türkiyenin tanıtımında önemli yeri olan ,başarıları hazmedilemeyen ,desibel rekoru kırmış, takımı en ağır yenilgiyi almış olsa bile acısını sinesine çekmeyi bilip takımına desteğini sürdürmüş beşiktaş taraftar grubu.
beşiktaşlıyım ben, kendimi bildim bileli. babam da beşiktaşlı. haliyle babamın aşılamasıyla beşiktaşlı olmuşum. her yaz tatilinde kavurucu sıcağa aldırmadan top peşinde koştuğum yıllarda seçebilme şansım olsaydı yine beşiktaşlı olur muydum bilmiyorum. şu genç yaşımda topu topu üç şampiyonluk gördüm, ikisini doya doya kutlayabildim. yine de hiç pişmanlık duymadım beşiktaş taraftarı olmaktan.
ülkemizde yıllardır süregelen bir rekabetin getirisi olarak fenerbahçe ve galatasaray türkiye'nin en popüler takımlarıdır. beşiktaş, bu ezeli rekabetin taraflar için dezavantajlarından faydalanıp sivrileceği yerde, bu rekabetin gölgesinde kalmıştır. bir beşiktaş taraftarının kompleksi değildir bu. sadece olaylara objektif bakabilen bir beşiktaş taraftarının kişisel fikridir. yıllarca medyada böyle empoze edildi çünkü. çocukluğumdan beri pazar geceleri, hani şu gerekli gereksiz futbol hakkında her şeyin tartışıldığı spor programlarını açtığımda beşiktaş'ın maçlarının özetlerinden tartışmalı pozisyonların yorumlarına kadar her şey galatasaray ve fenerbahçe'den sonra ekrana geldi. bununla doğru orantılı olarak bu programlarda beşiktaş'a ayrılan süre galatasaray ve fenerbahçe'ye ayrılan süreden hep az oldu. kahvaltı keyfimden sonra elime aldığım gazetelerde hep beşiktaş'a daha az sayfa ayrıldı. fenerbahçe ve galatasaray türkiye'nin en çok şampiyon olmuş takımları. galatasaray uefa kupasını ve süper kupayı kaldırmış, fenerbahçe ise şampiyonlar liginde çeyrek final oynayabilme başarısı göstermiş. galatasaray ve fenerbahçe taraftarının övünebileceği pek çok konu varken. bir beşiktaş taraftarı için bu konular sınırlıdır. kişisel fikrime göre beşiktaş için bu konuların en önemlisi vefakar ve cefakar beşiktaş taraftarı ve çarşıdır. geçenlerde bir habere rastladım gazetede. londra takımları olan chelsea, arsenal ve tottenham arasındaki rekabete dikkat çekilmiş ve beşiktaş, aralarındaki rekabette chelsea ve arsenal'e oranla daha geride kalan tottenham'a benzetilmiş. ingilizler bile çözmüş bizi dedim içimden. zira beşiktaş ile tottenham ile arasındaki benzerlik transfer politikalarında bile göze batıyordu. yıllarca futbolcuların satılıp tekrar alınması yada kiralanması, harcanan onca paraya rağmen kurulan en mütevazi kadrolar...
aslında bir kaç kelam da yıldırım demirören ve yönetimi hakkında etmek isterdim fakat şu mübarek ayda ağzımı fazla bozmak istemiyorum, yine de " belki 7 yeriz, 9 yeriz ama 8 yemeyiz " diyen zat-ı muhterem için şunu söylemeden geçemeyeceğim; benimkini yesin.
futbol dahileri tarafından daha 4.haftası biten ligde şampiyon olamayacağı belli olan, daha ilk maçın oynanmasına 10 gün varken şampiyonlar ligi'nde grup sonunculuğunu garantilemiş takım. gidin iddaa oynayın iyi para kaldırırsınız siz bu ileri görüşlülüğünüzle.
bu sene süperligde ilk dört maçta aldığı sonuçlarla diğer şampiyonluk adayı bazı taraftarlara mutluluk yaşatmakta olan takımım. sezon başında topladıkları 12 puanla üzerlerine bir şımarıklık gelmiş ki çenelerini tutabilne aşkolsun.
sezon başı şampiyonlarının sezon sonu acınacak hallerine çok tanıklık ettik. sağolsun bunlara endeksli medya da her sezon başında peşin şampiyonlar ilan eder. çok uzağa gitmeye gek yok,geçen yılı hatırlayınız efendiler, biri uefaya zor bela kalmış, biri de kovduğu antrenörüne tekrardan can simidi gibi sarıldı. oysa ki sezon başında aragones, guiza gelmiş ve fenerin şampiyon olmaması sürprizdir diyen şanlı yazarlarımız bile olmuştu. gs de hakeza, sezon başında en güzel futbolu oynuyordu. sonra itin bilmem nersine sokulan bir skibbe, ardından aman büyük kaptanımız diyerek büyük umut bağlanan bülent korkmaz.
sonuç?
onun için az biraz soluklanın derim.
sezon sonuna hala iyiyseniz amenna, buyrun mikrofon sizin!
ha bir de daha oynanmadan sıfır puan çekeceği söylenen şampiyonlar ligi maçları var ki, 0 çeken takım taraftarlarının ağzlarını bile açmaları en hafif tabirle kendilerini bilmezliktir, ağır tabirle de zavallılıktır.
bahsettiğiniz 8-0 lık maçın oynandığı gurupta bile beşiktaş 5-6 puan toplamış, liverpool'u da istanbul'daki maçta yenmişti.
iki üç gün içerisinde iki zorlu maç oynayacak takım önce ali sami yen de galatasaray derbisi ve ondan sonra hafta içerisinde kendi sahasında manchester united ile şampiyonlar ligi ilk maçını oynayacak
gerçekten çok zorlu ve stresli bir döneme giren son şampiyon sezona iyi başlamadığından taraftarların endişe duymasına sebep oluyor.
manchester united maci oncesi tek umidi gotune taktirdigi lpg tanki olan takim. olursa anca gazla bisey olur.
henuz daha 5. hafta geyigini bir tarafa birakacak olursak, hatta "denizli takimi manchester united'a sakladi" absurdlugunu de siklemezsek geriye gotum gibi tablo kaliyor.
cl'ye kalindigi icin neredeyse bir piyango olan paranin uzerine az biraz biseyler ekleyip kendisine olan borcumuzu kapatabilecek seviyeye gelmemizden dolayi panikleyen demiroren neredeyse tum cl parasini antep'e yatirarak cl'den daha fazla kazanmamizi engelledi diye dusunmeden edemiyorum.
bu akşam manchester united karşısında 90 dakika yılmadan destekleyeceğimiz takımdır.
ama ekran başında, ama statta kalplerimiz beşiktaş'la atacak.
umarız türkiye'yi hindi zannedecek kadar mongol futbolculardan kurulu bu takıma gereken dersi verecekler.
tıpkı chelsea ve barcelona'ya verdikleri gibi.
ali sami yen'de o baskımıza rağmen, o skora rağmen delikanlı gibi oynadılar.
allah utandırmasın yiğitlerimizi.
mustafa hoca da acısını şu kırmızı ibişlerden çıkarsın.
gecen sene nasil sampiyon oldugu hala merak uyandiran, sampiyonlar ligi yerine uefa'da mucadele etmesi herkes icin daha hayirli olacak takim. tabata gibi birine o kadar para bayilan bir klupten basari beklemek hata zaten.
form düşüklüğünün ağızlarını sulandırdığı renkli civcivleri yine yeniden göt edecek takım.
ha göt etmese, şampiyon olmasa, küme düşse vazgeçermiyiz bu sevdadan. hayır.
hiçbir iddiası olmadığı halde neden şampiyonlar ligi'ne katılmakta ısrar ettiğini anlayamadığım futbol kulübü. katılıyorlar, hem kendilerini hem türkiye'yi rezil ediyorlar. bence katılım haklarını galatasaray veya fenerbahçe'ye devretmeliler, onların şansı daha fazla.
Manu karşısında aslanlar gibi mücadele etmiş olan türk takımıdır. Onların yerine katılsın denilen fenerbahçenin 0 puan çektiğini de gördü bu ülke, galatasarayın tromsö gibi pendik vari bi takıma elendiğini de.
hakkında neden şampiyonlar ligine katılıyormuş, fb ve gs katılsınmış gibi hayatımda gördüğüm en dümbelek entry'ler girilen takım.
neymiş fb ve gs kötüymüş de o yüzden şampiyon olmuş beşiktaş. vay be o zaman daha önce gs ve fb şampiyon olduğunda da beşiktaş kötüydü o yüzden oldular diyelim. insaf edin be. çamur atacaksınız diye saçmalamanın da sınırlarını yediniz. biraz emeğe saygınız olsun.
bir kaç maç kötü maç oynadı diye bu takıma saydıranlar bundan 1 sene öncede aynı mevkide kümelenmişlerdi. sonra gördük takımları 4.lük 5.lik için kapış yaparken onlar da kendi sitelerinden birbirlerine sallıyor, boks maçını yorumluyorlardı.
başarı bizimse, başarısızlıkta bizimdir. biz ikisini sahipleniriz. ve biliriz ki gece olmadan güneş doğmaz.