bugün

oldukça güzel bir hayal cümlesi.

güzel bir bahçeli evim olsun ailem olsun beni seven bir eşim ve güzel bir kızım.

kurtlarımla kızımın oynadığını göreyim.

hayal cümlesi.
sıcacık güven dolu bir yuva, esrarengiz bir adam ve adı türkü deniz olan kızım olsun istiyorum.
kavuştuğum bir hayal. hepinize nasip etsin mevlam.
Hep kurulan bir hayaldir. Ne kadar da "Erkek adamın erkek oğlu olur" denilse de kız çocuklarının babaya daha düşkün olduğu bir gerçektir.
koyu kızıl saçları, zümrüt gibi koyu kocaman gözleri, beyaz teni ve sivri çenesi olsun.

Yarası olunca saçlarıyla gizlesin kanları izleri. yeri gelince dipsiz kuyular gibi olsun gözleri. Beyaz olmasına rağmen kimseden iz almasın. Uzun, ince ve sivri yüzünün hakkını sivri diliyle versin. Özünde hep gülüşler olsun ama, gerek olmasın hiç gözlerinin dönmesi için dipsiz kuyuya.
masum bir hayal cümlesidir. kafasındaki canlandırdığı geleceği planlamaktır, çocuklarla birlikte.
oyuncakçıdan bir bebek alın aynı görevi görür .

ne olur bir bebek alalım oyuncakçıdan
karnına bastıkça ''bi dakka'' desin,
şeye gidelim, içaçan'a, ordan dönünce
ikinci ev çıksın karşımıza, soldan.
amerika aile dramlarını işleyen filmler vardır,
taşra illerinde geçer, falan;
bir sürü de ev vardır seyrek seyrek
öyle bir evin kapısından girelim:
kader sokak, 13/2
adresim oldun benim,
biliyorsun bunu değil mi?

alınyazım oldun
(ne olur alalım)
korka korka çaldım kapını
(bir bebek alalım)
ne yapayım sevdim seni
("bi dakka" desin)
eline ayağına düştüm
(karnına basınca desin)
sensin artık ne varsa:
aşktı, kavgaydı, uzak yerler özlemiydi
(alalım, ne olur, bir bebek
gözlerinde bizim bakışımız olsun)
kan-revan sevişelim
s. hanım, ne olur, gelmesin
tutarsızlık deme bir daha
bizim sigaralarımız birbirini tutmuyor
bir bebek alalım çarşıdan
çay kahve içsin
çay dedim de aklıma geldi
şeker eksiği giderilsin;
sigara dedim de aklıma geldi
sigara bas parmağıma
yansın parmağım cızz! desin
benim ceketim askıda
böyle yıllarca beklesin
gömleğin eteğinin içinde
yüzyıllarca...
çamaşırlarımız tutkuyla çıkarılmış
aşkla sıyrılmış çamaşırlarımız
dört kat çimenin üstünde
ve çarpınan bedenlerimizin altında
ve yaşlı, hoşgörülü aynanın karşısında
ve saatimi mutlaka çıkarmalıyım bundan böyle
ne diyordum, işte çamaşırlarımız
dalgalanan etimizin altında
ezilsin böyle binyıllarca
bir kokun var senin: iksirdir
yaptığın çay iksirdir
içindeyken senin, ne içindeyim
birtakım yapraklar içindeyim
(ne olur al bir bebek çarşıdan
maltepe desin
kahverengi desin
yumurta desin
bir sınır hediyesi desin)
geldim işte vurdum kapıyı
birdenbire seni!
sessizce
güvenli ama hüzünlü
hüzünlüyse de güvenli
bir orman perisi gibi
bir ağaç gibi, dalını
nereye uzatacağını bilen.
sonra iki yudum konyak
koltuklar sadakat dolu
sehpanın sarılışı ise
sanma ki başka şeyden
sevinçten, yavrum,
sevinçten sevinçten
vinç! diye öter sevinç kuşu
ne olur al bir bebek
karnına basınca vinç! desin
basmayınca da vinç! desin
ben böyle düşünüyorum
senden ne haber?

cemal süreya
bir kızım olsun istiyorum..
çenesindeki gamzesi bana benzesin gözleri sana...
burnu bana benzesin gülümsemesi sana...
ama sen ol onu severken yanımda...
şu video dan sonra kesin istiyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=oUSGNyBl6Eo