bakire olan bir bayanla evlenmekle arasında hiç bir fark olmayan durum. tabiki evliliğe bakışı etkili insanın. sevişmeye karı alıyosa fark var. ama bir hayatı paylaşacağı bayansa söz konusu fark yoktur.
şimdi uzlaşılan ortak nokta ne; bir kadının hem bakire kalıp, hem ilişkiye girmesi kabul edilemez, hem ilişkiye girmeyip hemde bekaret'ini koruyacak, zaten aksi durumda bakire bile olsa anlaşılır vs. yani olayın kişinin bacaklarının arası ve beyni arasındaki ince çizgide bittiği söyleniyor, bu demektir ki, bekaret kadınlar için ruhsal-manevi bir duygudur, kendini erkeğine saklamaktır, keşfedilmemişi keşfetmektir, eyvallah güzel bir düşünüş tarzı, aynı noktalardan yola çıkarak, kızlık zarı ve kan önemli olmadığından (doğuştan olmayış, esnek zar vs.) olay kendini korumak olduğundan, aynı bekaret erkekler içinde geçerli midir, babalar gibi geçerlidir.
ayrıca türk toplumundaki bekaret konusunun kaynağı olarak gösterilen, iki olguyu da inceleyelim.
türk toplumundaki iki önemli olguya bakalım; islamiyet ve türklük.
islamiyet ne diyor? nur suresi 3. ve 5. ayette şunları der;
-3.Zina eden erkek, zina eden ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikahlayamaz; zina eden kadını da zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikahlayamaz. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır.
- 5.Ancak bundan sonra tevbe eden ve salihçe davrananlar hariç. Çünkü gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
sonuç; islamiyet, çok açık bir şekilde ''bekaret'' konusunda kadın ve erkekleri ayırmamıştır.
türk kültürü? türk kültüründe ''bekaret'' diye bir kavram yoktur, eğer evliliklerde bekaret şartı olsaydı bunun ilk hükmü erkeklerin bakir kalmasıdır (bkz: matematik) (bkz: akıl fikir).
bunun haricinde akla şu sorular gelmekte;
-kültürler hiç bir zaman, cinsellik-zina gibi konularla ilgili olmamıştır. insanları cinsel ilişkiye evlenene kadar girmeme konusunda öğütleyen dinler olmuştur. türk kültürü dahil, hiç bir kültür, insanları cinsellikten uzak tutamaz. kültürler toplumların yaşayışlarındaki küçük ayrıntıları belirleyebilir. kültürler hiç bir zaman milyon yıllık içgüdüleri engelleme yoluna gitmemiştir. türk kültüründe bekaret var ise!!; bu kural nasıl bir kuraldır ki, erkeklerine cinselliği serbest bırakırken, dişilere cinselliği yasaklamıştır, erkekler kimler ile ilişkiye girecektir? bir tane türk erkeği, bir tane türk kızı ile ilişkiye girdiği vakitte, çevrede bakire kız kalmayacağından, eğer türk kültüründe, gerdek gecesi kavramı varsa ve eğer halk buna çok önem veriyorsa, halkın kültürü doğrultusunda, erkeklerede cinselliği yasaklaması gerekiyor, çünkü erkeklere cinsellik yasaklanmadığı zaman, halk görmek isteyeceği kırmızı çarçafı asla göremeyecektir. gerdek gecesi anlayışı, islamiyet'e dayanır, türk kültür'ünde bunun yeri olamaz. ve halk erkeklere cinselliği serbest kıldığı sürece, islamiyet ile ters düşecektir. ortada islami gelenekleri türk kültürü gibi göstermek olsa bile, islami değerlere ters düşmemek için, önce erkeklere cinselliğin yasaklanması gerekmektedir. nasıl bir düşünce, türk kültüründe, türklükte sadece kızların bekaret'i önemlidir, bakire değilse evlenmeyin diyebilir?
-ilk hangi türk kavimi kadınlarına cinselliği yasaklayıp erkeklerine serbest bırakmıştır?
-osmanlı imparatorluğu'nda da cinsellik ''erkeklere serbest'', ''kadınlara yasak'' mı edilmiştir?
-resmi tarih'ten yada herhangi bir akademik çevre tarafından yazılmış bir yazıda ''türk erkekleri bakire kızlarla evlenir'' gibi bir kanit bulunabilir mi?
sonuç; türklük hiç bir zaman cinselliğe karışmamıştır, türk halkında 'cinsellik','bekaret' vs. gibi tabuların kaynağı islamdır, eğer sorun türk-islam sentezi ise, ''senin derdin ne?'' demek gereklidir, çünkü bu sentez bilindiği gibi siyasi bir ideolojidir.
kendine guvenmeyen, kizi mal gibi goren, kiskanc erkeklerin takinti yaptigi konudur.
asil tehlikeli olan bakire bayanla evlenmektir. kocasiyla ilk kez seks yapan hanim kizimiz, bir sure sonra "acaba baska erkekle nasil olur" diye dusunmeye baslayacaktir ki bu dogaldir.
olaya Türk kültürü ve tarihi perspektifinden bakmaya çalışanların var olduğu evlenme eylemidir.
Türk kültürü dendiğinde şuan bile çoğunluğunu küçük toplulukların oluşturduğu bir kültür önümüze çıkmaktadır.küçük şehirler,kasabalar köyler.
Tarihe doğru gidildikçe ise küçük göçer topluluklar,askeri ve her şeyini paylaşan,birlikte yaşamak zorunda olan topluluklar.
islamiyet öncesi Türk kültüründe zinanın cezası iki taraf için ölümdür. islamiyette ise bu toplumdan dışlanmakla cezalandırılır.Bu cezalandırmanın nedeni ise sikinizi tutun ulan deyip milletin özel hayatına karışmak değil toplumiçi huzuru ve barışı sağlamakla ilişkilidir ki küçük toplumlarda bu gibi olayların olması çok düşük ihtimaldir.istanbulun göbeğinde kimin kime çaktığı belki sizi rahatsız etmez ama birkaç yüz kişilik köylerde,kasabalarda bu iş en modernim diyen adamı kadını bile rahatsız eder.
ayşe senin adam da zamanında şu hatuna koymuştu denmesini de herhalde hiçbir kadın kabul etmez.
Hele ki eski çağlarda adam gibi doğum kontrol yönetmi yokken ayşenin adamının çaktığı kadının çocuğunun kimden olacağı Türk töresini ilgilendiren bir haldir.
Askeri rütbelere göre çok eşle evlenme kuralı vardır ki bu da yüzbaşıdan itibaren başlamaktadır yanılmıyorsam.yani bırakın savaş ganimeti olarak cariyeler zartlar zurtlar yığmayı islamiyet öncesi Türk kültüründe tek kadın kuralı vardır ki o devrin Türk kızları da ikinci bir kadını kendi üzerlerine aldırmaz.
Türk kültüründe,Türk erkeği de Türk kadını da bu yüzden namuslu olmalıdır.Bu namus arayışının islamiyetle uzaktan yakından alakası yoktur.Çünkü işin öte dünya tarafından önce kültürümüz görmüştür ki bu dünya tarafı Türk ırkını zor duruma düşürmektedir.
Ha şehirlerin büyümesi ve Evlilik yaşının yükselmesiyle yanında da Garip bir anlayışla erkek adam yapar ama kadın yapamaz mantığı eklenince. Olaylar şuanki gibi karışır. O yüzden isteyen istediği şekil hatunla evlenir kendi tercihidir.Yargılamak etmek kimsenin haddine değildir.
ama gayri meşru ilişkilerin erkeğe kadını meta haline getirtiği kadına da erkeği meta haline getirttiği düşünülünce bu durumun aşırı şekilde ahlaktan yoksun bir şekilde yayılması elbette ki toplumun aleyhinedir.
Evlenmeden önce bilmem kaç kadınla birlikte olmuş bir erkeğin bana kadına meta gözüyle bakmayacağını,keza kadının da erkeğe meta gözüyle bakmayacağını kimse anlatmaya çalışmasın bana. Belki kadının bakma olasılığı daha düşüktür,ama erkeklerden tırsın.
çok normal bir olaydır fakat: yurdum erkekleri her beğendiği hatta yer yer beğenmediği fakat sırf fantezi olsun diye beğenmediği bayanla bile yatmak ister.yatmayı başarıp ta birinden ayrılırsa o kişiyle yaşadıklarını anlatmaya bayılır.fakat her nedense evlenirken bakire olanı arar.bu arada bir bayan ülkemizde bakir bir erkek aramaya kalksa işi hakkaten zor olur zira bakir olan bile dünya nüfusunun yarısının kendi imalatı olabileceğini idda eder.
yüzyılımızda kızlık zarı diken doktorların sayısına ve buna olan rağbete baktığımızda fena halde faka basmış olması ihtimal erkek grubunu ifade eden sözcük öbeği.
kontrol edelim. bakire değilse evlenmeyelim o zaman. ya bi insan aşık olduğu kişinin bekaretine bakmaz ki. hem bekaret ne? bir zar mı? hem de dikilebilen bir zar. peh.
teoride bakir bir adamla evlenen bayandan farksız bir durum.amma velakin toplumun pratiği senin teoriyi öpebilir.gene en iyi çözüm yolu can yücelin çözüm yolu her doğan kıza bir parmak.
benden önce üzerinden kaç kişi geçti acaba diye düşünmektir.
ha diyosan ki bunun biri de bir bini de bir ve kabulleniyorsan işin yanlızca bununla da bitmediğini bilmen gerekir.
karınla beraber sosyalleşmeye karar verdin ve atıyorum bir cafeye gittin. karşı masadaki tipin karının eski sevgilisi olma ve onun üzerinden geçmiş olma ihtimali seni yiyip bitirecek. her bakıştan, en küçük ve alakasız davranıştan bile kıllanacaksın acaba mı diye.
sonra ömrün boyunca buna katlanamayacağını farkedecek ve buna bir son vereceksin. ya kendini, ya onu, ya üzerinden geçenleri öldürmeyi düşüneceksin.
pıtırcık zihniyetli insanların hala aşamadığı konudur. kendisi bir düzine kadınla ilişkiye girerken hiçbir problem olmazken, evlendiği kadın bakire olmayınca kendini küçük gören erkek zihniyetidir.
herşeyi bırakıp , sözlük modundan çıkıp düşündüğünüz zaman biraz içinizi titretecek durumdur. burada ahkam kesmekle - evleneceğiniz kişinin önceki ilişkisinin aklınızı yemesinin alakası yoktur aslında. sinir edebilir açıkçası , burada yazdığınız kadar soğukkanlı olamayabilirsiniz işte o an.
her türlü pis ilişkiye girip normal ilişki yerine ters ilişkiye girmeyi sırf bakireliği bozulmasın diye tercih eden kızları düşünürsek bekaret önemini yitirir. yatıp kalkar sevişir ama bekareti bozulmadığı için temiz kız olarak görülür oysa ki sadece sevdiği insanla ilişkiye giren bir kız bakireliğini kaybetmiştir ama diğer kızdan daha namusludur. namus beyindedir bacak arasında değil,sevilen insanla paylaşıldığı sürece sevişmek gayet normaldir, fakat bekaret bozulmasın diye çıktığı her erkekle ters ilişkiye giren insanın namusuda tartışılır.erkekler bakirliğini milli oldum diye kutlarken kızlar bekaretlerini evlenene kadar saklamak zorunda değildir.
başkasıyla evlenip boşanmış biriyle evlenilmesi durumunun gerçeklediği durum. sonuçta o kadın evlendiği için başkasıyla birlikte olmuştur. neticede kişilere göre "evliyken birisiyle birlikte olmakla" "bekarken birisiyle birlikte olmak" farkedebilir.
sonucta amac bayanla evlenmek ise bakire ya da degil farketmeyecek durumdur.
bakire olmayınca bayan olmuyor mu yani? ya da evlenilmeyecek anlamina mi geliyor?
mimlenmis mi onlar, nolmus? *