bana aski anlatabilir misin ferhat?
husnu'nun klarnetine guvenmeden ama.
notalari atip kagit sepetine,
ruhundaki ask izlerini cizip renkli kalemle
iste budur diyebilir misin?
ferhat ferhat, hadi artik sen git yat.
bak geldi sirin'in belalisi,
saclarindan suzulen askin acisi.
ahh nazim usta,
tahir olmak da ayip degil, zuhre olmak da,
hatta sevda yuzunden olmek de ayip degil.
butun is tahir ile zuhre olabilmekte, yani yurekte
demistin ya,
yurek coktandir kapi ardindaki terekte.
aski anlat bana cocuk aski anlat cabuk.
dersine calismamis talebe gibiyim imtihan oncesi.
ferhat yaaa,
bu kocaman, kanayip duran yara ne ki ruhumun orta yerinde,
taze bitmis ask sonrasi?
en sevdiğinizdir. umuttur. birlikte yaşlanma isteğidir. aile olmayı, kalabalıklaşmayı istemektir. hayatta yalnız yürümemektir. her engeli aşma gücüdür. geleceği planlamaktır. yaşanacak yılları hesaplamaktır. hayallerin gerçekleşmesini iple çekmektir. güvendir. kendine daha da iyi bakma isteğidir. cesarettir. güzelleşmektir. dağa taşa sevdiğini haykırmaktır. ne kadar şanslı olduğunu bilmektir. iyi niyetli bir bencilliktir. aman ona birşey olmasındır. sadece ikiniz arasında var olan bir duygu olduğunu sanmaktır. en büyüğünü yaşadığını iddia etmektir. paylaşmaktır. ayak uydurmaktır. yakınlıktır. hayatınızın anlamıdır. herşeyinizdir. ömrünüzdür.
tahterevalli gibidir. birisi mutlaka daha ağırdır oynadığınızdan bir zevk almazsınız, ağır olan taraf zıplamadığı sürece siz aşağıya gelmezsiniz, mutlaka birisi yukarıda diğeride aşağıda durur. eşit ağırlıkta olupta zevkle oynayan az kişi vardır.
üzerine söylenmiş o kadar söze rağmen tanımı yapılamayan; daha bir o kadar film, kitap, şarkı, şiir, hikayeye konu olacak olan, tezatların güzelliği. hem dünyanın en mutlu insanı hem de en bedbahtı yapar.*
aslinda sehvetten, hayvani bir istekten baska bir sey degildir. fakat romantik bir tarzda anlatilmasi ve uzerine yuzyillardir sairane tarifler yapilmasi insanlarda onun ilahi ve insanustu bir duygu oldugu izlenimini yaratmistir. bunun en buyuk ispati da vuslata erildiginde yani asik olunan kisiyle cinsel iliskiye girildiginde ask denilen nesnenin sanki sihirli bir degnek degmiscesine yok olmasidir.
fakat soyle bir sey de vardir ki eger ask olmasa idi kadin-erkek iliskileri tipki hayvanlar gibi bayagi bir ciftlesmeden ibaret kalirdi.
kimsenin tanımlayamadığı birşey. dolayısıyle ben de tanımlayamayacağım. ama bildiğim şeyler var elbette okuduğum kitaplardan yaşadıklarımdan mesela;
Yanınızdaki kişi horluyorsa, kaçıp gitmek veya onu tekmeleyip yumruklamak, gırtlağını sıkmayı istemek gibi duygular yerme, hafifçe dokunup öperek onu uyandırıyorsanız, bu aşktır.
Aşık olduğunuz kişinin bir başkasıyla daha birlikte olduğunu öğrendiğinizde, hemen onu terketmek yerine ne yapalım, bundan böyle poligam yaşayacağız demek ki diye düşünmüşseniz, bu aşktır.
Onunla birlikteyken, işkembe çorbasını sarmısaksız içiyorsanız, bu aşktır.
Uzun zamandır unuttuğunuz bir duyguyu, örneğin özlem duygusunu, yeniden anımsamıssanız, bu aşktır.
Gitmeyi çok arzuladığınız bir konser ya da bir eğlenceden, o istemiyor diye vazgeçiyorsanız, bu aşktır.
Ondan telefon beklerken yapmanız gereken işe konsantre olamıyor, bir kitaptaki cümleyi üç-dört kez okuyor, evden çıkamıyorsanız, bu aşktır. vs vs vs
bazı kavramlara anlam yüklememek gerek. aşk ı rahat bırakın ve yaşayın sadece yaşayın yahu.
gerçekten olan ve yaşanması gereken bir şey mi yoksa bir takım çevrelerin üzerinden para kazanmak ve milleti uyutmak için abarttıkları bir şey mi olduğunu yıllardır çözemediğim duygu, ruh hali ya da her ne ise işte.
aşk saçmalıktır hele bir de kelimeye iyelik eki getirilcen iyice tiksinç oluyor herkesin ağzında 'aşkım' duyunca 'ıyyyyyy...' diyorum.bir araştırma yapılsa sakızdan daha çok yayılmıştır milletin ağzına bu kelime.
-aşkımmmmmm.
-napıyosın?
-iiim aşkım sen napıysın?
-ben:iğrenç!!!