cinsel arzunun tek bir kişiye yönlendirilmesiyle oluşan duygu. tanrı, insanların üremesine duygusal bir boyut katmak istemiş olabilir. hatta konunun tanrı ile hiç ilgisi de olmayabilir. delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış hesabı, romantik ve depresif şairlerin ortaya atıp insanları özendirdiği bir yanılsama. şimdi kadın cinselliğinden yola çıkarak açıklamaya çalışalım: ferhat ile şirin hikayesinde, şirin'in ablası mehmene banu ferhat'a aşıktır. kardeşini de çok sevmektedir. ferhat ile şirin tiyatro oyunundaki bir tirad, mehmene banu'nun çılgınca sevgisinin aslında şehvetten ibaret olduğunu gözler önüne serer. bir kısmını verelim:
vücudum hala yirmi yaşında. bacaklarım, karnım, memelerim, kollarım, boynum…(bileklerine bakar.) bileklerim beyaz güvercin yavruları gibi hala… onları tutabilir, esmer, iri ellerinle onları okşayabilir, kırabilirdin, ferhad… ferhad… yarabbi, nasıl seviyorum…yalnız bileklerimden tutması, yalnız başını memelerimin üstüne bastırması için değil… isteyen, konuşan, deliren yalnız etim değil… yüreğim, kafam, hasretim…
tensel arzuya duygusal bir kılıftır aşk. bir diğer öykü, ibrahimi dinlerin tamamında yer alan hz. yusuf ile züleyha hikayesidir. züleyha aşktan delirip, yusuf'un odasına girer ve onu baştan çıkarmaya çalışır. hz. yusuf iffetli olduğu için züleyha'ya dokunmaz. zaten sonra da peygamberlik görevi verilir. sonra züleyha ile evlenir tabii. şeytani değil, ilahi emirle züleyha muradına ermiş olur böylece. örnekler çoğaltılabilir. hemcinslerimden yola çıkarak, bu tutkunun tamamen fiziksel ve hormonal olduğuna inanıyorum. belki de regl öncesi libido artışı sebep olmuştur bunlara, bilemeyiz. tutku demişken aklıma geldi, kenan kalav, hülya avşar ve meral orhonsay'ın oynadığı tutku adlı filmde anne ve kızı aynı adama aşıktılar, anne sürekli aşık olduğu adamla ilgili cinsel içerikli rüyalar görüyordu. adam, kadının kızıyla kaçıp, ilişkiye girdiği için kadın kıskanıp adamı vurmuştu. en gerçekçi aşk filmlerinden biridir, izleyin. toz pembe hayaller içermez, freudyen bile sayılabilir. cinsellik ve saldırganlık dürtülerini ele almışlardı. neyse, sonuç olarak uğruna dağ delmeye, çöllere düşmeye, verem olmaya değmez. vuslattan sonra söner çünkü, olmasa da söner. çok takmayın.
Hobaa! Ben burda aşkın tarifini mi yapacakmışım. Ne komiksiniz siz. Ya da dur sözlük kafayı yemiş. Aşk anlatılır mı hiç? Aman ağzınıza almayın. Çok özeldir o. Kimseler bilmesin aşkınızı, sırdır o. Tarif etmeyin sakın, acıtır o.
Bu başlığı açtın ya şimdi bütün ergenleri altına topladın. Öyle saçma bi haldeyiz ki adam d&r'de saçma bir kitap çıkarıyor içine de 2-3 kelime " Bağımlısıyız" "sevmek neydi ? sevmek ölmekti" yazıyor ve büyük edebi eserleri geçiyor. Böyle bir sanat anlayışı olamaz ülkede. Yazık.
Gece 3 de içilen sigara gibi bişey, neden o saatte içtiğini sen de bilmiyosun. Aşkın zamanla olan bişey olduğuna inanıyorum. Belki tam olarak yaşamamışımdır orası ayrı ama kesinlikle sevginin değerini, sevince bırakılamadığını biliyorum.
aralarının eskisi gibi olamayacağını bildiği halde cüzdandan resmini çıkaramamak. whatsapptan engel yediğinde sınavı vardı iyi oldu ona odaklanır beni unutup diye düşünmek. aklına giripte onu üzmemek için sabahları okula gittiğin yolu değiştirmek. onu sevdiğin için ondan uzak olmak şeklinde uzar.
Neslini devam ettirme iç gudusuyle karşımızdaki insana anlamlar yuklemektir.aslında aşk denen şey sonsuza dek varligini baska varlıklar aracılığıyla devam ettirmektir.
Yanı aşk yoktur. Bizde hayvanlar gibi bir nevi iç gudulerle hareket edip buna anlamlar yukleyip susleyerek adına aşk dediğimiz olayı yaşıyoruz.
Buddha: yanlış yönlendiren bir acıdır.
Beauvoir: kendimizin ötesine geçmemizi sağlar.
Schopenhauer: bizi bebek yapmak için oyuna getirir.
Russell: yalnızlığımızdan bir kaçıştır.
Pavese: bizi tüm çıplaklığımız, düşkünlüğümüz ve hiçliğimizle açığa vurduğu için öldürür.
Birisi çıkıyor hem sana benziyor hem senden çok farklı.
Eksikliklerinin tamamlanışını buluyorsun onda işte o an bir yönelim başlıyor.
Ulaşabilirsen aşk bitiyor, ulaşamazsan aşk oluyor.
Ama aşk o yönelimin gerçekleştiği andan itibaren başlamış oluyor.