kadınların erkeklere nazaran bu konuda daha yaratıcı olduklarını zannediyorum. iki ayrı insandan işittiğim iki ayrı iltifat var ki duyduğumda iç organlarım bile sevinçten titredi!.
birincisi: iyi geçen bir gecenin ardından sabah olmuştu ve ben ona duş aldın mı? diye sual ettiğimde "hayır almadım. senin kokun, senin terin, senin spermlerin bir an önce silinsin, gitsin istemedim." dedi.
ikincisi: kısa süren bir uzaklığın etkisiyle "hadi gel artık, tüm hücrelerim seni çok özledi." demişti.
sağ olsunlar var olsunlar, o dönemde iliklerime kadar sevildiğimi hissettirdiler.
en iyi değil ama bugün duyduğum ve günümü güzelleştiren iltifat.
bu sabah işe geç gittim. milleti selamladıktan sonra masama yerleştim ve boş boş bakmaya başladım. biraz sonra büşra hanım geldi. halimi hatırımı sordu. "bizi özlediniz mi?" dedi çünkü seyahatten dönmüştüm. "çok özledim" deyip, işi goygoya vurdum. kikirdeyerek uzaklaştı.
öğle arasında yemeğe gittim. müdürüm de benimle geldi. sohbet esnasında aynı hanımefendi sözün arasına girdi ve konuyla bağlantılı olarak (konu cilt sağlığıydı)
"seyahet x'e yaramış. yüzü ışıl ışıl" dedi.
bu iltifat pek hoşuma gitti. zira bir süredir tükettiğim kolajen peptit etkisini göstermişti. akabinde klark çektim ve mercimek çorbamı içmeye devam ettim.
limon da sıktım. ekmek taze olmadığı için sinirlendim. böyle ufak tefek şeyler için sinirlenmenin insanı kanser edeceğini düşündüm ve hemen sakinleştim.
bir kız arkadasım "harika goguslerin var. ideal buyuklukte ve diklikte" dedi.
ihih.
cok sasırdım. ben hep senin gogusler buyuk, kesin sarkıktır diyen kız arkadaslarıma alısmısım.
Entryleri okurken bi depresyona girdim.
Herhangi bir kadının şahsıma yönelik en iyi iltifatı yaptığım yemeğin güzel oluşudur.
Neyse, baki olan bu kubbede hoş bir sada imiş.