bugün

düşünen her insanın sonuna mahkum bir insan...

alır yüreğimi giderim masallara
ben giderim masallara sıcak yürür içime
ince bir duman gibi süzülür gençliğim
ıslanır başım göbeğinde mavilerin

nasıl derseniz öyle olsun
kalmasın ellerim sizlerden uzak
birleşsin umudum en güzel eylemlerinize
erisin et
yitsin boşluk
bir biz kalalım çirkinliklere inat

anladım ilkin öğrenmek gerek güzelliği
kömürcene kazmak gerek en son kıvılcımına dek soluğun
sonra yine öğrenmek yarattıkça daha çok öğrenmek
büyütmek elleri
kovuluncaya dek yabancılığımız
bir biz kalıncaya dek eğretiliklere inat

alır yüreğimi giderim masallara
ben giderim masallara sıcak yürür içime
masal masalı yer büyür koca gerçek
akar mavilerim bütün karalara inat

bedrettin cömert
hasan hüseyin'in isim babası olduğu "eleştiriye beş kala" isimli eseriyle tanıdığım eleştirmen, sanat insanı... Ülkücüer tarafından katledilmiştir. Faşizmin bu ülkede kaç cana kıydığının haddi hesabı yoktur ama bu durum karşısında tepkimenin bizzat kendisi inadına yazmak, inadına düşünmek, inadına sanat olarak oluşmaktadır. uğur mumcu hakkında şunları yazmıştır.

"cömert

hacettepe üniversitesi öğretim üyelerinden dr. bedrettin cömert evinden çıkarken kurşun yağmuruna tutuldu ve öldü! eşi de ağır yaralı. ilerici, devrimci, namuslu, kendi halinde, sessiz, çalımsız, gösterişsiz bir aydındı cömert...

böyle insana nasıl kıyılır? kim, hangi gözü dönmüş katil ya da katiller, hiç duraksamadan böyle bir insanı kurşun yağmuruna tutarlar.

sanki adak adanmış! sanki bu insanlar, doğan özler, server tanilliler, fahrettin yılmazlar, cuma ocaklılar, ibrahim osmanoğlular, bedrettin cömertler kanlarını bu uğursuz düzene bir sebil gibi akıtmışlar!..

ne zaman duracak bu kan seli? ne zaman durdurulacak bu terör? sanki sıraya sokmuşlar; bir bir öldürüyorlar, bir bir!.. ve devlet çaresiz! eli kolu bağlı duruyor...

ey milletvekilleri, ey senatörler, ey bakanlar kurulu üyeleri! bir doğan öz kolay mı yetişir? bir bedrettin cömert kolay mı yetişti? bir fahrettin yılmaz, cuma ocaklı, bir ibrahim osmanoğlu kolay mı yetişiyor?!..

n'olur, işinizi gücünüzü bırakın, toplanın ankara'da! ne yaparsanız yapın, şu kan gölünü kurutun. tatilinizi bırakın. parlamentoyu toplantıya çağırın, bir şeyler yapın, önlem alın. şimdiye kadar almadığınız, alamadığınız önlemleri alın lütfen!..

bir "infaz mangası" dolaşıyor. hem büyük kentlerin caddelerinde dolaşıyor. vuruyor, öldürüyor ve kaçırıyor. ve devlet çaresiz ve devlet kapalı tribün seyircisi gibi ve de sirkte heyecanlı numaralar seyreder gibi izliyor olup bitenleri...

bunların nedeni yüzeyde değil, temelde. bunların neyin nesi, kimin nesi oldukları ortada. kimden korkuyorsunuz? kim engel oluyor size?! siz hükümetsiniz. elinizde her türlü olanak var. siz önlem almaz, alamazsanız, kim alacak?

böyle giderse, herkes silahlanacak. hiç çaresi yok, herkes silahlanacak! o zaman, insanları, 1neden tabanca taşıyorsun" diye suçlayamazsınız. hakkınız olmaz böyle bir suç yöneltmeye...

bu kan seline basa basa, bu kurbanların cesetlerini çiğneye çiğneye iktidar olmak isteyenler varsa, allah kahretsin onları!..

vay bedrettin cömert kardeşim vay!.."
Hocaların hocası.

38 yaşında öldürüldüğünde ardında 4 eşsiz kitap (ki dördüde ders kitapları olarak üniversitelerde okutulur.), yüzlerce başarılı öğrenci (öğrencisinin öğrencisi olduğumdan mütevellit şahsımı da öğrencisi saymaktan gurur duyuyorum), bir gözü yaşlı eş ve iki aslan gibi evlat bırakmış akademisyen, şair, yazar, sanat tarihçisi ve arkeolog.

hacettepe Üniversitesi Edebiyat fakültesi Sanat tarihi bölümüne giderseniz kafanızı çevirdiğiniz her an tıpkı yaşıyormuş gibi onu hissedebilirsiniz. Adına fakültede kitaplık ve konferans salonu bulunmaktadır. Bazen keşke tanısaydım der, bölüm başkanı (bkz: sacit pekak)'ı görünce 'fiziksel olarak tanışamadım ama psikolojik olarak cidden öğrencisi oldum galiba' dersiniz.
Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi doktoru olan Cömert, aracının içindeyken uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.(27 Eylül 1940 Samsun- 11 Temmuz 1978 Ankara)
1978'de Abd destekli islamcılar tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren atatürkçü edebiyatçı, akademisyen, sanat eleştirmeni, aydın.
Henüz 38 yaşında katledilmeseydi bugün hocaların hocası olarak anılabilir ve geniş çapta tanınan bir isim hâline gelebilirdi.
Vezirköprü gibi yobazın harman olduğu bir ilçeden çıkmış değerli insanlardan biriydi.