bir gün tekrar şaşalı günlerine dönebilir mi tekrar süper lige yükselir yine şampiyonluk yarışının içinde olabilir mi bilmiyorum. yani şuan için zor görünse bile umut her zaman vardır. bursaspor, eskişehirspor gibi anadolu futbolunun marka takımları amatöre bile düşse (işte eskişehir örneği) taraftarı yinede bırakmaz bu kulüpleri. ama şunu içtenlikle söyleyebilirim bursaspor bu süreçte çok yalnız bırakıldı gerçekten yalnız bırakıldı adeta kaderine terk edildi. hurdaya çekilip çürümeye terk edilen araba gibi oldu bu ülkenin en büyük kulüplerinden biri. oysa çok değil 10 sene öncesine kadar şampiyon olmuş 3 büyük kulüpten sonra televizyon kanalı, radyo istasyonu, dergisi olan tek kulüptü. şimdi ise borç batağında sponsoru bile olmayan transfer yapamayan günden güne 3.lige doğru giden bir kulüp oldu. yetmedi pkk yandaşlarının hedefi haline geldi. diğer anadolu kulüplerinin taraftarlarının bile düşmanca yorumlar yaptığı bir duruma düştü bu zor durumdan biran önce kurtulması en büyük temennim. kulübü batıran bu zor durumlara düşmesine neden olanlar elini kolunu sallayarak ortalıkta geziyor. bursa'dan yıllarca ekmek yiyen 17 ilçenin 13'ünü kazanan, genel seçimlerde yüksek yüzdeler alan akp iktidarı bursaspor'u görmedi belli ki görmekte istemiyor. taraftarı olmayan başakşehir'e devlet eliyle sponsorluklar bulunurken, istanbul'un üç büyüklerinin vergi borçları silinip trabzonspor'un önündeki engeller kaldırılırken bursaspor görmezden gelindi. belli ki beş büyük kulüpten biri olan bursaspor beşincilik koltuğundan kaldırıldı ve yerine taraftarsız başakşehir oturtuldu. inşallah bursaspor bu zor durumdan biran önce kurtulur. ama üçüncü lige düşerse amatör kaçınılmaz olur. o yüzden ne yapıp edip bu sezon ikinci ligde kalmayı garantilemeli bursaspor transfer tahtasını açtırıp biran önce üst liglere kendini atmalı. iyi geceler.
Süper Lig şampiyonlarından Bursaspor'un eski başkanı Ali Ay dönemine ait 57M TL borç nedeniyle lisansı çıkmadı. Kulüp, bu sezon hiçbir ligde mücadele edemeyecek.
1 haziran 1963'de yani bundan tam 60 yıl önce kurulan türk futbolunun köklü kulübü. birkaç yıldır sürekli düşüş içinde olabilir ama yiğit düştüğü yerden kalkmasını da bilir. var ol bursaspor.
Bugün Şampiyonluğun 13. Yıldönümünde evinde somaspor'a 3-5 yenilen takım.
Cumartesi günü nazilli'yi deplasmanda yenemezse, büyük ihtimalle 3. Lige düşecek.
amed denen pkk sempatizanı takımı yendiği için bazı tatlısu solcuları tarafından hedef tahtasına oturtulmak istenen ülkemizin beş büyük kulübünden biri. bakın bursaspor sıradan bir anadolu takımı değildir. her şeyden önce 3.5 milyon nüfusu olan bir şehrin markasıdır. üçüncü ligi bırak amatörde bile olsa taraftarının sevgilisidir. öyle bursa fk, yeni bursa, bursagücü, bursa belediyespor gibi çakma takımların işi olmaz bursa'da. böyle çakma takımların taraftarı da olmaz bursa gibi bir şehirde. bu iki takım diyarbakır'dada oynadı. orada bursalı futbolcular canlarını zor kurtardı. açılan bölücü pankartlara, sözde pkk paçavralarını falan hiç saymıyorum. o zaman neden kimsenin sesi çıkmıyordu? o zaman tatlısu solcuları neden konuyu gündeme getirmiyordu. işte bunlar hep bursaspor ve türk düşmanlığından kaynaklanan şeyler. merdan yanardağ bile iki gündür bursaspor'u diline dolamış. ulan ilk maçtaki bölücülere neden sesin çıkmıyordu o zaman?
bugün ismini yazmak istemediğim terörist takımla hayati önem taşıyan maçına çıkacak olan sevdamız...
dünyada türk olmak gibidir, türkiye'de bursasporlu olmak.
bursa bizim şehrimiz.
memleketimiz.
doğduğumuz yer, doyduğumuz yer.
sokaklarında gezdiğimiz, büyüdüğümüz, ilk aşklarımızı, ilk ayrılıklarımızı yaşadığımız yer.
eşimin bana dünya güzeli iki yavru verdiği yer.
atalarımız yurtlarından sürgün edildiğinde bizlere kucak açan yer.
600 yıllık bir cihan imparatorluğunun filizlendiği yer.
işgal edildiğinde kurtarılana kadar ülkenin namusudur denilerek tbmm kürsüsüne siyah örtü örtülen yer.
bursa bizim. bizim her şeyimiz.
yeşili ile, beyazı ile, fabrikalarından tüten dumanları ile burası bizim kalemiz.
bu yüzden bursa demek, çoğu bursalı için bursaspor demektir.
bursa ve bursaspor birbirinden ayrılamaz bizim nazarımızda.
galatasaray'ı, fenerbahçe'yi, beşiktaş'ı herkes tutar, destekler.
ama bu takımları tutanlar yüzlerce kilometre deplasman yapmak ne demektir, türkiye'de kendine ayrılan deplasman tribünü kotasını dolduran tek kulübün taraftarı olmak ne demektir bilemez, anlayamaz.
bugün adana'da beşiktaş'ı tutan biri, erzurum'da fenerbahçe'yi tutan biri, zonguldak'ta galatasaray'ı tutan biri anlayamaz bursasporlu olma nedenlerini.
zaten anlayabilselerdi kendi şehirlerinin takımları şu an süper ligde olurdu, onlar da kendi şehrinin takımlarına alkış tutarlardı tribünlerde.
yukarıda da dediğim gibi, yüzmilyonlarca liralık bütçeleri olan istanbul kulüplerini herkes tutar, herkes destekler.
ama önemli olan doğduğun, doyduğun şehrin değerine sahip çıkmaktır.
önemli olan trabzonzporlu olmaktır,
ankaragüçlü olmak, adanasporlu olmak, göztepe tribününde "göz göz göztepe" diye bağırıp isyan etmektir.
sen samsunsporla yatıp samsunspor ile kalkıyor musun?
sen eskişehir ligden düştü diye hasta olup yataklara mı düşüyorsun?
sen karşıyaka borçlarından kurtulsun diye cebindeki son kuruşunu mu bağışlıyorsun?
sen bizdensin işte.
sen de bursasporlusun. ne mutlu sana...
daha ne anlatayım ki ben size?
biz şampiyon olan takımları tutmadık.
tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık.