Sensiz geçen 12.yıl bu Barış ağabey.Teknoloji çağındayız malum cd ler mp3 player'lar var lakin ben hiçbir kasetini atmadım.Hepsini saklıyorum tabi kaset çalarımı da saklıyorum.Çünkü seni mutlaka çocuğuma dinleteceğim.O da benim gibi her bayram sabahı en güzel giysilerini giyerek ve senin şarkılarını mırıldanarak kalkacak yatağından.
Nur içinde yat güzel üstad , çocukluğumun uzun saçlı kahramanı.
bir daha barış manço gibisi gelmez, 40 yılda bir bile gelmez. çok erken aramızdan ayrıldı. ama insan şu taraf olmayan bertaraf olur atmosferinde belki de böylesi daha hayırlı olmuştur demeden kendini alamıyor. gerçi barış abi adam gibi adam olduğu için kimse onu bertaraf edemezdi ama erken ayrılışı nedeni ile öyle avutuyorum kendimi.
anadolu ozanı ve halk adamı. modern evliya çelebi. galatasaray lisesi çıkışlı fransız ekolünden gelme. bilhassa japonlar tarafından çok sevilir.
sanatı iki taraflı düşünülebilir. modern zamana ayak uydurmaya çalışan şarkılar*** ve tasavvufi aşık veysel tarzı*** şarkılar.
insan olarak da cumhurbaşkanı olacak adamdır. ki buna yönelik bir isteği de vardı hatırladığıma göre.
70'li yıllardaki pek bilinmeyen yerli/yabancı gruplarla icra ettiği yine pek bilinmeyen* şarkıları süperdir.
(bkz: fetullah gülen)
(bkz: cem karaca)
(bkz: aşık veysel)
hiç bir sanatçı o'nun kadar çocuklarla ilgilenmemiştir
hiç bir sanatçı o'nun kadar ülkemizi gezmemiştir
hiç bir sanatçı o'nun kadar çok yönlü değildir
hiç bir sanatçı o'nun kadar dünyayı gezmemiştir
hiç bir sanatçı o'nun kadar topluma yararlı programlar yapmamıştır.
hiç bir sanatçı o'nun kadar insanlığa hizmet etmemiştir.
ruhun şad mekanın cennet olsun barış abi.
7 den 77'ye tüm insanlar seni unutmadı,unutamadı ve unutturmayacak.
arazmıdan ayrılışının 12. yılında özlemle anıyoruz yine barış abimizi.
allah gani gani rahmet eylesin.
ulan koskoca adam oldum gözyaşlarımı bir tek barış manço için tutamıyorum... nasıl girdin kanımıza ufacıkken. harbi adamdın , iyi insandın, iyilğin yüzünden okunuyordu,okunuyor...
zaten cenazesindeki kalabalık insanların gönlündeki yerini giderken bir kez daha gösterdi cümle aleme. her insana nasip olmayacak şekilde uğurlandın o kalabalıkla gözyaşlarıyla,sevgiyle...
lisedeydim o zamanlar, divana uzanmış televizyon izliyordum , saatte epey geçti. alt yazı geçti "barış manço hayatını kaybetti" diye. hey gidi günler hey. mekanı cennet olsun.
müziği her yönüyle ele alabilen, en güzel şekilde yorumlayan hakiki sanatçıydı.
mekanın cennet olsun, (01.02.2011) yarın 12. yılımıza giriyoruz senle ayrı düşeli.
vefat etmesinin ardından yapılan televizyon programlarından bir tanesine izleyicilerden gelen fakslarından biri hatırlayabildiğim kadarıyla şuna benziyor idi;
"barış abi,
bir gitmediğin cennet kalmıştı, oraya da gittin;
ama yanında kameranı götürmeyi unutmuşsun,
yoksa orada kalmaya niyetin mi var?"
dün akşam beyaz tv'de kendisi hakkında yayınlanan bir belgeselde dikkatimi çekenler...
-ortaokul yıllarında resim ve müzik derslerinden sınıfta kalan barış manço abisinin gayretleri sonucu gittiği belçika kraliyet ailesi akademisini dönem birincisi olarak bitirir.
-ilk kez lise yıllarında müziğe merak saran barış manço belçika'da amatör bir grup kurar ve verdiği ilk konserde "çıt çıt çedene" türküsünü söyler. hiç beklemediği bir beğeni ile karşılaşan santçı tarzının bu olması gerektiğini anlar.
-o zamanlar anadolu rock tabiri daha kullanılmadığı için yaptığı müzik türk hafif müziği olarak adlanırılınca sinirlenir ve biz ağır müzik yapıyoruz, yaptığımız müziğin adı da türk ağır müziği der
-vatani görevini yaparken saçlarını kestiren barış manço askerden döndükten hemen sonra verdiği konserde "gençler ve çocuklar beni böyle bilsin" diyerek peruk takar.
-iki ay içinde japonya'da tam 17 konser verir. bu japonya tarhinde hala ilk ve tektir. Verdiği bir konserde japonya devlet başkanı kendinden geçmiş ve kendisine uzun süre sarılmıştır.
tam bir kültür elçisi olan, yaptığı müzikle sadece ülkemizde değil tüm dünyada bilinen bu değerli kültür adamımızı erken kaybetmemizin derin hüznünü tüm iliklerimde hissederken gözyaşları eşliğinde izledim belgeseli. mesleğim icabı cem karaca, tamer öngür, cahit berkay, engin yörükoğlu'ndan tutun da diğer tüm değerli müzisyenlerle bizzat tanışmama ve sohbet etmeme rağmen bir tek onunla tanışamamıştım. o mübarek ellerinden öpmeyi o kadar isterdim ki...
yattığın yer cennet olsun, bu topraklardan böyle bir cevher çıktığı için de şükürler olsun. bugün bile japonya'da iki ay içinde 17 kere konser verebilen başka bir sanatçı yokken, verdiğin tüm emeklere helal olsun...