeteci. rahmetli ilhan selçuğun zamanında yönettiği gazetede onun koltuğunda oturması hatta bütün gazeteyi kendi kokuşmuş hastalıklı beynine göre yeniden yapılandırması hayretle izlenmektedir.
Fransız gazetesine verdiği demecinde Türk ordusunun sivil Kürtleri katlettiğini beyan etmiş kişi. Bu ihanet neden anlayamıyorum. http://m.ensonhaber.com/haber.php?id=374224
ölen her pkk lıda kendisi de ölmektedir.
şu ara "tsk sivilleri katlediyor, evet elinde rpg si, elinde keleşi ile ölenlerin hepsi sivil" edebiyatı yapmakta.
geçen yarbay atarlanıncada çok sevinmiştir.
artık aklından silopiye diyarbakıra gidip hendek kazan, hdp ye katılan yarbaylar, türk askerleri falan mı gelmiştir yoksam? öyle bir fantazisi mi var? pkk ile savaşmak istemeyen türk askeri imajı çizdiği için o yarbaya da selam olsun ne diyelim.
adam pkk gazetelerinde medyalarında can dündar ile birlikte 1 numara. daha ne diyelim.
Yıllarca Cumhuriyetçi, Laik, objektif vs bir maske altına iyi gizlenerek toplumun çoğunluğundan destek görmüştür!
Fakat CIA borazanı'nın önde gidenidir!
Algı yönetimini en iyi yapan medya mensuplarının başında gelir! Yandaş meyda kadar tehlikelidir. Yandaş medyadan farkı demagojiyi hiç çaktırmadan tatlı tatlı geçirir! Barış diyerek terör örgütü aklama peşindedir! Bunda da maddi çıkarı olduğu açıktır!
Eh, Mehmet Ali Birand'ın yetiştirdiği adamlardan hangisi CIA borazanı değil ki!!!
Örnek mi; 3 senedir gece gündüz HDPKK kıçı yağlar, PKK'yı yere göğe sığdıramaz! 3 gün önce AB medyasına çıkıp, TSK'nın pkk terör örgütüne yaptığı operasyonları utanmadan "Türk devleti kürtleri katlediyor" diye anlatacak kadar şerefsizdir!
Fakat Kardeşi şehit düşen Jandarma Yarbay cenazede haklı olarak isyan edince bunu iyi malzeme yapıp, üstünde anında demagoji yapmaya çalışır! Yarbayın eyleminin sömürerek arada Bakın barış gelsin demagojisi yapar fakat barış dan kast ettiği şey aslında "pkk özerklik alsın, kendi ordusunu kursun, pkkya operasyon yapılması, vs vs bire bir pkk'nın kuruluş belgesinde yer alan maddelerdir"!
Yani bizzat Yarbayın kardeşini şehit eden teröristleri aklamaya çalışır ama bunu Yarbaya destek veriyor izlenimi yaparak kakalar!
Oysaki Yarbay terörle mücadele etmekten değil, 14 senedir bitmiş pkk'yı 15 katı sayıya, 10 katı güce ulaştıran, askerlerin bütün operasyonlarını engelleyen, askeri karakola tıkan ve eli ayağı bağlı kurt ibi farelerin önüne atan AKPKK hükumetinden şikayetçidir! 145 senedir açılım diye pkk'yı barış güvercini ilan ettiniz, ne oldu da şimdi savaş diyorsunuz" demektedir!
