Gülünce daha güzel
Ağlayınca çok masum
Kızınca hem yırtıcı
Hem de hoş oluyorsun
Sevince daha mutlu
Sevilince doyumsuz
Gönlümün her köçşesi
Senle dolduruyorsun
Seviyorum seni haberin olsun
Benim gibi bir sevgili sanma bulursun
[reklamıgizle /
hideads]
[ kaynak: http://sarki.alternatifim.com/
goster.asp?ac=47104 ]
Benim gibi bir seveni çok zor bulursun
Yüzünün güllerinin
Kızınca gözlerinin
Hayranı meftunuyum
Kısık kısık sesine
Hadi gel deyişinin
Acayip tutkunuyum
Delice tutkunuyum
Seni gördüğüm zaman
yerimde duramıyorum
içim içime sığmıyor
vede anlatamıyorum
Sana dokunmamak çok zor
Kendimi tutamıyorum
Tüylerim diken diken oluyor
mahvoluyorum
sen benim;
yaradandan ötürü yaradılanı sevişim,
bir adım gelene on adım gidişimsin
ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin
sen benim;
bugünüme şükür ve
yarınıma dua edişim,
azla yetinişim,
çoğa göz dikmeyişimsin,
ve kapanmayan avuç içimsin
Parmaklasak hoşlarına gider bunların
"Nefret" duyuyorum
Dediğimde inanmayın
Çünkü insanlara sinirlendiğimde
Kelimelerim tek başlarına uzaydaki
Yönsüz ışınların nümayişinde yer alırken
Cümleler kurarak
Bir iç savaşın silah ticaretini yönetirim.
Şimdi sende öyle bakarsan bana , ne anlarım ben söylediğim şarkılardan.
Her defasında başa dön derim ama kalırım sen anlamazsan.
Kirli camlardan bakarım güneşin aydınlığına ve kirine değil de
Her defasında temizlemediğime yanarım.
Güzel kadın , sessiz kadın , nerelerdesin sen..
Efendi kelimesi ben büyürken sokağımdan kaçmış, çocukken ergenlik sivilcelerim insanların gözüne batmış.
Ot yesem bok yemiş diye milletin içinde kalmışki,
Oturmadan oturma eylemime, ya oturursa diye oturanlar ayaklanmış.
Sefaletten değilde, sefil yaşa diye az verilmiş, az kalan çoktan gitmiş.
Çok oldun diyip şamar yemiş ben.
Ha unutmadan tekrar edeyim. Güzel kadında sen. Neden bakmazsın sen.
içimin sızladığı geceler yorgana sarılıp sırılsıklam izlerim duvardan dökülen terleri.
Bazen güneş doğmadan uyuyamam.
Sanki bütün kötülükler sabahına yok olurmuş gibi açar camı koklarım , şehrin ortasında ıslak ormanların güzelliklerini.
En azından öyle hissederim , betondan kaplı çiçekleri.
Kurduğum hayalleri anlatırım. Anlatır inan diye gözlerine bakarım.
inanmazsın , hepsi gerçek olur , sen inanmadığını da hatırlamazsın.
Olsun.. Zaten sende böyle bakarsan bana , ne anlarım ben söylediğim türkülerden.
Varsın unutulsun , unutulsun da hatırlarsın elbet söylediğim şiirlerden.
Yandı yine sigaram karanlık bir gecede.
Ahkam kesti rüzgar titretti kederle.
Çıktı ortaya ay sen yankılandın yüreğimde.
Ve saklandım.
Ne ben anlayabilirdim ne de anlatabilirdim.
Yardan ayrı olmak sığdırılamaz dizelere.
Gülüşünü duymak gözlerinin içine bakmak
Sarıldım sigaraya duman oldu dertlerim.
Çektim içime bir tek sen çıkmadın sadece sen.
Yerini doldursun diye bazen bir demet papatya alırım.
Bazen bir şişe şarap, seni görür gibi olurum.
Ve kapanır gözlerim öylece kalırım dakikalarca.
Gözlerin gelir aklıma, saçların, dudakların!
Bir yolcu durdurdu beni ve sordu kimsin sen?
Dedim ki bir şişe şarap ve bir demet papatyayım.
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de
Bazıları seyrederken hayati en önden
Kendime bir sahne buldum oynadım
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime
Sonra dedim ki söz ver kendine
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman
Hep acele etmem bundan, anladım
Freidrich Nietzsche
Nietzschenin sevgilisi Salomeye yazmış olduğu siirdir. Şebnem Ferah seslendirmistir.