Şuna kanaat getirdim ki yarışmanın yarısı geçtikten sonra eğer ki para çoksa saçma sapan sorular çıkıyor. Hangisi daha çok yaşamıştır, hangi bina daha uzundur, hangi icat önce bulunmuştur gibisinden. Açık açık söyleyin efendim, g.tünüz yemiyorsa o kadar parayı vermeyi yapmayın böyle bir yarışmayı.
galiba, bu yarışmaya alınan insancıkların zeka seviyesini ölçüyorlar, öyle yarışmaya alıyorlar.
yarışmayı kim finans ediyor ise; yarışmacıları belirleyen insanlara, helal olsun diyerek prim verip, eleme-yarışmacı seçme işlemini yapan insanları ödüllendirmesi lazım.
bu kadar bilgisiz bilgini, gazeteye ilan verseniz toplayamazsınız.
not: toplumsal olarak cehaletimizin ortaya çıkardığı, yarışmacı olmaya hak kazanan insan potansiyelinin hakkını yemeyelim.
an itibariyle "bir daha çal sam" repliğinin hangi filmde söylendiğini sorulan yarışma.
%75 şansı olan yarışmacılarımız parayı üçe bölmeledine rağmen doğru şıkka para koymamışlardır.
cevap :
(bkz: casablanca)
an itibariyle yarışan yarışmacılar sallama rekorlarını kırmıştır, izlediğim kadarıyla son ikiyi soruyu sallayan sanırsam karadenizli (olmayadabilir) iki kardeş son soruyu da sallayıp süreyi durdurmuş ve doğru bilmiştir.
an itibariyle yarışan yarışmacılardan erkek olanı "geldikleri gibi giderler" sözünü tansu çiller'in kardak kayalıkları için söylediğini belirtmiştir. (bkz: yazık)
Program sunucusunun "avrupa bir kıta mı?" dediği bir bilgi yarışmasıdır. Buna benzer bir çok şok edici saniyeler yaşanıyor zannımca bu programda anımsadığım kadarıyla biri de şöyleydi:
Soru Habil ve Kabil üzerineydi. yarışmadaki concon kız "kabil diye bir şehir vardı sanki yeaa ama bilmiyorom kii" sayın sunucu ben daha conconum demek için şu cevabı vermiştir: "Sizin o dediğiniz Kabe olmasın?" Belki de bilerek yapıyor reyting mi istiyor nedir? bunun dışında Nacizane fikirlerimi sunmama gerek yok galiba.
insanlarımızın zeka ve dikkat seviyesini ölçen basit yarışma.
ya yarışmacıları özel olarak seçiyorlar ama gerçekten özel olarak ya da gerçekten orada olmak yarışmacıları gerçekten çok heyecanlandırıyor.
normalde pek televizyonla pek ilgim alakam yoktur. geçen gün otobüse bindim önümdeki 4 kanallı mini tvden kanallara baktım en aklı başında bi işe yarar görüneni seçtim, izliyorum. Canlı para: ilk turda olayın ne olduğunu anladım parayı süre içinde doğru olduğuna inandığın şıklara kafana göre dağıtıyorsun ama bütün şıklara para koyamıyorsun.
neyse gelelim olaya...
Konu başlığı: lüks mal
soru: Hangisi TÜiK (istatistik kurumu) 2010 yılı enflasyon sepetinde yoktur?
şıklar: bulaşık bezi, kadın mantosu, elektrik
yarışmacılar 700 bin tl elektriğe 300 bin tl kadın mantosuna yatırıyor.
bir an düşünüyorum lan diyorum 15 saniye önce lüks mal seçtiler soru bu. Elektrik mal değil, bulaşık bezi lüks değil.
aynı yarışmacılar son soruda
"şahtın şahbaz oldun" atasözündeki şahbaz ne türüdür?
sorusunda da soytarı cevabına para koydu.
soytarı bir hayvan mı ki türü olsun?
özet: gerçekten hiç okumuyoruz ve hızlı düşünemiyoruz.
not: şahbaz bir kuş türü.
Katılımcıların verdiği cevaplara yok artık dedirten yarışmadır.Erkeklerin özellikle izlemesi tavsiye edilir ileride evleneceğiniz kız modellerinin ne kadar boş beleş hatunlar olduğunu görme şansına sahip olursunuz..
engin altan'ın yarışmacılara yine ayar verdiği yarışmadır.
--spoiler--
engin: siz nerelisiniz?
yarışmacı: benim durumum biraz "mix", gümüşhane, edirne, çankırı falan öyle mix yani...
engin: ingilizce de biliyorsunuz tabii..*
yarışmacı: ee tabi friişopta çalışıyorum...
--spoiler--
füme rengin, pempe renge daha yakın olduğunu düşünen, 10 senedir abd de yaşadığını 20 kere tekrarlayan, kozmetikçi abimizin yarıştığı yarışma.
ortağı belli ki köy çocuğu "nacak" nedir? sorusuna hiç duymadım diyebilecek kadar cahil, free shop çalışanı.
bedava seyahat etmeyi sevdiğini söyleyen, gittiği dominik cumhuriyetin de herkesin kendisini
"deli türk" diye tanıdığını söyleye bilecek kadar cesur yarışma şeyi.
hayatların da hiç armut görmemiş, herseyi armuta benzeten armutlar.