bugün

müslümanlar da yoktur öyle bir cesaret.
gizli ateist işidir.
Kafasını kullanan insan cesaretidir. Vicdanını dinliyordur, şekilcilikten bıkmıştır.
dinler o kadar kalıptır ki mutlaka yorum ister. zaten bu sebeple mantığa uymadığı noktada tabii olunan dini red başlar. bu durumda bunu kapsar. inançtan çok dürüst olmalısın. önce kendine. sonra varsa yaratıcına, yoksa yine kendine.
islamiyette yalnızca kuran'da yazılanlar kesindir.

hadislerin geçerliliğine inansak bile zaman içinde tahrif edilmediklerine, veya sahte hadisler üretilmediğine dair bir kanıt yoktur. zira etrafta pek çok sahte hadis de dolaşmaktadır.

kuran'da her konudan ayrıntılı olarak değinilmediğine göre bazı konular yoruma açıktır.

yani bazı şahsiyetlerin çıkıp "bence bu günah" "bence bu günah değil" demeleri gerekmiştir ve demişlerdir de. o kişilere de islam alimleri diyoruz.

islam alimleri bile birbirleriyle tam olarak anlaşamamışlardır ki ortaya pek çok mezhep, tarikat ve anlayış çıkmıştır. hal böyle olunca da kimse "bu günah değil bence" diyen şahsı suçlayamaz, aksi tam olarak kuran'da belirtilmediği müddetçe elbette.
bunu bunu yapan günahkar deme cesaretinin yanında lafı bile edilmeyen cesaret.
kişisel görüş belirten cesarettir.
ki öyle tatmin edecek cesaret de değildir.

islam hukukuna bakarsan kötü görünen bir durumu sabote etmek için cesaretli öneriler sunulmamıştır.
ki ben kur'an meali okumuş biriyim diyorsam, git hafızlık okuluna orada bol bol cesaret edinirsin!

ha zina yapan birini islami filozof ile değerlendirmeye kalkarsan o zaman sorun var.

"dinde zorlama yoktur" efenim.
öncelikle günah sevap kombinasyonunu bırakın!

özgürlük lazım bize biraz. ne zaman ki özgür biri olarak konuştuk o zaman içki günah değildir deriz.
kibirlenerek secde etmeyen iblisin ebedi olarak cehennemi kazanması cesareti. Üzülmeyen, önem vermeyen kafir olur ama, üzülmek, önem vermemek ne demektir? Mesela namazını kılan bir bayan, açık gezmenin günah olduğunu biliyorsa, (Kapanmak Allah’ın emri, kapansak iyi olur ama, bu zamanda kapanamıyoruz) derse, bu bayana kafir denmez. Bunun gibi içki içen kimse de, (içki haramdır, fakat alıştık bırakamıyoruz) derse, bu kimseye kafir denmez. Aksine, hiç içki içmeyen biri, (bir bardak şarap içmek günah sayılmaz) dese küfre girer. Yahut, (Herkes açık geziyor, ne oluyor, biz de geziyoruz, herkes içiyor, biz de içiyoruz, sarhoş olmadıktan sonra ne zararı olur) diyerek haramı önemsiz saymak küfür olur.
Allahü tealanın gazabı günahlar içinde saklıdır. Bir günah yüzünden büyük azaba maruz bırakabilir.

--spoiler--
Günah işleyince de ümitsizliğe kapılmamalı, hemen tevbe etmelidir. Mümin hem Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemeli, hem de Ondan çok korkmalıdır. Hadis-i şerifte (Müminin kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü teâlâ onu umduğuna kavuşturur, korktuğundan da emin eder) buyuruldu. Yani bir mümin, Allah’ın azabından korkar, rahmetinden de ümidini kesmez, haramlardan kaçıp ibadetlerini yapmaya çalışırsa Cennete gider.

Bir insan ne kadar büyük günah işlerse işlesin, Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemelidir. Hatta azılı bir kâfir bile tevbe edip "La ilahe illallah Muhammedün Resulullah" dese, bütün günahları affolur, tertemiz bir insan olur. Yani dünyada iken Allah’ın affetmediği günah yoktur. Tevbe edince şirki yani kâfirliği de affeder. Öldükten sonra artık kâfirlere af yoktur. Kur'an-ı kerimde, (De ki, ey çok günah işlemekle haddi aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden [bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin! Çünkü Allah, [iman ehlinin] bütün günahlarını hiç şüphesiz affeder. Elbette O, sonsuz mağfiret ve nihayetsiz merhamet sahibidir.) buyuruluyor. (Zümer 53)
--spoiler--
günahın göreceli bişey olduğunu anlatan adam nidaları...