bugün

"... çünkü var olmayan nesneler var olan nesnelere göre bazı bakımdan, ciddiyetten uzak kimseler için sözcüklere başvurularak daha kolay ve sorumsuzca anlatılabilirse de, dindar ve pek titiz tarih yazarları için durum bunun tam tersidir: varlıkları ne kanıtlanabilen ne de bir olasılığı içeren, ama dindar ve pek titiz kimselerin adeta var olan nesneler gibi kendilerinden söz açması sayesinde var olmaya ve hayata gözlerini açmaya bir adım daha yaklaştırılan bazı nesneler kadar sözcüklerle anlatıma gelmeyen, ama insanların gözleri önüne konmayı da daha çok gerektirmeyen başka hiçbir şey yoktur.." cümlesiyle başlayan kitap, hermann hesse'ye 1946 nobel edebiyat ödülü'nü kazandırmıştır..
hermann hesse'nin son ve en uzun romanı.
ilkokula giden çocukların abaküs ile oynadıkları oyundur.
bizim zamanımızda evden kuru fasulye götürülüyordu.
100 tane kuru fasulye sayana yıldızlı pekiyi veriliyordu.
(bkz: das glasperlenspiel)
'Tanrı senin içindedir, kavramlarda ve kitaplarda değil. gerçek yaşanır, öğretilemez'
toplumsal öğretilerin zorlamaların bireyin ahlakını bozduğunu savunduğu son ve en uzun Hesse kitabı.
"insan yanlış yollara sapabilir,kendini bir bezginliğe kaptırabilirdi;hata işleyebilir,yasaları çiğneyebilir,ama yine de bunlardan kurtarabilirdi kendini,doğru yolu yeniden ele geçirebilir,hatta sonunda bir üstat olup çıkabilirdi . Josef,sonunda atlattı bunalımı . "
hermann hesse .