Selam,
Sanirim yazmak icin en uygun zamandayim. Zira yazmaya basladigimda saat 23.32 ama saat 00.00'da girecegim entryi. Çünkü maalesef ki senin yasarken oldugu gibi, ölümün de normal olmadi. Biz ayin 16sinda ögrenirken, hastaneye gore ayin 15inde ölmüstün. Iste bu yuzden 15inde yazmaya baslayip, 16sina girdigimizde ediyltleyecegim yaziyi.
Bugun, ya da birkac dakika sonraki yarinki zamanda sensiz gecen 14 koskoca sene oldu, olacak...
14 sene....
Ben ki 14 dakkikada bir adini zikredip, 1.4 saniyede bir seni dusunup, özlerken, 14 senedir sen yoksun. Ve ben sana 15 senedir zaten cok kızgınım. O yuzden seni özlemiyorum. Aklima geliyorsun özlememek icin, geride kalan coook yillarda ağladığım gibi aglamamak icin katıla katıla, kufrediyorum sana. Affetmiyorum seni, sen gitmeden once kin guden bir insan oldugumu bilmezdim, balık burcuyum ben nasil kindar olabilirim ki? O senin karinın burcuna has bir özellikti ama gel gör ki, ben kin tutan biriymisim, kindarmışım ben. Hep senin yüzünden aslinda.
Seni özlemiyorum, özlersem cok ağlarım, en son Bodrum'da bir.meyhane sahinini sana benzetip, kör kütük sarhoş olmus, ağlamış, gecenin icine sıcmistim. Dün de, gelen bir fotoğrafta uzakta oturan bir herif ayni senin havandaydı, fotoğrafta dikkatimi cekmesi gereken belki onlarca detay olmasi gerekirken, herifin ellerini masaya senin gibi koymasi ve omzunu senin gibi umarsizca, kimseyi sklemiyorum havasindaki boşluğa birakışı dikkatimi cekti. Ama seni özlemedim, özlemiycem ben seni. Ben vaktiyle, senin yaninda.olanilecegim onca zaman, milyarlarca dakika, milyonlarca saatte yeterince özledim seni.
Sesini son duyusum 24 Aralık 2005. Ne cok severdim sesini....
Sanirim son görüsüm de aynı yilin kasim4ya da ekim ayıydı.. ne kadar uzun zaman olmus.
Haberini teyid ettikten sonra çıkıp gelisimi hatirliyorum. O kadar soğuk kanlıydim, o kadar sakindim ji sanirim sadece o gün, senin aslinda yillar once gittigini kabul etmiştim. Seni topraga verirlerken inadimdan mezarin en basinda dibinde durusumu, bir domuz gibi aglamayisimi hatirliyorum, 3 kere sorulan hakkinizi helal ediyor.kusunuz sorusuna, kardesinin kulaginin dibine dibine etmuyorum diye bağırdığımı bir de.. aksaminda kardesim ve bir arkadasimizla meyhaneye gidip ictigimizi, o arada aslinda senin boyle anilman gerektigine kara verdigimizi hatiliyorum. Ocak ayini sevmiyorum en sevdiklerimi aldi venden. Hep korkuyorum o yuzden ocak ayindan..
Gunum bok gibiydi, mal gibi oturdum, hiçbir şey dusunmedim, hiçbir sey yapmadim. Mallik buydu sanırım. Arada bir anneme, anneanneme senin yüzünden yaptigim haksızlıklar geldi aklima, sana kufrettim, kendime de, kendime az, sana cok... cunku senin beni soktugun duygu durum bozukluklari beni onlara karsi haksizlik yapmaya itmisti. Neyse sana kufrettim ve oturmaya devam ettim.
Cook uzun yazdim. yine hakkettiginden fazlası oldu. 25 dakikadir yazıyorum, aslinda 35 saat de yazarim, 250 sayfa da yazarim.konu sen olunca. Ama daha fazla yazmayacagim cunku ozlemedim ben seni...
Gitmek mi yitmektir, kalmak mı artık bilmiyorum
Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep
Ve inançlı gitmenin bir şeyi değiştirmediğine
Bilemem belki bu yüzden
Ben sana yanlış bir yerden edilmiş bir büyük yemin gibiydim
Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
Yine de döneyim döneyim istedim.
kızım sen nasıl bir malsın ya. yeter günde bilmem kaç kere beni arama. herşeyi bana sormaktan vazgeç. madem zekisin emir gibi geliyormuş ya sözlerim arama sorma o zaman. keşke küssen bana ya.
yıllar geçti üzerinden. ara sıra özlesemde akabinde kızıyorum, öfkeleniyorum. bir süre sonra unutuyorum. hep şikayetlendiğin kişiyim ben, vurdumduymaz, aksi, huysuz. en çok sen bilirdin beni durgun, sessiz kişiliğimin içinde uyuyan canavarı. çünkü dilimin kemiği yok çok iyi bilirdin. bildiğin halde üzerime oynardın.
Bir yanım sana koşmak isterken bir yanım kaçmak istiyor. Aşk böyle bi şey mi? Yoksa yanılıyor muyum?
Şarkılar dinlerken seninle olduğumu, güldüğümü, eğlendiğimi, ağladığımı, kavga ettiğimi hayal ediyorum. Aşk harbiden bu mu? Yoksa sadece renk mi istiyorum siyah beyaz hayatıma?
öpüyorum bal yanağından bir kez.
ben buradan öpeyim, sen farkında olmadan ürper..
şimdi senle dışarıda olmak vardı.
sigara içmesem de, birlikte bir dal yakmak vardı. biraz sen içerdin, sonra ben..
daha sonra üşümemen için sarılırdım sana, öylece yürürdük cadde ışıklarının altında.
çok mu şey istiyorum söylesene?
sevdiğim kadın.
hala seni seviyorum. yalnız seni seviyorum. bir tek seni.
özledim seni.
her nerelerdeysen duy beni, seni ve senli gelecek planlarımı, hayallerimi özledim.
şimdi hiçbir planın, hiçbir hayalin tadı yok.
kimsede seni bulamıyorum.
kimse senle hissettiğim huzuru, rahatlığı hissettirmiyor.
sen benim ekürimsin. *
aynı evi paylaşma fikri hala bir senle güzel.
yalnız senle.
o ev hala bizi bekliyor.
bilmediğimiz bir semt, tanımadığımız bir sokakta..
gidip göz yakan duman altı bir mekanda önce yarım çorba sonra ekmek arası yarım , üç çeyrek bir, bir buçuk nasıl istersen böbrek, yürek, uykuluk, kokoreç , germeç yiyebilirdik. belki gözlerimiz yaşarırdı acıdan. üstüne kerhane tatlısı ve demli bayat çay. üstümüz is ve yağ kokmalıydı. elimizde limon kolanya kokusu. kız olarak parayı sen ödemeliydin ben gibi bir garib romantiği doyurarak sevaba girmeliydin.
seni öyle çok ve güzel seviyorum ki, karşılıksız olması mumkunatsiz geliyor.
ama dümdüz elma hikâyesi işte. ben elmayı seviyorum diye elma da beni sevecek değile çıkıyor sonları hep. boyle hep ansızın gelmesen aklıma, geldiğinde çıkmak bilsen, bu kadar çok girmesen rüyama keşke. bu imkansız olan mumkunatsiz duruma bu kadar inanmam ve bu denli hüzünle harman hayal kırıklığı yaşamazdım.
Farklı şehirlerde, farklı bedenlerde, farklı hayallerde olmamız, aynı dolunaya bakmamıza engel değil, yokluğu da varlığı da yoktan var olmaya delil sevdiğim.
Güldüğünde gözlerinde beliren iki çizgi arasında geçirebilirdim ömrümü ama ben o iki çizgiye sebep olacak şeyler yapmayı beceremedim pek. Dedim ya sana, ben beceriksiz, sakil, aptal adamın tekiyim diye. Hiç kabul etmedin sen bunu. Umudunu yitirmedin benden bir an bile. Ta ki buna gerçekten inanmana sebep olana dek.
Velhasıl kelam, aynı dolunay demiştim ya hani. Aynı dolunaya bakmak için bir ay bekleyecek gücü bulamıyorum kendimde. ilahi kudret sahibi'nin sisteminde her gece dolunay olmuyor malum, fakat iradi kudret sahibi olarak ben, seninle her gece avcumda buluştuğumuzu hayal edeceğim.
Sen burayı okumazsın, ama belki bir gün ben geri dönüp bakarım diye yazıyorum. Zamanında bana yaptığın haksızlıktan sonra epey zaman toparlanamadim. Içimde biriken bütün öfkeyi sana da kustum. Yalniz bu beni rahatlatır sanmistim ama bir şey değişmedi.