sevmezdim ben bu kadını. bir kaç sahnesine anca katlanabildiğim boş bakışmalar ve birbirinin aynı diyaloglara hakim olduğunu düşündüğüm dizide de oyunculuğunu ahım şahım bulmazdım.
lakin bugün beyaz show'daki mütevaziliği, sakinliği ile beğenimi toplandı. zira tüm seyirciler o deminki adamın* ağzından çıkan tek bir sözle kendinden geçerken, "şebnem, şebnem." diye stüdyoyu inletirken kendisi ağzını açıp tek laf etmemiş, hem beyaz'a hem de şebnem ferah'a gözden kaçmayacak derecede saygı göstererek takdirimi kazanmıştır.
itici "kadın" görünüşünden ötürü yaşından oldukça büyük gösteren oyuncu. dizisi yeni başladığında bir magazin programında sinirli sinirli konuşmasına şahit olmuştum, hani böyle üst dudağı incelterek hafiften çemkiriyordu. sevemedim.
gerçek ismi yavaş yavaş unutulan, artık sadece "şehrazat" şeklinde anılan gözde mimar, pardon oyuncu. üzerinde öylece kalacak gibi "şehrazat" bu kızın.
odun yutmuş gibi dikilip, alttan altan bakarak, aynı tavır, aynı ses tonu, aynı bakış yeter be güzelim sıktın ama dedikten sonra cilve yaptıgı hallerini görünce beterin beteri var lazım degil senin şirinliğin kalsın dedirten kadın. rol arkadası ceyda düvencinin bir gülüşü deger ona.
rol yaparken kızgınlık, şaşkınlık ifadelerinde bakışları necati şaşmaz a benzeyen oyuncu abla. dikkat ettim benziyor, bir garip açıyor gözlerini pörtlemiş gibi. her durumda da aynı ifade ve bakış var suratında. "insan biraz değiştirir, aynanın karşısında mimik çalışır" diyor, entrymize burada son veriyoruz.