insanları sürekli muallakta bırakmakta olan "yarı" siyasetçidir. geçenlerde gündem olan oğlunun ve kendisinin gizli malvarlıkları tartışmasına milyonlarca insan karşısında "araştırılsın biz temiziz" demişti. chp ve zannedersem hdp mecliste araştırılması için önerge verdi ama her zamanki gibi demokrasinin ve adaletin yılmaz savunucu akp lilerin oyları ile iki önergede tıpkı önceki "feto komisyonu, 15 temmuz komisyonu, pkk komisyonu ve yüzlerce defa verilen yolsuzluk komisyonları kurulsun" mevzusundakiler gibi reddedildi.
şimdi 2 ihtimal var ki birbirinden acı.
1-) binali bey gerçekten düşük profilli ve yetkisi olmayan birisi. çünkü söylediği hiçbir şey ciddiye alınmıyor kendi milletvekilleri bile sallamıyorlar. böyle bir adamı amerikaya falan neden gönderiyorlar ? gerçi abd çözmüş olayı görüşmeyi kabul etmeyip parklarda bahçelerde gezdiriyor bunu..
2-) reisinden işi iyice öğrenmiş tam bir kurnaz kendisi. milyonlarca insanın karşısına çıkıp araştırılsın dedikten sonra partisine dönüp önerge gelirse red oyu verin bir araştırılırsa reise kadar gider bu iş deyip hayır denilmesi talimatını veriyor.
tüm bunlardan daha önemlisi bu ülkenin yüzde ellisi her gün ama her gün yaşanan bunca skandalı bunca yalanı ve tutarsızlığı nasıl sineye çekebiliyorlar ? seçtikleri bu adamlar en başta kendilerine hakaret ediyorlar ama mide aşırı genişleyip laçka olmuş demek ki tüm bunları alıyor o mideler..
Kılıçdaroğlu'nun amcasının oğlu gibi bir izlenim veriyor. Vasıfsız siyaset bitmeli artık. Deniz Baykal'ın siyasetini özledim. Bunları görünce kendimi oralet içilen kahvehanede gibi hissediyorum.
şanlıurfa da yeni öğretim yılını, müftedatı, teogu anlatarak engin bilgilerini bize sunuyor.
"ikidebir neden sınav sistemi değişiyor" eleştirilerine " biz bu işi beceremiyoruz" demiyor da tabi ki değişecek, dünya değişiyor" türünden savunmalar yapıyor.
tabi ki alkış kıyamet. orda çocuğu olanlara yazıklar olsun ne diyelim.
hakkında tutuklama kararı bu sefer almanya tarafından çıkartılacak ikinci kişi. tutuklayamazlar onu, diplomatik koruma altında çünkü, ama bütün hukuk devletlerine, ve internete, kararı ve gerekçesini yayınlarlar,
ondan sonra da binali hiçbi toplantıda ciddiye alınmaz, attığı imzalar hakkında şüpheler oluşur, ve karşı çıkmalar meydana gelir. sen başka bi ülkenin başbakanı olarak, diplomatik zırhı düştüğü zaman "almanya tarafından dolandırıcılıktan aranan" bir adamla oturup bişey konuşmak, bi anlaşma yapmak istemezsin.
çünkü o zaman da senin hakkında senin ülkenin basınında, herife bak mafyacılarla ülkemizi ilişkiye sokuyo,onlarla oturup anlaşma imzalıyo, diye haberler çıkar.
çünkü dünya yavaş yavaş "siz yapmıyosanız, biz yaparız !!" havasına giriyo.
arada hala istanbulda düzenlenen bayanlar tenis şampiyonasındaki ödül töreninde yuhalandıktan sonra kıpkırmızı kesilip sahayı terketme videosunu keyifle açıp izlediğim başbakanımız, devlet büyüğümüz.