envai çeşit böcek dolu mutfağı yaz sonu ilaçlamaya karar verdik. hatta o kadar ki yavşaklar haziran sıcağında dolabı mesken tutmuşlardı biara. o yüzden bende dolabın fişi çektim, güzelce ilaç şişesini boşalttım içine, sair yerlere zaten şişelerce sıkmıştım...ardından yaz okuluna dönmek üzere 3-4 haftalığına kapıyı kilitleyip çıktım evden.
tatil bitti eve geldim, kapıyı açtım ağır bir koku. ee tabi her yer, cam pencere kapalı, buna yordum kokuyu bende;
ardından mutfağa yaklaştıkça koku arttı, girdiğimde şiddetlendi, dolaba yaklaştıkça hissizleştim ve elimi buzdolabının üst bölümüne atıp, kapağını açtığımda zihnin bir kuru yük gemisi olup uzak denizlere açılması nedir o an orda yaşadım...
ayıptır söylemesi aylar önce alınıpta, kimsenin hazırlamaya yanaşmadığı kemikli bir but günlerce, sıcak yaz günü fişi çekilmiş buzlukta kalmış, eriyen buzlar,eriyen et, cıvık cıvık, hayvan leşi kıvamında anlatılmayacak bir koku, görüntü... hayııırr.
o an evi terk edip sakin bir yerde 2 gün düşünüp, 3-4 arkadaşla geri dönüp müdahale ettik bu rezil duruma!
öğrenci evinde yaşamamış birinin misafir olarak geldiği bir anda,dolapta yiyecek bir şeyler araması sonucunda
-ohoo oğlum sucuk buldum
nidalarıyla sevinirken
+lan olum bizde sucukmu vardı ki
şaşkın bakışlar arasında ulan bizde sucuk mu vardı. der ev arkadaşları.
-hamuna goyim bırçladı lan bu pis bir şey oldu ne bu
der misafir.
+aaa ulan bir zaman ben bir muz getirmiştim o olmasın
diye hayıflanılır.
Vizelerden sonra 1 haftalık tatil araya bayram tatilinin girmesiyle uzamıştır. Ev halkından kimse eve 3 hafta uğramamıştır. Eve gelince gitmeden önce ocağın üstünde bırakılan tencere görülür. içinde ne olduğuna bakmak için kapağı açılmak istenir. Ama kapak ele alındığında kapakla birlikte tencere de gelir. Biraz güç kullanıldıktan sonra kapak açılır ama oluşan mantardan ne olduğu anlaşılmaz.
- ne yapmıştık biz en son
-Galiba makarna.
- Hayat başlamış lan bunun içinde
- Yıkayalalım mı
- At lan manyak mısın... Onun içinde pişen yemekten ne hayır gelir bundan sonra.
- - - - - - - - - - - - -
Yine bir akşam evde içilmiş, içilmiş ve sızılmıştır. Sabah acaip bir susuzlukla uyanır, mutfağa yönelirsin. O arada bir şeye basarsın ama fazla umursamazsın. Kafa bi dünya olduğundan umursayamazsın. Suya doyduktan sonra tekrar yatağa dönerken yerde oluşan ayak izlerine bakarsın. Umursamaz arkadaşın sen yatağına tekrar girerken tek gözle sana bakar bir an :
- ne döktünüz lan yere hayvan herifler!
- Sen uyuduktan sonra Kerim kustu ...
- - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Doksanlı yıllardan bir yılbaşı gecesi. Kızlar erkekler hep birlikte içilmiş. Kafalar güzel olmuş. Yeni yıla girmeye dakikalar kala kocaman bir metalik "taaakkkk" sesi duyulur. Az sonra içerden arkadaş elinde daha önceden kurulmuş fare kapanıyla gelir. Üstünde "nazife" vardır. Nazife bir dönemdir sizle yaşayan, öldürmek için çok uğraştığınız ama bir türlü yakalamayı başaramadığınız fındık faresidir. Garibim ölmek için tam da yılbaşı gecesini bulmuştur. Fare kapanı tam beline vurarak kapanmış, gözleri açık son nefesini vermiştir. Alkolün de etkisiyle ortam hüzün dolmuştur. ilk önce kim başladı hatırlanmaz ama az sonra hemen herkes ağlamaya başlar. Hatta kızlardan biri kendini kaybeder. Çok geçmeden bir arkadaş elinde biralarla eve neşeyle dalar ve ortamı görünce şoka girer, panikle...
- Noldu lan...Kötü bir şey mi oldu...
- Nazife... Nazife öldü...
- Murti'nin çıktığı kız mıydı ?
O sırada biri kucağında duran fare kapanını gösterir.
- Ağzınıza sıçiiim sizin...
kirlenmiş mutfak halısını banyoya götürüp bir güzel yıkamak. yetmezmiş gibi düzenli olarak yerleri silmek ve bilimum temizlik işlerini rutin yapmak.
tüm bunları yapan ben ve ev arkadaşımdı. yok yani öğrenci dediğin evi pis, dağınık ve kokuyor olmalı. bizde öyle değil. artık apartmanın kadınları güne geliyordu bize. ben fal bakıyordum. arkadaşın saçı uzundu. hemen bir tülbent atıyordu başına, çayları servis ediyordu. inanırmısınız bir gün üst komşu bir börek yapmış. of of of yok böyle bir şey, hemen tarifini aldım tabi birdaha ki sefere karşı komşudayız. arkadaşla başladık yapmaya. hamuru tutmadı şerefsizin. öylece yaptık attık fırına ne yapalım çöpe mi gitsin o kadar hamur falan. neyse pişti, tadına baktık lan kötü olmamış güzeldi. iyi dedik. ben tabi hemen bir kuyumcuya gittim bir çeyrek aldım. gün altın günüydü 8 kişiydik. geçen hafta sıra bendeydi.
banyonun köşesinde eskimiş paspas zannedilen nesnenin aslında bir nesne olmayıp bir yığın olduğunun farkedildiği ana denk düşer tam da bu sahne. uzağı göremeyen kahramanımızın ağır çekim ve bir o kadar tedirgin adımlarla daha yakından bakma gayretiyle de olabilecek en iğrenç sahnenin finali gelir. dört senedir her banyo sonrası bir çekpas mı ne karın ağrısıysa onunla çekilerek biriktirilmiş kıl birikintileri suyun da etkisiyle keçeleşmiş hatta ayrı bir yaşam formu olarak koloni kurmuştur. bir faraş ve süpürge yardımıyla çöpe atılmak istendiğinde iki kilo kadar çektiği de ayrıca ev ahalisiyle paylaşılmıştır. yok dört senedir birikmemiş v bir iki banyo ve traş sonrası birikmişse vde üç kiloluk taşak sahibi öğrencilerin kalıyor olması gerekir ki bu taşaklarla karşılaşma ihtimali de en az iki kilo kıl kadar iğrençtir.
küpe basılmış çökeleği sürekli tuzlayıp aklınca kokmamasını sağlayan, ancak her küpü açtığında "biri mi sıçtı lan" dedirten şahsın yarattığı manzaradır.
Aylardır dokunulmamış, sifonu çalışmayan ve atıkların kovanın içindeki suyun basıncıyla giderilebildiği bir tuvalete ilk defa girecek olan sevgilinizin kapıya yönelmesi.
bir gece cok susamısken dolaba yönelmek, su bulamayınca da damacanaya bakmak.damacanın kenarlarındaki yaklasık 20- 25 tane hamam böceğini üfürmek suretiyle damacananın ağzından uzaklaştırıp, suyu kafaya dikmek suretiyle içmek. ***
not:şimdi direk zirai ilaçla ilaçladık evi, değil böcek biz zor yaşıyoruz, zor ama huzurla *
evi temiz bir öğrencinin göremeyeceği sahne. o öğrencinin evi mis gibi domestos kokar. kız arkadaşı belirli aralıklarla eve gelir temizler. ev tozu akarları nedir bilmez. perdeler beyaz ötesi. kahvaltasını küvetin içinde yapar ve küvete düşen reçel tanesini yer. onun için sorun değil. o küvet pırıl pırıldır.
bugün başıma gelmiş sahnedir. aylardır tavlamaya çalıştığınız kız evinize gelir, kendisine güzel bir kahvaltı hazırlamak istersiniz. siz kahvaltılıkları hazırlarken, kız arkadaşınız da masaya gazeteleri sermek ister. lakin o gazeteler abazan ev arkadaşınızın aldığı bulvar, tan vb. gibi gazetelerdir. üzerinde masturbasyon yapılmıştır.
kız: dur ben de masaya gazete seriyim bari...
ben: ser canım tabi.
kız: (cırtttttt sesi) aa bu gazetelere birşey dökülmüş açılmıyor.
ben: şeyy
kız: (bir cırtttttt sesi daha) allah allah iki sayfa birbirine yapışmış, yırtıldı.
ben: canım sen otur ben hazırlarım.
kız: aaa bunlarda meme var...
ben: meme değil onlar...
o dakika içerisinde ev arkadaşınızın yaptığı bu iğrençliği düzeltmek için birçok fikir aklınızdan geçer fakat hiçbiri bir işe yaramaz.