1903 yılında kurulan istanbul takımı. aynı zamanda istanbul'un güzel ilçelerinden biri. futbol takımı zor günler yaşamaktadır ama taraftarı, her zaman olduğu gibi bu zor günlerde de arkasında olacaktır. kendisi için yazılan tezahüratlardan biri;
çoook seviyoruz deli gibiii,
yoook bu sevdanın bi tarifiii,
seeen bu gönüllerin sahibiii,
kartaaaall!!
19 kasım 2007 tarihinde fifa tarafından vicente del bosque konusunda son kez uyarılan takımmış. cas ve isviçre federal mahkemesi'nin ardından devreye giren fifa, bir ödeme planı belirlenmesi için tarafları isviçre'de topladı. Fifa'nın beşiktaş'a verdiği uyarı da aşağıdaki gibi;
"iki kez uyarıldınız. Ortada kesin bir karar var. Eğer bu işi daha fazla uzatırsanız puan silmeden mene kadar bazı cezalarla karşılaşırsınız."
basiretsiz yönetimi yüzünden eli kolu baglanan futbol takimi. dua etsin taraftarlari var oda olmasa ikinci trabzonspor vakasi yasanabilir. eski bir büyük klüp olarak türkiye liginin orta siralarinda kendisine yer edinir.
ancak taraftarinin fazla olusu buna engel olur elbette. besiktasin tek ilaci ise sadece basarili bir yönetim kuruludur.
del bosque davasından dolayı, ara transfer yapması yasaklanması gündemde olan futbol takımı. eğer beşiktaş ödemesi gereken 8.5 milyon euro'yu ödemezse, gitgide artacak yaptırımların kurbanı olmasından korkarım. zaten ilk yaptırım olarak şampiyonlar ligi gelirlerine el konmuştu ki bu ciddi bir ekonomik yaptırımdır. eğer ara transferi de yasaklanırsa, taraftar ve takım psikolojik baskı altına girebilir bu da takımı daha kötü duruma sokabilir. sezon sonuna doğru paranın hala ödenmemesi halinde puan silme ihtimali vardır ki bence beşiktaş geç olmadan parayı ödese en güzeli.
104 yıllık şanlı tarihinde iyi ve kötü dönemleri olmuştur.şu an o kötü dönemlerden birini yaşamaktadır.vakit birlik olma vaktidir vakit beceriksiz yöneticilerden, mafya bağlantılı menajerlerden kurtulma vaktidir,vakit düştüğümüz yerden daha güçlü bir şekilde kalkma vaktidir.
hayatımda hiç bir kulubün, baskanı menajeri yöneticilerinin vs. böyle bir döneklik rezillik veya zavallılık yaptıgını görmedim. bir hafta önce maclara paf takımıyla cıkıcaz deyip en azından sivas macı için kesin degişmeyecek bir karar deyip, liverpool dan 8 yiyince herhalde g.t korkusundan kararından cayıp ezikligin ötesinde bir karara imza atmıslardır. kardesim böyle yapcaksanız bi taraflarınıza güvenmiyorsanız neden bastan yapamıyacagınız seyler için kesin konusyorsunuz sonra iki gün sonra kıvırmalar baslıyor! koskoca jimnastik kulubünü böyle seyler yakısır mı?
neyse ama sizin " ne kadar" büyük bir kulup oldugunuzu herkes biliyor nasıl olsa...
bugün itibari ile acik ve net olan bisey vardir ki o da, besiktas'in normalin altinda bi seviyede takim oldugudur. bu senenin basindan beri beni etkileyen bi maclari daha olmadi. inönü'deki liverpool maci dahil.
bir fb'li olarak üzüntüm ise hala ligde bjk maci geldigi zaman sadece isimden dolayi yaratilan 'derbi maci' havasi yüzünden gercek futbol kabiliyetlerini, sogukkanliliklarini fb'li oyuncularin sahaya yansitamamalari. gerci fb, bjk ile oynadigi son 3 maci da kazanmis olmasina ragmen (yanlis hatirlamiyosam), oynadigimiz futbol beni hic kesmedi.
gereksiz ve anlam veremedigim, yalanci bi gerginlik yüzünden. oysaki cok siradan bi takim besiktas bugün icin.
şu sıralarda salyalar saçan mahlukatın saldırısına uğrayan takımım, aşkım. Ancak kendilerine şu uyarıyı yapmak istiyorum inönü'ye gelirken yalnız gelmeyin muhterem validelerinizi de bekleriz.
Yok yok onlara bişey yapmayacağız onların yeri başımızın üzerinde...
bU TAkımı tutan kişilerde garip bir kompleks vardır.1903'te ilk önce biz kurulduk en büyük biziz gibi bir söylemleri vardır.Oysaki beşiktaş jimnastik klübü adı üstünde bir jimnastik klübüdür ve bir jimnastik klübü ne kadar popüler olabilirse 1924 den sonraki yıllarda futbol topuna ayaklarını sürene kadar o kadar kişi tarafından tanınmıştır.Bugün bir jimnastik klübünü delicesine seven bir taraftar topluluğu bulunmamasından tahmin edebiliriz ki osmanlı döneminde sağlıklı yaşam için jimnastik yapan 5-10 kişi dışında bu klübü tanıyan birileri yoktur.
Yine aynı şekilde bizim rengimiz kırmız-beyaz dı balkan savaşında yas için siyah-beyaz a çevirdik en milli takım biziz derler.Bu arkadaşlara da "Ulan ister turanj-çiyan yap 5 kişinin tanıdığı klübün rengini değiştirmesini kim zikler" demek caizdir.
Birde bu kişilerin atatürk'de beşiktaşlıydı diye bir söylemde bulunanlarıda görülür , bunu neye dayanadırdığı sorduğunuzda fenerbahçe'ye kıllık olsun diye derler.çünkü Beşiktaşlı duruşu herzaman fenerbahçe'ye karşı eziklik demektir.
şampiyonlar liginde en farklı yenilme rekoruna sahip türk takımı.
peki bunda utanılacak ne var. hiçbirşey...
futbol bu. gün gelir iyi oynar yenilirsiniz, gün gelir kötü oynar yenersiniz. geçen geceki maçta da helsinborg galatasaray'ı yendi. ofsayttan goller yedi galatasaray, 10 metre geriden çıktı ofsayt dendi.. dünyaları kaçırdı, hatta ve hatta uludağsözlük e de yazdığım gibi (tövbe aşa) allah bir takım tutuyorsa akşam helsinborg'luydu..
futbol sadece futbol değildir. futbol gülmektir ama ertesi gün ağlayabileceğini de bilmektir. ağlamaktır futbol ama ertesi gün gülebileceğin umudunu asla kaybetmemektir.
bu takım değil miydi beşiktaşlılar'ı sevindiren. şimdi de üzmüş olabilir ama yine sevindirecektir. bana uefa kupası, süper kupa sevinci gösterip beni sevinçten ağlatan takımım galatasaray değil miydi? akşam helsinborg'a yenildiler.. bana ne.. canları sağ olsun.
taraftar olmak futboldan anlamayan halamın yaptığı gibi lider olan takımı tutmak değildir. taraftar olmak demek yenilse de yense de takımına sırtını dönmemektir.
şerefli geçmişi ile mazisindeki ve gelecekteki başarılarıyla gurur duyulması gereken takımdır beşiktaş. beşiktaş, beşiktaş değildir. beşiktaş rakip takımları bile kıskandıran taraftarıyla beşiktaşk tır.
yenilsen de yensen de.. üzüntünde sevincinde..
şampiyon olmasan da.. kupaları almasanda..
8-0 mağlubiyetinin ardından (#2566475) nolu entryde de belirtildiği gibi 7'den 70'e herkesin nerdeyse 24 saatini bu konu hakkında süper über yaratıcı ve komik(!) espriler yapmaya harcadığı, bu süreç içinde herhangi bir beşiktaş ürünü, aksesuarı** giyen utanmaz ve gurursuz bir beşiktaşlıyla 'zuhahahahah hala nası giyiyosun utanmıyo musun puhhahahahah' şeklinde eğlendiği , hele bi de dişi iseniz* herkesin 'bu atkıyı takmışsın canım demek ki bilmiyosun sizinkiler 8 yedi nihahahahhhhaaah'* şeklinde son derece şakacı yorumlar yaptığı, ne kadar üzse de gönülden bağlı olduğumu hissettiğim takımım.
neyse iyi oldu bari yurdum insanı kendi kendine, harika bi mizah anlayışıyla(!) eğlenmiş oldu. meğer herkes bugünü bekliyomuş, 'beşiktaş bi 8 gol yese de bize de eğlence çıksa diye', bunu da anlamış olduk.
we hayır, utanmıyoruz... son zamanlarda pek mutlu olmasak da, beşiktaş denince başımızı yere eğmiyoruz, eğmiycez de...
