o kapak her açılıp paralar oraya gittiğinde ufak çapta bir kalp krizi geçirten program. bir anda programı sessizleştiriyorlar. kimseden çıt çıkmıyor. sonrada kapıyı hayvan gibi çarpan üstteki ayı komşu gibi o kapağı birden açıyorlar. bizim ne günahımız var kardeşim. parayı kaybeden orada.
an itibariyle yarışan nida adlı yarışmacının, yumurtlamak için ıkınan tavuğun çıkardığı ses gibi sesler çıkardığı yarışma. sevgilim olsaydı, sevişirken ses çıkarmaması için ağzına kesin mavi kadife tıkardım. yoksa o ses itimiyle ereksiyonun sonlanmaması imkansız.
yemin ediyorum bütün sinirlerim tepeme çıktı, kan beynime sıçradı, ayaklarım uyuştu... şu kızın ses tonunu biri s.. sustursun biri şunu kendimden geçtim.
-mehe mehe hihi hih haciyi çok seviyorum ben evet haçiyi hii. haciye karşı çok büyük bi şempatim var benim mehi mehe.
dün bir ara, programa göz atıldığında yine bazıları sinir olmuştur.
boza-şıra-sirke vb kültürel olarak yabancı olmadığımız içeceklerin muhteviyatına bu kadar fransız kalınamaz.
kesinlikle yarışmacı seçen insanları kutlamak lazım. bu kadar cahil ve ot gibi bir toplum içinde kültür ve değerlerden-yaşamdan bi'haber yaşayan insanları nasıl buluyorlar anlamıyorum?
balık suda yaşar, derya dan bi haber.
bu yarışmacıklar da öyle.
an itibariyle engin altan'ın necmettin erbakanın tüm sevenlerine allahtan rahmet diliyorum dediği program. demekki erbakan değil sevenleri ölmüş. cenazedeki kalabalık da canlı değildi demekki. *
görüyoruz ki yarışmalarda sunucuların enerjisi, yarışmacıları doğrudan etkiliyor. engin bey giderek daha kötü davranmaya başlamış yarışmacılara ya da kötü bir gün geçirmiş olsa gerek. yarışmacılara yanıt vermiyor, bazen azarlar gibi bazen alay eder gibi konuşuyor... ama bu tavırları bu geceye özel değil de sürekli ise o zaman engin bey'e kendi repliği ile cevap vermek isterim;
"bakalım engin bey, yarışmaya bu tavırlarla devam edebilecek misiniz yoksa yarışmaya veda mı edeceksiniz, hep birlikte görücez."
bazen öyle iki konu başlığı geliyor ki hangisini seçersen seç aynı sorusorulacakmış hissiyatına kapılıyorum. yarışmacıların onu mu seçsem bunu mu seçsem şeklindeki debelenmeleri boşuna oluyormuş gibi.
engin altan düzyatan'ın acemiliğine ve toyluğuna 1 milyon canlı para koyduğu yarışmadır. uzadıkça uzar. fox tv'nin 4 saat süren dizilerine benzer. bitmek bilmez.
az önce uluslar arası ilişkiler okuyan tiki görünümlü güya kültürlü hatunun salaklıklarından saçımı başımı yolduktan sonra, an itibariyle mardinli bir gencin edith piaf'ın hayatını bülbül gibi şakımasıyla beni gururlandıran, duygulandıran program.
Şu an yarışan iki üniversite arkadaşı barbienin erkek arkadaşının adının tommiks olabileceğini düşünüyor. Allahım bu nasıl bir mallıktır yarabbim, hiç mi okumadınız küçükken ya da duymadınız acaba?
Allah biliyor ya zerre kadar sevemedim bu yarışmacı ikilisini.
Edit:
Yarışmacı: Oyuncaklarla aram olmadı benim hiç, hep çalıştım.
EAD: 3 yaşında çalışıyor muydunuz? *