111 yaşındaki eunice bowman, ingilterenin en yaşlı insanı uzun yaşamasının sırrının bal olduğunu söylemiş, bi de çok hayat dolu gülmemiş mi?*
imrendim kendisine..
içine konulan hiç bir cesedin çürümesine izin vermeyen garip maddedir. bazı mumyalama tekniklerinde de kullanıldığı görülürken cesedi direk olarak balın içine koyduğunuzda da çürüme tamamen engellenir.
Semih Kaplanoğlu'nun yine içime tam sinmeyen filmi. Bu adamda bir şeyler eksik ama ne? Sanki çok iyi film yapacakmış gibime geliyor her seferinde ama her seferinde ısrarla beni hayal kırıklığına uğratıyor. Bal'da da üçlemenin çok ötesine geçememiş. Karadeniz'in müthiş görselliğini arkasına alarak sanki daha iyi film yapmış gibi bir izlenim bırakıyor insanların kafasında. Ama filmin içinde yayladaki şenliklere çıkınca foyası ortaya çıkıyor. Film orda sarkıyor, dikkati dağıtıyor. O sahne bize yönetmenle ilgili bir ipucu da veriyor: Henüz pişmedim gençler. Ama olacak, iyi filmler çıkaracak, inanıyorum. Şimdi Semihçiğime bir reçete yazıyorum:
-- Bol bol imge çalış
-- imgelerinle bizi yönlendir
-- Vardırdığın yerde de bizi derinlemesine kaldır ve yere vur ki biz de tamam baba diyelim, senin de kapında yatalım.
29. istanbul film festivalinde birden fazla ödül alıp, yönetmeni semih kaplanoğlu'nun tekrar tekrar sahneye çıkmasına neden olan yumurta süt ve bal üçlemsinin son filmi
istanbul'da izlenmesi filmin ardından hayatı eziyete dönüştürür.sen o kadar güzel sahneleri izle ardından betonerme hayat gözüne girsin.rüyaydı bitti.*
ayrıca bunu seven bunu da sever (bkz: noi albinoi).
semih kaplanoğlu nun yusuf üçlemesinin son filmi. kaplanoğlu nun yönetmenlikten mütefekkirliğe terfisininde kareli kadrajlı kelamı.
tefekkür kurşunlarıyla seyirciyi delik deşik eden bir film ortaya çıkmış. yaramızdan usul usul sukunet akmakta enel hak nidaları melodimiz olmakta.
--spoiler--
film yusuf un rüyasıyla açılmış ve filmin ilk kelamı oku olmuştur. malum kuran ı kerim in ilk ayeti (bkz: alak suresi). akabinde yusuf u sınıfta görürüz çizgi çalışması yapıyodur. ve kadrajda görülen harf s dir (bkz: yılan). yusuf okuyabilmesine karşın kainatın sukunetine halel gelir düşüncesiyle sesini toplumla paylaşmamaktadır ve okumaz bilinir diğerleri tarafından (bkz: l'enfer c'est les autres). yusuf un babası yakup karakovan balı peşinde biridir ama bir türlü bal bulunamaz. arıların nerde olduğunu allah bilir (bkz: hz yakup). filmde yusuf un kabahati sonrası hamdi ye hediye ettiği gemi belkide nuh un gemisiydi (bkz: nuh tufanı). yakup bal aramak için ormanın derinliklerine kaybolur bir türlü haber alınamaz. yusuf anneannesi ile birlikte yayla ya gider ve ordaki mükabelede hz muhammed in miraç a çıkışını dinler. orda süt şarap ve bal ikram edilmiş ama hz muhammed süt ü tercih etmiştir. akabinde kapının önünde bir kova görürüz ay ın silueti kovaya vurmaktadır. yusuf o silueti dağıtmak ister ama gücü yetmez (bkz: platon) (bkz: idealar evreni). yayla festivali vardır ve zehra anne yakup u aramak için yusuf u bırakır ama yakup bulunamaz anne ile oğul birbirini bulur (bkz: mahşer günü) (bkz: kurban). yakup un kara haberi köye gelmiştir. yusuf ezberlediği aslan ile fare hikayesini okuyarak,okuyorum levhasını alması için öğretmen tarafından kasten okutulur yusuf gene okuyamaz ama öğretmen acısını hafifletmek maksadıyla levhayı verir. eve geliş ve babanın gittiğini öğreniş sonrası yusuf ormanın derinliklerinde belkide babasının mezarı olan, kendisinin rüyasına giren ağacın dibinde rüyaya dalar tebessüm içinde. o yolu ona kerkenes göstermiştir. bu sefer serbest çağrışım ** (bkz: ken loach) (bkz: kes)
--spoiler--
daha film üzerine yüzlerce kelam edilebilir ama benden bu kadar dostlar. ayrıca
mavi yaz akşamlarında, özgür, gezeceğim,
ayaklarımın altında nemli, serin kırlar;
başakları devşirip otları ezeceğim,
yıkayıp arıtacak çıplak başımı rüzgâr.
ne bir söz, ne düşünce, yalnız bitmeyen bir düş
ve yüreğimde sevgi; büyük, sonsuz, umutlu,
çekip gideceğim, çingene gibi, başıboş
doğada, -bir kadınla birlikte gibi mutlu.
berlin film festivalinde altın ayı ödülünü alarak entellektüel sinema takipçilerinin diline pelesenk olmuş semih kaplanoğlu filmidir, izlemesi çok sıkıcıdır lakin aynı ölçüde koltuk kabartıcıdır..
rize'nin çamlıhemşin ilçesinde yönetmen semih kaplanoğlu tarafından çekilmiş, işbu yörenin memleketim olması nedeniyle bi hayli ilgimi çeken, almanyaberlin'deki altmışıncı berlin uluslararası film festivalinde en iyi film ödülünü almış, uludağsözlük yazarları tarafından pek ilgi çekmemiş, 14 martta vizyona gireceği söylenen sinema filmi.
sözlük yazarlarının ilgisini çekmemiş olmasına şaşırdık mı? hayır.