senin sıkıntın kalabalık.. cidden bak, katlanamıyorsun insanlara. plansızlık seni geriyor. öyle boş kalınca ortada sıkılıp kafayı kendine takıyorsun. senin çalışman lazım. boş kalmaman lazım. kendine iyi bi çalışma stili bulmalısın. şimdiki bi halta yaramıyor.
etrafında o kadar çok boş insan var ki. bu kültür boşluğu değil, duyarsızlık, umursamazlık, sorumsuzluk. bugün mesela beş kişi olunacak yerde sadece iki kişi kalmadınız mı? ne işleri vardı allasen? sen işini severek yapan insanların yanında olmalısın. şimdi okul işkence gibi geliyor. geçen her saniye aslında kalan saniyelerden bir azaltıyor diye düşünmen bundan. geçecek ama, sen bitirebildiğin kadar eksiksiz bitir. gelecek günler güzel olacak. o sınavı da kazanacaksın, güzel insanlarla da çalışacaksın.
1+1 evin ve balkonda küçük saksıların da olacak. hatta belki precious da yanında olacak ya da daha yakın olacak, ya da sen daha sık gidip geleceksin. güzel olacak güzel.. ilerde ışık var. koş ışığa speedy..
Ben eğer normal insanlar gibi düşünen, normal insanlar gibi işe giden, ve yine normal insanlar gibi evlenen, çoluk çocuk sahibi olan bir insan olsaydım. Bugün bu noktada olup, insanların sadece hissedebildiği duyguların sesini duyabilirmiydim..
aylardır sorular sorup, her defasında aynı cevapları alıyorum. sonra bıkmadan usanmadan tekrar soruyorum. neden yapıyorum sevdiğimden mi, ahmaklığımdan mı?
bir sürpriz olmayacak, bunu ne zaman kabul edeceğim.
Senden nefret ediyorum! Bir işi başaramıyorsun,
Şu bozuk düzene dur diyemiyorsun,
Kimsenin yüzüne karşı hatasını vuramıyorsun, bu yüzden de başladığın her iş hüsranla sonlanıyor, gel bu günden itibaren seninle ortak çalışalım! Şu boktan gidişata bi dur diyelim, sonunda sende bende mutlu yaşayalım, on parmağında on marifet olduğunu biliyorum.
Haydi harekete geç.!
bir haftadır ağır gribal enfeksiyon geçiriyorum. 2 battaniye, 1 yorgan ve üst üste 3 kat giyinip yatıyorum uyandığımda yine aynı. sigara da içmiyorum ama yok iyileşemiyorum. acaba buraya yazmamak mı beni hasta ediyor diye merak ediyorum. benim yazmam lazım, daha çok, daha fazla, daha hissedilir yazmam lazım. gibi şartlanmalar da var bilinç altımda. farkındayım. yazmadığım zaman sanki birinden vazgeçmiş, onu artık sevmiyor olmak gibi bir his var üstümde. neden bilmiyorum. belki biri ilgisi vardır kim bilir. dur bakalım bir şeyler yazdım iyileşecek miyim.
Çünkü buruk bir yıldı.
Son günleri 2016 yılının,2017 ye geçtiğimde bir çok hatıramı, anılarımı duygularımı arkamda bırakmış olucam.
O da arkamda kalacak, zaten çoktan arkamda kalmıştı ama o bana 2016 da gelmişti bu yıl bitince sanki benden 1 yıl uzaklaşmış gibi olacak. içim alışıyor artık sakinim, o saçma sapan boşluk dolmuş çoktan hemde ben fark etmeden. üzülmüyorum tabii ki. Bu sitemim sadece bir sene daha yaşlanacağım için.
Yazmak beni kendime getiriyor. Çok isterdim bi köşe yazarı olmak veya gazeteci, severim eğlenceli uğraşları. Hiçbir şey için geç değil ama farklı bi yorgunluk var üstümde zapt edemediğim, sürekli daha da aşağılara inen yorgunluk. Ama geçer biliyorum.
Çok kafamı açtım yine, ne gerekse..
her akşam hayatın hakkında müthiş kararlar alıyorsun ve sabah yataktan çıkmıyorsun. en güzelini de yapıyorsun. ileri yıllarda rahat etmek adına gençliğini harcamak aptalca olur. kendine yetecek kadar para kazanıp, küçük şeylerle mutlu olmaya çalış.
insanları yaptıkları hatalarından dolayı pişman etme gibi bi özelliğim var. bi yandan sevinsem de bi yandan bu duruma üzülüyorum. ne yapayım ben böyleyim, ben de bu böyle. ha ne oluyor sonra zaman geçiyor, insanlar kırılıyor inciniyor hiç bir şey değişmiyor. ne onlar bu hatalarından ders alıyor, ne de sen bu davranışından vazgeçiyorsun.
bu ne be kardeşim biraz gül diyorlar,nasıl gidiyor diyorlar,yine batmış gemiyi yüzdürmeye çalışıyorsun diyorlar...
e hani senin sözün dudakları yukarı bük ne oldu diyorlar...
onun gülüşü ancak tebessüm olur gülmez o diyorlar,
yürüyen ceset diyorlar
ölü gibisin diyorlar
desinler.
benim baktığım gözle insanlara bakabilselerdi,arayışta olduğum insanların farkına varabilselerdi utanırlardı,sevdiğim insanlara yüklediğim değerin farkına varsalardı onlar için yapacaklarımın farkına varsalar,karşılık veremiyoruz diye ağlarlardı.
desinler kitap boşver.
benim aradığım insanı hala bulamadığımı bilmiyorlar.
hissettiğim duyguları hissetseler ağırlığından altında yok olurlar...
ciddiliğimden birazını alsalar kaşları isyan eder.
desinler boşver.
umarım 2017 kitap gibi bir hayat nasip eder
Herkes değişir, kimse aynı kalmaz bunu aklına kazı bu birincisi. ikincisi; bu dünya çıkar dünyası sakın iyi olayım deme çıkarlarını düşün herhangi bir yararı yoksa bulaşma hiç bir işe. Seni düşünmeyen biri için pişman olma hayatına bak daha güzel bir hayat yaşayabilirsin, etti üç. Dördüncüsü kimsenin başaramadığı madde ise; kimseye muhtaç değilsin tek başına da yaşayabilirsin hayatını bir odada dahi geçirsen o hayat geçip gidecek unutma kimsenin sığıntısı olma.
Ben bu yazıyı kendime yazdım. Bu yazıyı kendime yazdım ama asla hayata geçiremedim ve başaracağımı sanmıyorum. Herkes birine muhtaç bu hayatta; kimi annesine, kimi bir arkadaşına, kimi bir sevgiliye...
Sen bir gerizekalısın, beş para etmez biri için bugünü, bu yılın son gününü berbat geçirdin, kalp kırdın. Hiçbir zaman akıllanmayacaksın ve muhtemelen uzun yaşamayacaksın.
Yorulmadın mı bazı şeylerden ? Niye olmuyor hiçbir şey ? Önüne engel çıkıyor, düşüyorsun , kalkıyorsun, her koşulda devam etmeye çalışıyorsun. Bunlar seni güçlendiriyor ama bir yerinde derin izler bırakıyor. Her defasında pes etmeden kalktığında daha iyiyi Ümit ediyorsun. Gel gelelim karşına ümidini kıracak, aşılamayacak yeni engeller çıkıyor. Ama sen bu işin içinden çıkamıyorsun. Nasıl olacak bu işler ?