eve dönüldüğünde, mutfakta bırakılmış olan soğanların insan boyu kadar yeşillendiğini görmek.
gerçekten korkutucu, psikolojik destek almayı düşünüyorum.
evde o gün patates kızartılacaktır, kişi sayısıda çoktur 7 ya da 8 kiş civarı neyse biri soyacak biri pişirecek biri yiyecek modundayız.
kızartma yapmaya çalışıyoruz ama olmuyor ordan bir kaç kişi "yav bu kızartmalık değil yemeklik bu" gibisinden bişey dedi bizde pişirmedik.kalan patetesleri sonra yaparız diye kaldırdık.
arkadaşlarla bi gün içmişiz, kalktık millet alkolün etkisinden daha kurtulamamış,
arkadaş bana;
+yav şu kalan patetesle bi patetesli yumurta yapda yiyelim.
-nerdeydiki o patetesler
mutfak karıştırılır, o çekilir bu çekilir sonra pateteslerin koyulduğu iddia edilen tencere bulunur.
-lan bunun içine kim kustu.
+bu patetes heralde.
-yok ya kesin x kusmuştur.
*ne kusacam lan.
+bu ne olum jöle gibi.
anlayacağınız patetesler 2 hafta tencerede kalıp sıvılaşmış ve patetesten kalan tek şey sarı köpükler olmuştur.
ayrıca bi de yaz tatiline giderken içinde çay unutulan çaydanlıkta favorilerimden biridir. içindeki küfle hala görüşürüz.
çeşitli zaman dilimlerinde dökülmüş "halı nede olsa emer" diye müdahale edilmeyen çeşitli sıvı ve yarı sıvı maddeler ile dönüşüme uğramış halı veya halıya benzer şeyler.
karşıda erkek öğrencilerin kaldığı bir daire var.ilk taşındığımızda balkona çıkarlardı, evin içi görünürdü. dağınık ama geçerli bir durumdu.son zamanlardaysa yaşadıklarını belli eden tek değişiklik balkondaki bira şişelerinin artışı ve çöpten içersinin gözükmemesi. bi keresinde cam açıldı içeriyi gördük.belediyeyi aramayı düşünüyoruz.