fakirler ölsün sürünsün,zenginler yaşasının resmileşmiş halidir. zaten her halükarda zengini fakirden kayıran devlet, bu işten para kazanmayı hedeflemektedir. nede olsa zengin bi yolunu bulup oğluşuna en kralından askerlik yaptırıyo bari para versinler de bi işe yarasındır. askerliğin erkeği olgunlaştırdığını var sayarsarak ben derim ki; bedelli askerlik yapan erkek, olgunlaşmamıştır. olmamıştır efendim. vatanını korumaktan aciz adamın karısını çocugunu koruması beklenemez. versin parasını başkasına korutsun oldu canım.
kobani olaylarından sonra çıkması geciken bekleyenlere eziyet olan durum,umarım çıkar yaş 28 olmuş herşeyi bırakıp askere gidecek durumda değilim benim durumumda binlerce insan var, umarım 1 yıl içinde çıkar.
Sana sırf ranza komşunu s.kme diye ot yolduran, çöp tenekesi nöbeti tutturan bir sistemden bahsediyorum. Neyim ben seksomanyak mıyım? Insanın insanlığına saygısını yitirten bi çark bu. Vatan millet algılarıyla süsleyip gereksiz işlerle geçecek 1 yıldan bahsediyoruz. 1 yıl boyunca orada burada oyalatılacak sistemde vatan borcu hissine nasıl erişebiliriz ki.
Sevgiliden mektup bekleyen kara sevdalı misali çıktı haberini beklediğimdir. Yüksek lisanstan gına geldi, doktora desen kotku filmi. Yalnız buradan yetkililere seslenmek istiyorum, 28 yaş ne kuzum? Para kazanmak istemiyor musunuz? Bütün amaç bu değil mi? Yap 25 yaş, hem kasan dolsun hem işimiz görülsün.
çıkmazsa neden çıkmadı diye üzülmem, çıkarsa da haksızlık diye gitmemezlik yapmam. kendime neden haksızlık edeyim?
adaleti sağlamak devletin görevi. ha bana sorarsanız herkes yapmalı yada sadece isteyen yapmalı. yani paradan bağımsız olmalı.
cozum sureci sonunda gerek kalmayacak uygulamadir. zira gercekten dagdan fonus olacaksa oradan gelecek adamlarin affedilmesi sonucu askere alinmalari gerekecek bedelli yapmayi kabul etmeyecekleri de ortada bu da vicdani ret demek oluyor.
hükumetin politikası sebebiyle vicdani ret ile beraber desteklenmesi gereken olaydır. askerliğin muhakkak yapılması gerektiğini ve olası seferberlik durumlarında her erkeğin/kadının azda olsa silah eğitimine hakim olması gerektiğini savunan bir insanım, sonuçta tehlikeli bir coğrafyada yaşıyoruz. ama ''kutsal bir görev bu, vatan borcu'' falan diyerek askere gidip patates soymak, tuvalet temizlemek, toplasan bir kaç atış yaptığın silah eğitiminde sınırlı kalmak, bunlar askerlik değil, bunlar için gidilecekse hiç gidilmesin daha iyi, para mı yok hükumette, tut özel hizmetçi, aşçı, temizlikçi falan yaptır bu işleri, askerin işi midir allasen patates soymak tuvalet temizlemek, böyle mi asker olunur? asker dediğin öldürür ve ölür, iyi birer katil adayı olur, budur askerlik, ötesi değil. adam gibi askerlik yaptıracaksan zorunlu tut bu olayı, patatesle tuvaletle olmaz bu işler, atış poligonlarına gitsen daha iyi silah kullanmayı öğrenirsin. bir diğer konu da suriye'ye, ırak'a dalmak için can atan bir hükumete sahip olmamız. suriye'nin ve ırak'ın savaşı bizim savaşımız değil, onların iç savaşları, ve bu sorunu dış güçlerin etkisinde kalmadan kendi içlerinde halletmeleri gerek, doğru olan bu, başkalarının savaşı için benim asker arkadaşlarım, kardeşlerim, abilerim, akrabalarım hatta ve hatta kendim ölmek istemiyorum. ama işgal altına gireriz, zor durumda kalırız, sanmıyorum ki çoğu kişi kaçsın askerlikten, seve seve giderler bende dahil. ama bu şartlar altında yoo dostum yoo, silahımız kiralık değil ve yalnızca kendi ülkemizin insanını koruruz, osmanlıcılık oynayan bir çakma padişahın izini takip etmeyiz, buda böyle biline. bu millet arap coğrafyasını koruyacağım, din kardeşlerimi koruyacağım diye birinci dünya savaşı'nda çok kan kaybetti, ihanete uğradı, diri diri yakıldı, aynı senaryonun tekrarlanmasını istemiyoruz biz, zaten arap'ları koruyabilecek kadar büyük bir ekonomimiz yok, ekonomi olmadan da askeri gücün bir anlamı yok.
Bedelli askerlik mantikli bir yontemdir. Tabi mantikli kurallar cercevesinde yapilmalidir. Askere gitmek istemeyenlerden gelir dagilimina gore belli ucret alinmali, askere gidenlere de en az 2500 tl maas verilmeli ( profesyonel askerlik ). Tabi bu benim nacizane gorusumdur.
öncelikle belirteyim, bununla ilgili yasa çıktıktan sonra parası olan versin, kurtulsun askerlik derdinden. en doğal hakkıdır şu koşullarda. hiç bir şey de demem.
ama yine de bu, bedelli askerliğin adaletsiz bir iş olduğu, millete ihanet olduğu gerçeğini değiştirmez. bizim artık millet olarak bir silkelenmemiz gerekiyor. bunun savunulacak bir tarafı yok. olay basit. devletimizin askerin "kellesi" için biçtiği bedel 20 bin lira, 25 bin lira falan işte. eğer askerde de size vatan millet edebiyatı yaparlarsa, dışınızdan olmasa bile içinizden siktiri çekin.
20 bin lirayı bulamadığın için askere gideceksin, seni çukurcada savaştıracaklar, şehit düşeceksin, sonra da vatan sağ olsun öyle mi? güya seni temsil edenler mecliste hangi kupon arazinin kime kaça satıldığını tartışacaklar, sen vatanını savunacaksın öyle mi? bir sorun bakalım, benim yozgatlı, sivaslı, aydınlı, edirneli kardeşimin ne işi vardı da hakkaride pkklı piçleri kovalarken şehit edildi diye. bakın, şimdi diyarbakırda askere ilk kurşun sıkan oçnin heykelini dikiyorlar. hayır, çok da yadırgamıyorum aslında. bu ülkede ne oçlerin heykelleri dikildi, yollara isimleri verildi, çok görmemek lazım. ama sindiremediğim şey şu, kardeşim eğer diyarbakırlılar tskdan bu kadar nefret ediyorsa, devletten bu kadar nefret ediyorsa, bu uğurda teröristlerin heykelini dikiyorlarsa, ve sen devlet olarak buna ses çıkarmıyorsan, benim ne işim var lan hakkaride? ne bok yemeye nöbet tutacağım ben oralarda? ne halt etmeye alıyorsun beni askere?
pkkya göz yuman sen, büyüten sen, kürtlere, türklere, alevilere zulüm edip terör örgütlerini besleyen sen. ama savaşan ben olacağım öyle mi? ve bunun için de dalga geçer gibi, ver 20 bin tl, kurtul bu işten diyeceksin öyle mi? hassiktir git.
bu dakikadan sonra, her şehidimizin kanında, pkknın olduğu kadar, teröristlerin olduğu kadar, devletin de payı vardır. bu böyle biline.