bir bitmediniz. aşk kavramını yakından inceleyerek, dizi ve filmlerde taklit edilen aşkın insanlar arasında ki yeri hakkında yazdığım doğruluk pıhtısını lütfen okuyun ve kendinize gelin.
buyurun; (bkz: aşk kavramı) sadece doğruları yaymaya çalışıyorum.
çoktan unuturdum ben seni çoktan ah bu şarkıların gözü kör olsun. bu şarkıyı çok dinleyesim var kendimi kaybetmemek için dinlemiyorum. 3 ay oldu kor gibi amk şeyi. hele başkasıyla mutluysa. bazen külleniyor sonra içten içten yanıp bir rüzgarla alev alıyor. ama bitsin artık ve aminakoyim çok yoruldum bi daha olmuycam tamam dersimi aldım yeter ulan hayat.
Cok duygusal hissettirse de aslında tamamen cinsel temelli bir özlemin ve kaybedişin dışa vurumudur. Kızın göğsüne kafayı yaslayıp dayak yemiş bebe gibi bırakma beni üühüü diye ağlamak bile cinsel temellidir. Burada oedipus kompleksine gönderme vardır.
Böyle kalbin garip bi şekilde atmaya başlar. Bişey dokunuyormuş gibi olur. anlam veremezsin ama yemeden içmeden kesilirsin. Mutlu olamazsın anlamsız anlamsız bakarsın herşeye. 4 yıl önceki sevgilimi başka biri ile el ele bastıktan sonra hissettiğim durum. tarif etmeye çalıştım ama tabi yaşamadan bilinmiyor.
Birkaç yıldır göğüs kafesimin altında hiç geçmeyen bir ağrı vardı.
Sızı gibi her daim kendini hatırlatır.
Aşk acısı olduğunu düşünüyordum doğal olarak.
Ancak şimdi aşık olmadığımdan kesinlikle eminim. Ama ağrı hala geçmedi.
Galiba kronik bir hastalığım var.
geçen günler, anılar ve alışkanlıktır. zaman kaybı da denilebilir.
kimse için ölmezsiniz, yerine kimse gelmez bilmem ne hikaye bunlar. aşk diye bir şeyde yok inanmayın öyle şeylere somut şeylere odaklanın.
Sileyim aşkınızın ızdırabını. Daha doğru düzgün tanımadığınız insanlara aşık olup onlardan yamuk görünce yamuluyorsunuz.
Peki yıllar yılı tanıdığın ya da içlerinde yaşadığın insanlar sana yamuk yaptığında ne olur? O dediğiniz acıysa bu söylenen nedir? Böyle derdi olanın derdini sileyim.
böyle bir acının gerçek bir acı olmadığını anladığın an kendiliğinden geçecektir. geçirdiğin zamanı bir kayıp değil bir kazanım olarak değerlendirdiğinde o zaman çok daha farklı görürsün dünyayı.