kim ne derse desin, her insanın kimseye göstermediği bir yüzü daha vardır. hayatının aşkı olarak gördüğün o insanın da dahil. evlilik sonrası hayatın her anında, aslında ilişkilerde ve kişiliğin yansımasında büyük önem taşıyan o ufak huyların gün yüzüne çıkması ile beraber kişilerin tahammül seviyelerinin denenme süreci başlar. kimisi tüm detayları ve kusurları ile beraber sever kimisi için ise tahammülsüzlük başlar ve devamı gelir.
tahammül kalmaması, hızlı ve aceleci karar verme, karşındaki insanı tam anlamıyla tanımayı reddetme(gerçeklerden kaçma-düzelmesini bekleme), ekonomik sıkıntı, daha sayayım mı?
Eskiden erkekler cinsellik için evlendirdi. Şimdi zaten kadınlar teklif ediyor. Her çiçekten bal almak varken neden evlensin erkek?
Hem bir de yeni nesil kadınların, ben senin kölen değilim kahvaltı hazırlamam akşam yemeği hazırlamam kalk kendin yap demesi. Haftasonu işyerinden erkek arkadaşıyla baş başa gezeceğini söylemesi. Yani yüzde 90'ı kadınlardan kaynaklanan sorunlardır.
Kadınların sosyalist ve feminist hareketlerin, düşüncelerin zehirlenmesi sonucu eskisi gibi itaatkar olmamaları, kocalarını dinlemekten vazgeçip başkaldırma durumu asıl sebebtir.