balon joje gecenin bir yarısı eve dönmektedir. otobüsteki tek yolcu olmakla birlikte içten içe korkmaktadır. bir sonraki durak kaldırıldığı için evine biraz yürüme mesafesi olan yerde inmek zorundadır. şoföre sorar
- düz mü devam ediceksiniz yoksa soldan dönecek misiniz?
-siz nereye gidiceksiniz hanımefendi
- bla bla sitesi
-tamam ben sizi sitenin önüne kadar bırakırım. bu saatte sizin gibi bir bayanı evine bırakmamak olmaz.
o an şimşekler çakar , love story müziği girer ve dudaklardan şu dökülür
-ben çok fazla kahve içemiyorum ya. (bak bunu diyen benim)
-niye?
-çarpıntı yapıyor bende. dalga geçiceksin biliyorum, bu yaşta çarpıntı mı yaparmış kahve diye.
-yoo niye dalga geçiiim.
-sütlü kahve içince bile oluyor, hani azıcık kahve koyuyolar ama.
-benim tenim de sütlü kahve, o da çarpıntı yapıyor mu peki?
Burada çocuğa belli etmesem de içimden şu tepkiyi veriyorum.
Eee sonra nooldu diyenler için gelsin: Şu anda friendzone'un muhtarıyım ben, yakında belediye başkanlığı seçimlerine katılcam.
"Ben de sevdiklerimi geride bırakamam, belli etmiyor olabilirim ama çok duygusalımdır. Başka şehirlerde, bir başımayken, seni arayabilir miyim?"
Hoşlanıyor galiba. Ya da boşlukta garibim.
