“Merak. Birine karşı, ansızın, merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur.”
Ama suçlu ben de değilim gerçekten... bu psikolojide yine iyi yürüttüğümü düşünüyorum; ama sanki artık 'fazla naz' devresindeyim.*
Hüzün koktu buralar, bu gece uykusuzuz. Millet de takmıyoruz sansın.*
Yaşla alakalı oldugunu dusunuyorum. Gencligin baharinda nedeni onemsiz birini seciyorsunuz ve asik oluyorsunuz. Her asik oldugunuz kiside kendinizin de farkli yonlerini goruyorsunuz/kesfediyorsunuz. Yas ilerledikce o heyecan hali gidiyor. Onceden sorunlu erkek/kadin gorunce kapilan insanlar yasi 30lari gecince sorunlu insan gordugunde topukluyor hakli olarak. Ask da her duygu gibi degisiyor.
Her ne kadar anlatılsa da yaşanmadan bilinmeyecek soyut bir kavram, soyut kavramlar somutlaştırılarak anlatılmaz, ancak yaşadığınız zaman içinizde somutlaştırıp anlayabilirsiniz, ne yazarsanız yazın boş, herkesin bakış açısı farklıdır, sen güzel bir kızı aşk olarak görürsün, bir başkası da o kızın merhametini.