Kendilerini büyük takım diye adlandıran iki sarı gelinin ülke puanını hiçe sayarak gittikleri her avrupa maçında sıfır çekmesi ve birde utanmadan ülkeye güle oynaya dönmesi sonucu bugün zor da olsa şampiyonlar ligine direkt katılma hakkını kazanmış paok'tan sonraki ikinci siyah beyazlı kulübüm.
Kendilerini kaf dağında görenlerin ceremeleri yüzünden ingiliz takımlarını el pençe divan takip etmek zorunda kalıyoruz.
Neyse ki şampiyon hak ettiği yere geri döndü de kimin ak kimin kara olacağı bir kez daha görülecek.
Diğer "büyük" takımlar da elemeleri geçmeye çalışıversin bakalım.
çifte kupalı şampiyon takım. artık sezon tam anlamıyla geride kaldığına göre bir şeyler yazabilirim, bir değerlendirme yapabiliriz.
öncelikle bu sezonki puan kayıplarına bakmakta fayda var. ben başlarda bu sezonu da diaby vb çöpleri barındıran, geçen sezonki gibi kötü bir kadronun hazırlandığı, öylesine bir sezon olarak gördüğüm için izlemiyordum, ilk izlediğim maç aralık ayının sonundaki sivas maçı oldu. hatay maçının da 2. yarısını izlemediğim için yazmıyorum.
beşiktaş 1 - 2 trabzonspor: öncelikle ligin 2. yarısının ilk maçı olduğu için biraz konsantrasyon eksikliği sonucu yenen saçma goller, Trabzon'un başarılı hücum performansı ve nwakaeme'nin yüksek temposu, daha sonrasında uğurcan'ın net kurtarışları nedeniyle bırakılan 3 puan.
antalya maçı (1-1): trabzon maçının hemen ertesi haftası. aynı konsantrasyonsuzluga bir de geçen haftanın şoku eklenmiş. antalya iyi kapanınca takım açamadı ki bu sezon en büyük sorunlarımızdan biri buydu. beraberliği zor aldık.
fenerbahçe (1-1): altay formdaydı, çok sayıda pozisyon kaçırdık. daha sonra ortasahayı fenere bıraktık ve geriye yaslandık. halil umut meler'in de ittirmeleriyle ve es geçilen kartlarla fener 1 puanı almış oldu ama yaslanmasaydık muhtemelen puan kaybetmezdik.
kasımpaşa: milli maç arasından sonra ilk maç. senelerdir ters gelen bir deplasman. aboubakar yoktu, cenk de hazır değildi, forvetimiz yokken bir de üstüne çok iyi kapandıkları için açamadık. halil umut meler isimli futbol katili, kasımpaşalı aytaç kara'nın 2. sarı kartını vermedi, kasımpaşa'nın teknik direktörü bu müdahaleden hemen sonra aytaç'ı mal kaçırır gibi oyundan aldı. kasımpaşa 10 kişi kalmış olsa belki 1 puan alırdık.
ankaragücü (2-2): abuş'un yokluğunda yine rakip savunmayı açmakta zorlandığımız bir maç olsa da kulusic'in kendi kalesine attığı iki golle rahatladık. fener maçındaki hata aynen yapıldı, topu rakibe bıraktık.
pantsil isimli şaklabanın kendini her fırsatta yere atması ve halis özkahya'nın operasyonu sonucu maçın son 5 dakikasında verilen biri ucuz biri de tamamen uydurma penaltılar sonucu iki puan kaybettik.
sivas (0-0): hiçbir varlık gösteremediğimiz, sezonun bizim açımızdan en kötü maçı. takım mental olarak bitikti. vida'nın eline çarpan net bir penaltıyı fırat aydınus es geçti, yeseydik muhtemelen çıkaramazdık.
galatasaray (3-1): galatasaray'ın çok iyi alan daralttığı, biri 24 biri 21 yaşında olan gedson-taylan ikilisinin dinamizminin 38 yaşındaki atiba ve 32 yaşındaki souza'ya fazla geldiği, n'sakala'nın ayağına aldığı her topu rezil ettiği, yedeğimizin de forvetimizin de olmadığı, hiçbir varlık gösteremeden yenildiğimiz maç.
karagümrük (1-2): tam anlamıyla baskı kurduğumuz, karagümrük'e nefes aldırmadığımız ama yukarıda da takımın en önemli sorunu olarak bahsettiğim gibi 3. bölgeye giremediğimiz için fişi çekemediğimiz, 2 kontradan 2 gol yiyerek Verdiğimiz saçma sapan maç.
Puan kayıpları bu şekilde. Şu sonuçları çıkarabiliriz:
1- iyi kalecilere karşı puan kaybetmişiz.
2- öne geçtikten sonra topu rakibe vererek puan kaybetmişiz.
3- kapanan savunmaları açamamışız.
Çözülmesi gereken sorunlar bunlar.
ilk sorunun çözülmesi için abuş'un tutulması ve iyi bir yardımcı forvet alınması gerekiyor. Bundan önceki son 2 şampiyonluğumuzda sanırım cenk'in kenardan gelerek verdiği katkıyı anlatmama gerek yok. Abuş tek başına yetmediğinde oyuna alabileceğimiz, örneğin serdar dursun gibi bir forvet olsaydı lig çok daha erken biterdi.
ikinci sorunun temel sebebi Gassaray maçında da gördüğümüz gibi takımın orta sahasının yaşının yüksek olması.
Önümüzdeki sezon Souza 33, atiba 39 oluyor. Dorukhan'ın da gideceğini düşünürsek 2 tane orta saha oyuncusuna ihtiyacı var Beşiktaş'ın.
Salih uçan bu ikiliye güzel bir alternatif olabilir. Bunun dışında ben şahsen Efecan Karaca'nın da alınmasını isterdim, zira bazı maçlarda oyun tipi olarak tam olarak böyle bir oyuncuya ihtiyaç duyduk.
Yaşı fazla olabilir ama rotasyon oyuncusu olarak 2 sezon temiz katkı vereceğini düşünüyorum, özellikle Alanya - Fenerbahçe maçını izledikten sonra bundan emin oldum:
Bu şekilde 2 rotasyon oyuncusuyla gereken maçlarda orta sahaya dinamizm kazandırılabilir.
Son sorun ise bence en ciddi olanı. Abuş varken bu sorunu daha az yaşadık ama o da tek başına yetmeyebilir. Burada önemli olan ofansif orta sahadan katkı almak.
Ljajic sadece kolay maçlarda katkı verdi, oraya gerektiğinde tek başına maç alacak bir ofansif orta saha gelirse takım seviye atlar, kapanan takımlar da sorun olmaktan çıkar. Talisca'nın gelmesini çok isterdim ama olmadı maalesef.
Özetle kadronun tamamen korunması halinde bir rotasyon forveti (serdar dursun), iki rotasyon orta sahası (Salih uçan & Efecan karaca) ve bir de ilk 11 için kaliteli bir ofansif orta saha alınırsa takım hem şampiyonlar Ligi'nde, hem ligde hem de kupada mücadele edebilecek hale gelir diye düşünüyorum.
Bu ihtimalde kadroya bir göz atarsak:
Kale
Ersin (genel anlamda beğeniyorum ama son 10 hafta performansı çok düştü, önümüzdeki sezon daha iyi olacağını düşünüyorum)
utku
Savunma
Vida - wellington - montero
Montero kalırsa güzel olur, giderse bir yedek stoper alınması lazım. Vida - Wellington ikisi bence gayet iyi, bozmaya gerek yok.
Sağ tarafta rosier'nin bonservisi alınırsa veya bir sezon daha kiralanırsa çok güzel olur. Rosier'nin sakatlanması gibi istenmeyen bir duruma karşı tercihen idare edecek bir yedek sağ bek alınabilir, yok biz necip'le götürürüz diyorsanız o da sizin bileceğiniz iş.
Sol tarafta eğer Rıdvan oynayacaksa (ki bence artık o oynamalı) transfere gerek yok, ama eğer oynamayacaksa artık lütfen bize n'sakala izletmeyin.
Başı kesik tavuk gibi sağa sola yalpalayan, aldığı her topu kaybeden bir adamla şampiyonlar Ligi'ne gidersen rezil olursun.
Ya Rıdvan'ı oynatın ya da sol bek alın.
Orta saha
Atiba-Souza'nın yaşı ilerlese de bozmaya gerek yok. Ljajic gönderilebilir, gitsin ötede aşk acısı çeksin yeter artık. Onun yerine sağlam bir oos alınması gerekli.
Kulübeye baktığımızda Elde zaten necip ve Oğuzhan var. Salih ve Efecan da gelirse oldukça alternatifli ve 3 kulvarı kaldırabilecek bir orta sahamız olmuş oluyor.
Ghezzal sezonun en iyi oyuncusuydu. Mutlaka gelmeli, kiralık veya bonservisiyle. Herkesten önce o mutlaka tutulmalı, bir Sergen hocam iki ghezzal.
Sol açık olarak Larin gayet güzel katkı veriyor. Bence satılmamalı. 23 gole katkı vermiş adamı satarsan yerini dolduramazsın.
Bu ikiliyi töre ve n'koudou yedekliyor ki bence gayet yeterli. N'koudou sezon içinde mal mal hareketler yapıp gevşek gevşek sırıtarak sinir etmiş olsa da, son 10 haftayı o kadar güzel oynadı ki bence finalleri bu kadar güzel oynayan bir adamı tutmakta fayda var.
Forvet
Abuş tutulmalı. Çok fazla spekülasyon dönüyor ama ben inanmıyorum, 2-2.5 milyon euro'dan 3 yıllık sözleşme verilse hayır diyeceğini sanmıyorum, bu parayı da hak ettiği konusunda sanırım itiraz edecek çıkmaz.
Yedek forvet lazım. Serdar dursun veya başkası. Ama yedek forvet çok önemli. Larin orada katkı veremiyor, rotasyon forveti lazım.
Cenk'ten önümüzdeki sezon katkı alabilecegimizi düşünmüyorum çünkü çok ciddi bir sakatlık geçirdi, belki ligin 2. Yarısına yetişir.
3. forvet olarak lecce'den dönecek olan güven kullanılabilir.
Abuş-yedek forvet-güven + cenk şeklinde 3.5 forvet 3 kulvar için yeterli olur.
Özetle alınması gerekenler:
Ghezzal
Rosier
Abuş
10 numara
Montero veya başka yedek stoper
oos yedeği (örn. Efecan)
merkez yedeği (örn. Salih)
Sağ bek yedeği (rosier'ye bi şey olursa necip'le idare ederiz diyorsanız sıkıntı yok)
Yedek forvet (örn serdar)
Böylelikle 3 kulvarda mücadele edebilecek bir kadromuz olmuş olur.
Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkarsak başarılı olmuşuz kabul ederim. He 3. olup UEFA'da çeyrek final yapacaksak ona da tamamım. Ligde hedefimiz tabii ki şampiyonluk. Kupa güzel olur ama olmazsa eksiklik değil.
Eyyorlamam bu kadar. Umarım önümüzdeki sezon sonunda da motorları maviliklere süreriz. Vurduğun gol olsun kartalım.
Türk futbolu sergen gibi büyük bir hoca kazandı, hayırlı olsun.
Artık fatih, şenol ve denizli dönemleri bitti. Şimdi sergen yalçın, emre belözoğlu, okan buruk, ömer erdoğan gibi büyük hoca adaylarının dönemleri başladı.
Cincon 18. ve 20. Haftalarda aldığı 2 tane 6-0lık maç sayesinde averaj olarak bize yaklaşmıştı ama hiç geçemedi, atılan gol sayılarına bakarsanız anlarsınız zaten.
5-6 senede bir şampiyon oluyorsunuz, kıymetini bilin. Tebrik ederiz. Bu sezon öyle veya böyle ipi göğüslediniz. Gördüğünüz göreceğiniz de önümüzdeki 5-6 senede budur.
