beşir fuad

    29.
  1. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1915537/+

    ilk türk pozitivist, naturalist ve materyalist felsefeci, ilk denemeci yazar, ilk Biyografi yazarı ve ilk eleştirmen olarak da tarihe geçmiştir. tüm bu meziyetleri ve pos bıyıkları ile türk nietzsche de denilebilir kendisine fikrimce.

    Doğum yeri istanbul olan fuad, 1852 yılında doğmuştur. Aslen Gürcistanlıdır. Osmanlı imparatorluğunun aydın kişiliklerinden biri olan Beşir Fuad, bilim, edebiyat, eleştiri, felsefe, biyografi dallarında birçok eser vermiştir.

    1873 yılında Mektep-i Harbiye’yi bitirmiş olup Sultan Abdülaziz’e yaverlik yapmıştır. Bunun yanı sıra pek çok savaşa gönüllü olarak katılmıştır. Fransızca, ingilizce ve Almanca dilinden çevirdiği pek çok eserleri dilimize kazandırmıştır.

    1886 yılında Annesinin paranoyadan ölmesi yazarda delirme korkusu yaratmıştır. 5 Şubat 1887 yılında evinde bileklerini keserek ve tüm bu anı, dostu ahmet mithat'a bir mektup şeklinde yazarak henüz 35 yaşında iken intihar etmiştir. Son arzusu cesedini Kadavra olarak bağışlama isteği ise kabul görmemiştir.

    kendisi gibi arafta kalmış, ne doğuya ne batıya yaranabilmiş, ne sağa ne de sola yar olamamış cemil meriç'in, fuad ile ilgili yorumu ise şöyledir;

    “Alışkanlıkları ile Osmanlı, kafasıyla Fransız. Beşir Fuad’ı Cizvit’ler zehirledi. imanını kaybeden o coşkun zekâ, yeni bir din buldu kendine: Maddecilik. Batının müsbet ilimlerini naslaştırdı. Kılıç bir fetih aracı değildi artık. Zafer rüyaları ancak kalemle gerçekleşebilirdi. Abdülaziz Han’ın yaveri bu çetin kavgaya kahramanca atıldı. Ama çağdaşlarının dilini konuşmuyordu Beşir. Her makaleyle biraz daha yalnızlaşıyor, uçurum biraz daha derinleşiyor, anlayışsızlık kine inkılap ediyordu. Burkulan şuurunu uyuşturmak için içkiye ve kadına koştu. Nafile… Dudaklarında günahların buruk tadı, bezgin ve yorgun. Kavgaya devam etti. Gönülle aklın, şiirle nesrin, imanla inkârın, Doğu ile Batı’nın kavgası. O yalçın irade, bu çılgın savaşa üç yıl dayanabildi. Hayalle gerçek arasındaki uçurum, maddecilikle doldurulamazdı. Na’şını fırlattı uçuruma.

    Don Kişot’u kitaplar çıldırtmıştı. Beşir’i ise kitaplar öldürdü.”
    13 ...
  2. 2.
  3. ameliyatımı icra ettim, hiç bir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum kapıyı kapadım diyerek geriye savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan tatlı ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı...

    intihar mektubundan...
    10 ...
  4. 1.
  5. pozitivist ve naturalist oluşunu etkisiyle bileklerini kesip yaşamına son veren ve ölürken ölüm anını kaleme alan yazarımız.
    7 ...
  6. 25.
  7. Ölümün şiirini yazmak için bileklerini kesmiş ama tıpta hipovolemik şok diye geçen bir tabloyu tanımlamaktan öteye geçememiş osmanlı dönemi şairi.

    Ölmeden önce şunları yazmıştır:

    5 şubat 1887: ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. kan aktıkça biraz sızlıyor. kanım akarken baldızım aşağıya indi. yazı yazıyorum kapıyı kapadım, diyerek geri savdım. bereket versin içeri girmedi. bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. baygınlık gelmeye başladı.
    7 ...
  8. 3.
  9. Beşir Fuad, (1852-6 Şubat 1887). Ailesi hakkında fazla bilgi yoktur. Bilinen en eski aile üyesi, baba tarafından akrabası olan Abdülhamid'in başmabeyncisi Gürcü asıllı Hamdi Mahmud Paşa'dır. Babası Hurşit Paşa Adana'da mutasarrıflık yapmıştır. Annesi hakkındaki tek bilgi ise 1886 Mart'ında "délire de persécution"dan (hezeyan-ı tazallümî) öldüğüdür. Maddi açıdan varlıklı bir ailesi olan Beşir Fuad öğrenimine Fatih Rüştiyesi'nde başlar. Ailesinin Suriye'ye geçmesiyle öğrenimini buradaki Cizvit okulunda sürdürür. 1867-1870 yılları arasında istanbul'da Askeri idadî'de okur. 1871'de girdiği Mekteb-i Harbiye'yi bitirince yaver olarak Abdülaziz'in sarayında görev yapmaya başlar. 1875-1876 Sırp savaşlarına katılır. Yaverliği 1876 yılına kadar süren Beşir Fuad gönüllü olarak 1877-1878 Rus savaşı ve Girit isyanlarında da görev yapar. Beş yıl kadar Girit'te kalır. Bu süre zarfında Almanca ve ingilizce öğrenir. istanbul'a döner ve 1881-1884 yılları arasında kolağası olarak çeşitli görevlerle askerlik sahasında çalışmayı sürdürür. 1884 Beşir Fuad'ın yazı hayatında önemli bir tarihtir. Bilinen ilk yazısı 1883 tarihini taşımakla birlikte Beşir Fuad'ın asıl yoğun yazı hayatı 1884'te başlar; çeviri kitaplar yayımlar, çeşitli dergilerde fen konularında yazılar yazar ve iki dergi çıkarır. Bunların ilki karışık bir kadroyla kurulan ve daha dördüncü sayısında yazarlar arasındaki görüş farkları yüzünden kapanan Hâver, diğeri daha uyumlu bir kadro ile fen ağırlıklı olarak yayımlanan Güneş'tir. Ancak bu da 12. sayısında maddi sorunlar yüzünden kapatılır. Bu yoğun yazı hayatı yüzünden 1884'te askerlikten ayrılan Beşir Fuad aynı yıl Ceride-i Havadis gazetesinin başyazarı olur. Gazetenin birbuçuk ay sonra bir ihbar yüzünden kapatılması üzerine dönemin önde gelen gazetelerinden Tercüman-ı Hakikat ve Saadet'te yazmayı sürdürür. Beşir Fuad'ın 1883-1884 yılları arasındaki ilk yazıları çeviri ağırlıklıdır. Zamanla telif yazıları öne geçmeye başlar. Bu yazılar felsefe, fen, fizyoloji ve askerlik konularında yoğunlaşır. Dil, özellikle yabancı dillerin öğretimi de Beşir Fuad'ın çeviri kitap ve makalelerinde sık sık ele aldığı konulardandır. Bunun yanı sıra çok sevdiği tiyatro üzerine değerlendirme yazıları da kaleme alır. 1885'te Victor Hugo'nun yayımlanmasıyla girdiği polemiklerde dönemin çeşitli edebiyat meselelerini, iki yıl sonra çıkan Voltaire biyografisinde ise daha ziyade dinî ve felsefî konuları tartışan Beşir Fuad, intihar edeceği tarihe kadar yoğun bir yazı hayatının içindedir. Basılmış on beş kitabı ve iki yüzden fazla makalesi olan Beşir Fuad'ın kitapları yayın tarihi sırasıyla şunlardır: iki Bebek (Victor Bernard-Eugène Granger'den çeviri, bir perdelik komedi) 1884; Binbaşıyı Davet (K. F. Mor'dan çeviri, bir perdelik komedi) 1884; Birinci Kat (James Cobb'dan çeviri, iki perdelik komedi) 1884; Bedreka-i Fransevî (sarf kısmı, Emile Otto'dan çeviri) 1884; Bedreka-i Fransevî (nahiv kısmı, Emile Otto'dan çeviri) 1884; Miftah-ı Bedreka-i Lisan-i Fransevî 1885; Cinayetin Tesiri (Emile Zola'dan çeviri, roman) 1885; Victor Hugo 1885; Almanca Muallimi (Emil Otto'dan çeviri) 1886; ingilizce Muallimi (Emile Otto'dan çeviri) 1886; Usûl-i Talim (Emile Otto'dan çeviri) 1886; Beşer 1. Kısım 1886; Voltaire 1887; intikad (Muallim Naci ile) 1887; Mektûbât (Fazlı Necib ile) 1889; Miftah-ı Usûl-i Talim, 1304. (Kaynak: Orhan Okay, ilk Türk Pozitivist ve Natüralisti Beşir Fuad, istanbul 1969). Bütün yazıları YKY'den çıktı.

    Hakkında en önemli incelemeyi Prof. Dr.Orhan Okay yaptı: Beşir Fuat, Hareket Yayınları
    5 ...
  10. 27.
  11. sosyoloji derslerinin birinde adi muhakkak gecen materyalist.
    4 ...
  12. 4.
  13. - beşir fuad , yanlış kardeşim benim.
    (enis batur un "yanlış mesel" isimli şiirinden)
    3 ...
  14. 15.
  15. Annesinin ruhi bir rahatsızlıktan dolayı ölmesi, doktorun aynı rahatsızlığın büyük bir ihtimalle kendisinde de çıkacağını söylemesi ve çok sevdiği oğlunun birdenbire can vermesi onu aşırı derecede sarsmıştı. Herşeyi unutabilmek için sefahat alemlerine daldı. Yazdıklarında tamamen karşı olduğunu söylediği işi yaptı, bir metres buldu ve ondan çocuk sahibi oldu. ilk gençliğinden itibaren herşeyi "deney"le öğrenmeye yönelmişti. Bunalımları onu ölümü de deneyerek öğrenmeye itti. Ölmeden önce hissettiklerini yazmak ve ilim âlemine küçük de olsa bir "yadigâr" bırakmak istiyordu ve bıraktı... Cesedini anatomi derslerinde kullanılmak üzere Mekteb-i Tıbbiye'ye vasiyet ettiğini yazdı ve dediğini yaptı, 5 Şubat 1877'de intihar etti. Henüz 35 yaşındaydı..
    kaynak: murat bardakçı, hüriyet gazetesi, 11 Ocak 1998
    3 ...
  16. 26.
  17. Ölümü yazmak için ölüme gidecek kadar psikolojisi bozuk şair. Annesinde de psikolojik bir rahatsızlık olduğu bilinir.

    Zaten dönemi de her şeyin büyük büyük yaşandığı bir dönemdi.
    3 ...
  18. 6.
  19. ilk türk naturalist yazardır. hayatta sadece ölüm duygusunu tatmadığı için iki bileğini kesmiş, o an içindeki duygularını yazarken hayata gozlerini yummuş efsanevi kişilik.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük