bir insan sismandir, baska biri uzun. birinin ayaklari ile vucudunun orani aptalcadir, birinin ise vucudunun farkli yerlerinde beyazliklar vardir. kisacasi herkesin bir yada birden cok kusuru vardir. zaten karsindaki kisilerin kusurlarini kabul edemeyen insan, once kendi kusurlari konusunda sorun yasamaktadir. **
zordur ve olgunluk gerektirir. bir kişiyi sizi öfkelendiren, üzen, kıran bütün davranışları ile kabul etmek; o kişi için üzülmeyi, kırılmayı, öfkelenmeyi göze almaktır. kişinin, başına bunların geleceğini bile bile birini kabul etmesi zordur.
bazen olgunluktur, bazen de mücadeleden kaçmaktır. önemli olan şey kabul edilenin ne olduğu ve hangi şartlarda hangi kriterlere göre kabul edildiğidir.
genelde yapamadığımız şeydir, mükemmelin olmadığını kabullenemedik henüz. herkes birilerinin üzerinde değiştirecek bişey bulur bu kişi arkadaş sıfatındaysa daha hafif geçer birkaç değiştirilebilen şeyden sonra heves kaçar kanını tamamen emmeye gerek yoktur, bu kişi sevgiliyse iki kurban verilir hem kendini hem zatı muhteremi.
insan nasıl olmak istiyorsa onun yolunda çaba sarfeder, etmelidir. bunun içindir ki insanlar hayattan sıkılmaz. sürekli yeniliklere açıktır, yeniliklere ayak uydurmaya çalışır ve homo economicus olarak sürekli daha iyiyi ister.
bir insanı olmak istediği gibi kabul edemezsiniz, etmemelisiniz. ederseniz, o koyduğu hedeflere varmayı gerekli görmeyecektir, bu da onun hayrına değildir. onu olduğu gibi değil, olmasını istediği -kendi istediği- gibi olması için destekleyin, öyle sevin...
belli bir olgunluk ve gerçek sevgiyi gerektirir. yapılması gereken, doğru olandır. aradaki ilişki arkadaşlık, dostluk veya sevgili olsun temelini oluşturan davranışlardandır. her iki tarafta birbirini olduğu gibi kabul edip yaşarsa pek çok sorun otomatikman çözülür, hatta sorun olarak ortaya bile çıkmaz.
günümüzde zor olandır.
biz karşımızdaki kişiyi o haliyle sever etkileniriz; ama zamanla onu belli bir kalıba sokmaya çalışırız.
aynı şeye maruz kalınca da beni böyle kabul et türünden sözlere sığınırız.
abartılmaması gereken durumdur. herkes herkesi olduğu gibi kabul etmek zorundadır. iş birini olduğu gibi sevmektir. değiştirmeden. onu kendisi yapan özellikleri de severek. doğru zaman ve doğru insan olduğu gibi sevdiğiniz kişidir. sizi olduğunuz gibi sevebilen kişidir.
bir kağıda kendinizi anlatan bir yazı yazsanız mesela; boyunuzun uzunluğundan, gözünüzün güzelliğinden, saçlarınızın canlılığından, anlamlı bakışlarınızdan bahsetseniz; herkes beğenir bu özellikleri. iş , sizi siz yapan ufak önemsiz sıradan belki de kötü, pek rağbet görmeyecek özelliklerinizle sevilmenizdedir. küçük, çirkin elleriniz birinin dikkatini çeker ve sadece size özgü olduğu için sever sizi. belki dudağınızın kenarındaki anlamsız bir çıkıntı, size has olduğu için sevilirsiniz.
yani önemli olan sevdiğinizi olduğu gibi kabuul etmek değil, olduğu gibi sevebilmektir.
kadınların bir türlü beceremediğidir. sürekli bir kalıba sokma telaşındayız, sürekli onu "adam" etme gayretindeyiz. oysa o zaten "adam" , yalnızca bizim istediğimiz gibi bir "adam" değil.. olmayacak da, karakteri bu çünkü. iyisiyle kötüsüyle kabul etmedikten sonra sen onu "o" olduğu için seviyor sayılmazsın ki..
onu sevmektir.
herşeye rağmen, kayıtsız şartsız sevmek.
bakmayın hiçbirimiz sütten çkmış ak kaşık değiliz.
kötü huylarımız var.
eğer olduğumuz gibi kabul görüyorsak aslında şanslı insanlarızdır.
bize olan sevgi, kötü yönlerimizin önüne geçiyordur.
az şey mi?
hiç değil.