aşık olana kadar inanılmayan bir duygudur. "aşk mı? oğlum aşk yalan bak. inanma öyle şeylere!" dersiniz. için için birini seversiniz ama aşk değildir kesinlikle çünkü aşka inanmazsınız. ama o kişinin size açılıp sizi ilk öptüğü andan itibaren duyduğunuz hissi anlayamaz "aşk olamaz bu o yalan dersiniz.". ama bal gibi aşıksınızdır. gene bir şey olsa da beni öpse dersiniz. bunu gerçekten içinizden gelerek ve bir amaç gütmeden söylediğiniz an aşık olmuşsunuzdur. farkında bile değilsinizdir.
ilk defa seni isteyenin değil de kendi istediğinin peşine düştüysen, çok çalışıp çok yorulduysan, bu iş ne kadar zormuş diyip kendinle mücadele ettiysen, planlar yapıp yırtındıysan, belki bir gün deyip kendi kendine umut vermeye çalışıp ondan vazgeçecek cesareti bulamayıp ne kadar yorgun olursan ol kalbinin atmayı bıraktığı yerde bende o'nu bırakırım dediysen ve aradan ne kadar zaman geçerse geçsin sabırla bekleyip sana aşık olmayan bir bayanı kendine aşık etmeyi başardıysan, işte ben aşk diye buna derim. çünkü sen o sevgiyi hakediyorsun demektir. o zaten herşeyi hakeden yegane varlık, azdır ona yapılanlar..*
ilk önce;
sevinmektir aslında...
etrafına salak salak bakmak.
aklında hep onu tutumak...
o ne yapıyor, şu anda nerde acaba?..
onun bir haberini, nefesini tutarak beklemiktir.
telefonun artık odur....
odur seni mutlu eden.
sonra;
merak etmektir aslında...
etrafına sinirli sinirli bakmak!
niye bana böyle yapıyor diye düşünüp durmak.
yalanmı söylüyor, başka birimi var acaba?..
kavgadan sonra, ilk onun mesaj atmasını nefesini tutarak beklemektir.
telefonun artık onsuzdur...
budur seni mutsuz eden! *
-bir kez görebilmek adına her şeyi göze alıp şehri terk etmek ve ortadan kaybolmaktır.
-bir gün birlikte olabilmek için iki gün yol gidip gelmeyi göze almaktır.
-ses tonunun değişmesinden anlamaktır içindekileri
-onunla birlikte depresyona girip çıkmaktır.
-'ulan onsuz hayatım nasıl olur acaba?' diye düşünüp düşünüp bulamamaktır.
-nefes alabildiği her an için şükretmektir.
-bir kahkahası için maymundan da maymun olmaktır.
-hasta olduğunda uzakta ise bir de çaresizlikten ruhun parçalanmasıdır.
-gelecekten bahsedip geçmişi de anlatarak onu hayatın her anına katmaktır.
-korkularını paylaşmaktır.
-uzakta bile olsa ağladığında yaslayacak omuz bulmaktır.
-iki insan birbirine gerçekten aşıksa güzellik çirkinlik kaygısı gütmez.
-akla her geldiğinde kalbin alev alev yanmasıdır.
-akıldan hiç çıkmamasıdır.
-her an alev alev yanmaktır.
(bkz: bize göre)
insan kimyasını değiştiren garip faaliyet. kadınların erkekleri kokusuna göre seçerek aşık oldukları ve ancak kokusunu unuttuğunda sevgiliyi de unuttuğu söylenir.
olması gerekenin dışında bir şeydir. sevinç, karşılıklı destek, arkadaşlık gibi sonsuz bir affediştir. her güne birlikte yepyeni bir hayata başlar gibi her türlü acıdan, kavgadan uzakta başlamak demektir.
mevlana bir gün altın döven kimselerin bulunduğu bir sokaktan geçiyormuş. zannatkarlar altına vurdukları her darbede mevlana öyle bir huşu hissetmeye başlamış ki, hissettiği bu ses onu semaya, bir ilahi aşka yönlendirmişti an için. vurulan her her darbedeki sesle bir melodi yakalmıştı sanki rumi. bu melodiyle semaya başladı. aşkın yarattığı güçle sadece ilahi varlığı hissediyordu derinliklerinde. işte mevlana içindeki allah aşkıyla, altına vurulan darbenin sesiyle bile bu manevi hazzı yakalayabilmiş bir kişidir.
işte aşık olmakta bu olsa gerek.
