boyunun ölçüsünü alacağın olaydır, kazan mübarek olsun.. her aşk allah a çıkar ve allah varsa güzel sevgili de vardır. tabiki mevcudun vefasını vereceksin. yani allah nasıl olsa verir deyip mevcut sevgiliyle ilgilenmemezlik yapmayacaksın, onu kastediyorum. bu alemdeki fani sevgili bir merdivendir allah a bu açıdan kıymeti bilinmedir ama giderse de allah daha güzelini falan verir denmelidir bir süre uğraştıktan sonra.. çocukluktan beri vardır aşk. bir içgüdüdür ama önce yavruyken insan yanına gelen kedi yavrusunun, kendisine tekme falan atıldığı için kedinin büyünce, insandan uzak durması gibidir aşk, hatta bazen kedi yavruyken uzak durur insanlardan.. aşk yok der bazıları vefasızlığı gördükçe ama vardır. anne olunca aşk çocuklardır ama bazen anne kaçabilmektedir başka kocaya. kocası ölmüş veya ölmemiş fark etmez kaçması için ama ölmüşlerde daha çok görülebilir.. benim tuhafıma giden bir olaydır ama büyümüş çocukları duygusuzlukları ile yıldırmış olabilir. allah göstermesin dilerim. aşka layık olmak için bir sınav vardır. bu sınav bazen o yokken başka kıza bakmamaktır, çocuğuna meyve getirmek için dışarda içmekten vazgeçmektir vesaire..(kutuptaki penguen kışı aç geçirdiği halde kursağında ki değerli biriktirdiği besini yavrusuna saklamıştır. işte doğanın yani allah ın bize örnek gösterdiği aşklardan biri) ben gerçek aşkla tanışmayı ve ondan sonra başkası olmamasını isterim özellikle bayan için. böyle hayvanlar vardır doğada.. aşk anlatılamaz tam olarak yaşanır.. erol evgin in söylediği şarkı parçasında geçtiği gibi, ''işte öyle bir şey''(melih kibar ın eseri maşallah)
her şeye hazırlı olunması gereken durumdur. her iki cins içinde geçerlidir. aşk aklını başından alır böyle havalarda falan gezersin sonra küüüüütt diye yere düşersin aşk senden gittiğinde.
Bir kız vardır hayatınızda. Uzun zamandan beri hayatınızdadır, düşüncelerinizdedir. Rüyalarınızda gördüğünüz kız da odur, sizi gecenin bir vakti uykudan uyandıran da.Hayallerinizde de aynı kız vardır.
Sabah alarmın sesine uyanırsınız mesela.Gözünüzü açtığınız da karşınızda uyuyordur o. Bakarsınız onun yüzüne dakikalarca , sıkılmadan. Saçları yüzünün önüne gelmiştir o an. Saçlarını elinizle arkaya atarsınız. Artık yüzü daha net görülüyordur. Biraz daha bakarsınız yüzüne. Yanağına dokunursunuz belki sonra. Dudağına küçük bir öpücük kondurursunuz uyandırmadan. O kadar mutlusunuzdur ki. Gözlerinizi kaparsınız, açtığınızda onu göremezsiniz yanınızda. Yaşadıklarınızın hepsinin bir hayal olduğunun farkına varırsınız o an ve o hayalin asla gerçekleşmeyeceğinin. Hayalinizde kendinizi koyduğunuz yerde başka birinin olacağı aklınıza gelir.Boğazınızda bir şey düğümlenir, yutkunamazsınız o an. Kalırsınız öyle durduğunuz yerde. Başka konu düşünmeye çalışırsınız , olmaz. Başka birini düşünmeye çalışırsınız, o hiç olmaz. Gözlerinizi sıkamazsınız gözyaşlarının akmasın diye.
Mesela otobüs yolculuğundasınızdır. Yanınızda o vardır tabi ki. Başını omzunuza koymuştur o an.El ele tutuşmuşsunuzdur. Cam kenarında oturuyordur. Size camdan dışarı bakarak bir şeyler anlatmaktadır. Siz de onun gözlerine bakarak dinlemektesinizdir onu. Gözlerinin çok güzel olduğunu düşünürsünüz, onu ne kadar çok sevdiğinizin farkına varırsınız. Anlattığı birkaç şeyi kaçırırsınız tabi. Kızar sonra size niye dinlemedin diye. Kızarken bile ne kadar güzel olduğunu düşünürsünüz o anda. Kaybolur sonra o birden. O yoktur artık yanınızda. Tek başınasınızdır. Hayalden gerçeğe dönmüşsünüzdür. Aynı yolculuktasınızdır ama cam kenarında onun yerine siz oturmaktasınızdır, yanınızda da tanımadığınız biri. Aklınızda hep o vardır ama. Hayalini kurduğunuz yolculukta sizin yerinizde başka bir erkeğin olacağı da aklınızdadır tabi ki. Hayal ettiğiniz anın asla gerçekleşmeyeceği de aklınızdadır o an. Yine düğümlenir boğazınız, yine yutkunamazsınız. Kalırsınız öylece, boş boş dışarı bakarsınız.
Mesela sahilde oturuyorsunuzdur. Yanınızda yine o. Onun konuşmasını istiyorsunuzdur. Birçok soru sorarsınız ona. O konuştukça siz dinlersiniz hiç sıkılmadan. Ellerini tutarsınız onun, bazen de öpersiniz onu masumca. O anın hiçbir zaman bitmemesini istersiniz. O an hiç yoktur aslında ve de olmayacaktır. Sevdiğiniz kız o anı başka biriyle yaşayacaktır. Yine bu düşünce gelir aklınıza. Yine bunu düşünmek istemezsiniz ama yine yapamazsınız. Çaresiz kalırsınız yine. Keşke onu tanımasaydım dersiniz, keşke onu bu kadar çok sevmeseydim dersiniz ama nafile. Her gece aklınıza gelir o , her sabah uyandığınızda geldiği gibi. Yine hayallere dalarsınız yatmadan, uyuyakalırsınız öylece.
Bazı geceler uyanırsınız birden, aklınıza o gelmiştir. Açarsınız bilgisayarınızı, fotoğraflarına bakarsınız onun teker teker. Her fotoğrafta dakikalarca bekler, onu düşünürsünüz. Her fotoğrafına onlarca kez bakmışsınızdır zaten ama her seferinde o fotoğrafı ilk defa görüyormuş gibi bakarsınız fotoğraflarına. Mesaj atmak istersiniz ona, seni seviyorum demek istersiniz ama yapamazsınız. Çünkü o size karşı boştur, bunu biliyorsunuzdur. Onun için sadece bir arkadaşsınızdır. işte bu çok acıtır canınızı. Bırakamazsınız onu , unutamazsınız hiçbir zaman. Göremezsiniz onu arkadaş gibi. Denemişsinizdir oysaki, her şeyi denemişsinizdir hem de. Artık arkadaş olarak göreceğim dersiniz kendinize. Ona arkadaş gözüyle bakmaya zorlarsınız kendinizi ama onunla ilk karşılaştığınız anda tüm bu söylediklerinizi unutur gidersiniz. Bakamazsınız çünkü ona arkadaş olarak, isteseniz de bakamazsınız. Tekrar farkına varırsınız sonra onu deliler gibi sevdiğinizin. Konuşamazsınız, diliniz tutulur o an. Ona seni seviyorum diyemezsiniz gözlerine baka baka. Kalırsınız karsısında öylece, susarsınız sadece. Cevabını hiç merak etmediğiniz sorular sorarsınız ona sırf konuşsun diye. Sırf o konuşurken yüzüne rahat rahat bakabilmek için. Bazen erkek arkadaşlarından bahseder. O an yapacak hiçbir şeyiniz yoktur işte, elinizden yapacak hiçbir şey gelmez. Nefes alamazsınız o an, ağlamak istersiniz gözlerinizden yaş gelmez. Konuşmak istersiniz, konuşamazsınız. Bakamazsınız gözlerine, başka şeyler düşünmeye çalışırsınız, olmaz. O an yapmaya çalıştığınız hiçbir şey olmaz. Anlamasın diye elinizden geleni yaparsınız. Çünkü, siz onun arkadaşısınızdır.
Artık mesaj atmayacağım dersiniz, iki gün atmazsınız da. Bu arada bile hep onu düşünürsünüz. Üçüncü gün artık duygularınıza karşı gelemezsiniz atarsınız mesajı. Mesajınıza cevap verene kadar zaman geçmez sizin için. Bekler durursunuz onun mesajını, başka iş yapamazsınız, sadece beklersiniz. Soğuk ve kısa cevaplar verir hep o. Olsun dersiniz, cevap verdi ya dersiniz, teselli edersiniz kendinizi. O uzun ve istekli mesaj atacağı kişinin kim olacağını düşünürsünüz birden. Bu kişinin asla siz olmayacağının farkına varırsınız. Düşünmekten başka elinizden bir şey gelmez o an. Çaresizsinizdir.
Yerli yersiz her an aklınıza gelir o kız. Pes oynarken gelir mesela, dersteyken gelir, arkadaşınla muhabbet ederken gelir. Durur zaman birden, o aklınıza geldiğinizde. Düşünür durursunuz onu, onun o an sizi düşünmediğini bilerek. Çaresiz kabullenirsiniz bunu. Bu şekilde nereye kadar gideceğini düşünürsünüz bazen. Onun sevgilisi olduğunu öğrendiğinizdeki ruh halinizi düşünürsünüz. Sonra yine gözleriniz dolmaya başlar yavaş yavaş .Elinizden bundan başka yapabilecek bir şey gelmez çünkü. Beklersiniz sadece zamanın geçmesini. Belki zaman bir şeyleri değiştirir diye düşünürsünüz ama siz de farkındasınızdır ki zaman hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Ne onu size unutturur, ne de onun size karşı duygularını değiştirir. Yine de o an isteyebileceğiniz tek şey olan zamanın geçmesini istersiniz ' belki bir umut ' diyerek. Çünkü gelecek yaşanmamıştır daha her ne kadar ne olacağı daha doğrusu ne olmayacağı belli de olsa.
Her boş zamanınızda onunla olmak istersiniz sonra. Onun da her boş zamanında sizinle olmasını istersiniz. O yüzden hep kontrol edersiniz boş zamanı var mı diye. Onun boş zamanı olsun yeterdir, sizin olmasa da olurdur. Yeter ki o istesindir, siz dolu zamanınızı boşaltıp gelirsiniz yine. Boş zamanı olup görüşmek istemeyince kızarsınız ona onun sizi, sizin onu istediğiniz kadar istemediğini bilmenize rağmen. Yine de kızarsınız, elinizden kızmaktan başka bir şey gelmez çünkü o an. Size mesaj atmayınca da kızarsınız ona, sanki o da sizi seviyor sizi onu sevdiğiniz gibi. Bunu düşünmek istemezsiniz ama o mesaj atmamakta haklıdır aslında. Gerçeği bilmenize rağmen bunu anlamak istemezsiniz. ilgilensin istersiniz, önemsesin istersiniz ama en fazla bir arkadaş kadar önemsenirsiniz. Bu da çok acıtır canınızı. Yine aynı şeyler olur sonra, boğazınız düğümlenir yine. Belki bir sigara yakarsınız o düğümü açmak için ama nafile. Ondan başka her şey çok boş gelir size. Yaptığınız hiçbir şeyden zevk alamazsınız. Uzaklara gitmek istersiniz, onu unutmak istersiniz ama unutmaya çalıştıkça daha çok hatırlarsınız. O duyguyu başka kızlarda bulmayı denersiniz ama bulamazsınız. Kimseyle konuşasınız gelmez o an. Mecbur kabullenmek zorundasınızdır o kızın size karşı hiçbir zaman hiçbir şey hissetmeyeceğini.
Buluştuğunuzda bazen kelimeleri karıştırırsınız onun yüzüne bakarken. Çünkü o an sadece konuşmamaktasınızdır , onun yüzüne bakıp hayaller de kurmaktasınızdır. Söyleceğiniz şeyi bir an önce bitirip, onun gözlerine rahat rahat bakmayı düşünürsünüz o an. Hep o konuşsun istersiniz, hiç susmasın istersiniz. Oysaki aklınızda sormak istediğiniz birçok soru vardır. Neden diye sormak istersiniz en başta ama sormaktan korkarsınız. Çünkü duyacağınız cevabı biliyorsunuzdur. Onun size karşı hiçbir şey hissetmediğini biliyorsunuzdur. Sadece kendinizi kandırırsınız onunla buluştuğunuz anlarda.Sevgiliymiş gibi düşünürsünüz o anları. Gerçekleri yok sayıp bir süreliğine öyle düşünmek istersiniz ama her fırsatta karşınıza çıkar gerçekler. Elinizi tutmak istersiniz karşınızdayken ama ona ne diyeceğinizi bilemezsiniz, onun arkadaşısınızdır çünkü. Hangi sıfatla tutacaksınız ki onun elini ? Hem tutsanız o da aynı duyguyla sizinkini tutabilecek mi ? Yoksa başka birinin elini mi tutacak sizin ona karşı hissettiğiniz duyguları o da elini tuttuğu kişiye karşı hissederek ? Böyle sorular aklınıza gelir bazen.
Gelecekte nasıl olacak diye düşünürsünüz bazen de. Muhtemelen görüşmeyeceksinizdir onunla. ikinizin de farklı bir hayatı olacaktır. Onun yeni arkadaşları olacaktır mesela, yeni sevgilileri olacaktır sizin adını bile bilmediğiniz. Peki siz seferdeyken sizi hiç düşünecek midir o ? Şu an nerede, ne yapıyor acaba diye soracak mıdır kendine ? 8 ay sonra siz seferden geldiğinizde, onun nerede, ne yapıyor olduğunu tahmin edebilir misiniz hiç ? 8 ay önceki yerden konuşmaya başlayabilir misiniz eskisi gibi ' arkadaş olarak '. Sizin, onun içindeki yeriniz başkası tarafından dolmaz mı hiç ? 8 ay boyunca boş kalır mı o yer ? Paylaşımlarımız azalmaz mı hiç siz 8-9 aylık seferlere gittiğinizde ? Ya buluştuğunuzda sevgilim var derse o an ne hissedersiniz acaba siz ? Bir daha görmek ister misiniz onu ? Tamam olsun gel yine de arkadaş olmaya devam edelim der misiniz ? Yoksa denize geri mi dönersiniz belki unuturum diye onu bir daha görmemek için ? Her sefere çıktığınızda daha çok unutulacağınızı bilirsiniz mesela. Bunu daha şimdiden bilebilirsiniz. Onun sizin yerinizi başkasıyla dolduracağını bilirsiniz. Şimdiki anın beraber olmak için en uygun zaman olduğunu bilirsiniz. isterseniz her gün bile görüşebileceğinizi bilirsiniz ama bunu ona söyleyemezsiniz. Söyleseniz bile zamanın yine böyle ayrı ayrı geçeceğini bilirsiniz.
Zamanın çok çabuk geçtiğinin de, birkaç yıl sonra bugünleri arayacağınızın da, beraber geçiremediğiniz her günün kayıp olduğunun da, ama onun size karşı hiçbir şey hissetmediğinin ve hissetmeyeceğinin de, onun başkalarıyla birlikte olacağının ve başka bir erkekle evleneceğinin de, ortak bir hayatınızın asla olmayacağının da, şu anki arkadaşlığınızın ömrünün en fazla 1-2 yıl kaldığının da, yıllar önce hayatınıza giren büyük aşkınızın 3-4 yıl sonra adınızı bile zor hatırlayacağının da, elinizden yapabilecek hiçbir şey gelmediğinin de, onun sizi düşünmediği yıllarda siz gemideyken her sigara içişinizde denize bakarak onu düşüneceğinizin de, acaba o da beni düşünüyor mudur diye sorup kendinizi kandırmaya çalışacağınızın da, onu hatırlatan şeylerden kurtulmak isteyip, her şeyin onu hatırlattığının farkına varıp bu acıyla yaşamaya mecbur olduğunuzun da, hayatınızda her zaman bir boşluk olacağının da, bu boşluğun hiçbir zaman dolmayacağının da, onu görmeseniz , onla konuşmasanız bile , ilerde ondan nefret de etseniz de onu hiçbir zaman unutmayacağınızın da farkındasınızdır. Her ne kadar şimdiye kadar aşka inanmasanız da siz şu an ona sırılsıklam aşık olduğunuzun da farkındasınızdır.
yaşayıp bitmediyse içindekiler, ondan sonra gelenlere hep eziyet etmek.
kızın olsun isteyip, ismini "zeynep" koymak istemektir. yaşamayan bilmez, evet acizliktir. o çok kendine güvenen sen gider, belli etmesende için titrer. benim için, çevremde olmayan hiç bilmediğim tarzda biriyle farklılıkları buluşturmaktır. sesini çok güzel bulur, bilir. yüzlerce kez ısrar etse de çok özgüvenli (!) olduğun halde söyleyememektir. içinde kalmasıdır, ulaşamamaktır, elin kolun bağlı olmasıdır.
ortam adamı bir piçi, efendi hale sokmaktır. sonra da öyle bırakıp gitmektir.
insan daha tanıştığı ilk gün takside yanında dayanamayıp kusan bir kıza aşık olabilir mi?ben oldum.hiç iyi değilim kızın sevgilisi var.kusarken bile öyle tatlıydı ki.aşk bu bence.evet dayanamayıp öptüm onu yanağından takside pişmanım şimdi.küçücük bir umudum olsa o kadar sevinirdim ki.o dudaklarını silerken hiç iğrenmedim.aşk bu bence geriye kalan herşey yalan.şu an ne yazdığıma da bilmiyorum açıkçası.mazur görün beni dostlar.ankara böyle bir yer işte.ne olacağı belli olmaz.daha düne kadar ben kimseye aşık olamam ben megoloman herifin tekiyim diyordum.aşk bu aşk.en kötü durumunda bile sevgi dolu gözlerle bakabilmek..