zülfü livaneli'nin her iş için yaptığı şeyi belli bir iş ya da birden çok sayıda işler kombinasyonunda gerçekleştirmek durumudur.
işi yapıyosun ama allahlık, yani o işin yapıldığına bin şahit gerek, o işin abi ben yapılıyorum deme ihtimali yok gibi birşey. ama yine de yapıyosun. kendisinin gazeteciliği, müzisyenliği, romancılığı, siyaseti yaptığı gibi düşünün. bi nebze yapıyosun ama işi gurur meselesi haline getirmiyosun, tadında da bırakmıyosun ama, tanından üç beş durak öncede bırakıyorsun.