Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
ikincisinde daha çok namaz kılardım
Kusursuz olmaya çalışır , sünnetleri daha çok uygulardım.
ağlardım ilkinde ağlamadığım kadar
Çok az şeyi şakaya vururdum.
daha temiz olurdum imanım gereği
Daha çok oruç tutardım.
hacca giderdim birden fazla
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,
Daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim birçok yere giderdim
ve daha çok ibret alırdım mucize dünyamızdan
Ve daha az kötü laf ederdim.
Gerçek sorunlarım olurdu
Hayali olanların yerine
Yaşamın her anını gerçek ve
imanlı kılan insanlardanım
Yeniden başlayabilseydim eğer,
Yalnız namaz kılardım.
Yaşam budur zaten.
namaz, oruç, zekat...
Sizde imanınızı yaşayın!
her yere yanında
seccade , su, portatif kuran ve
müslümanlıkölçer cihazı olmadan gitmeyen insanlardanım ben
Yeniden başlayabilseydim
ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım
Ve sonbahar bitene kadar
Yürürdüm çıplak ayaklarla
Bilinmeyen dualar keşfeder,
Güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, efendimiz gibi...
Ama işte otuzumdayım
Ve biliyorum ölüyorum.
gecmis zaman olur ki
ek: şiir yüzde yüz şahsıma aittir sadece ufak bir üslup benzerliğiolmuş olabilir...
Pembe uçurtmalar yolladığından beri
Sarardı tiryaki menekşeleri
Sonbaharın tozlu kafeslerinde
Sevgi turnaları yakalıyorum
Turnalar gidiyor; ben kalıyorum
Avareyim, asudeyim, yorgunum
Bilmiyorum neden sana vurgunum
Erzurum garında banklar üstünde
Uyku tutmuyor karanlıkları
Yitik düşlerimi kovalıyorum
Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum.
Derim ki ey kavmim, zulmünüz
Payidar, yurdunuz çığlığımdı
Ki hükmümü kendim veriyorum Yakın beni sesim sorulara dönmeden
Küllerimin altında kalacak
Mutluluk sandığınız ne varsa
Derler ki yıldızdır o kayanlar
Bence Gökyüzü taş atıyordur
Sevgilisinin penceresine...(çoban ahmet)
Damla damla sevgili...
Bir gün akıp gideceğiz hayata...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur...
Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde. (yılmaz güney)
tanım: kişilerin duygularına tercüman olan dokunaklı dizelerdir.
selam sana dağların kanburundan kalbime vuran güneş,
selam sana gülek boğazı,astova yaylası.
yüreğim neden bugün nuh demez peygamber demez,
nemrut kadar asi,
böyle fırtınalar var ki içimde,
sisi, kirli dumanı delip hoyraz gibi savuracak!
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak;
Meyveler sabırla olgunlaşırmış.
Birgün gözlerimin ta içine bak,
Anlarsın ölüler ne için yaşarmış.
..
Üstad A. Karakoç