aslında genelde arkadaşını teselli ederken, biraz da kendini teselli edersin...
kendi acılarını sarmaya; biraz daha gerçekçi olayım arkadaşınla birlikte kendini kandırmaya çalışırsın. ve onu asla teselli edemezsin netice. hadi yine gerçekçi olayım kendini de teselli edemezsin. sadece kandırırsın.
ne desen kar etmez çünkü. 'abi çivi çiviyi söker' dersin, 'çivi çiviyi söker ama zarar verir, eskisi gibi olur mu?' der.
'zaman her şeyin ilacıdır' dersin. 'doğru ama bekleyebilemek ne mümkün?' der.
'bi sus amınakoyim, iç şu rakını konuşma, unut olum' dersin. 'sen unuttun mu ya..am der.'
aşk acısından kıvranan arkadaş size aşk acısı çektiren de olabilir. onun acı çektiğini görmek içinizi parçalar ama sesinizi çıkaramazsınız. yanına gidip sırtını sıvazlarsınız dostça. "boşver takma kafana" dersiniz. bilirsiniz söylediklerinizin bir kulağından girip diğerinden çıktığını size "boşver takma kafana" diyenlerden ama yine de yardım etmek istersiniz... sadece mutlu olsun, asık suratı biraz gülsün istersiniz; onu mutlu edecek şeyin başka bir adam olduğunu bile bile.
ve bazen tesellileriniz umutlandırır onu. gözlerinize bakıp ağzının kenarıyla gülümser. o an bilirsiniz başka bir adamın hayalini kurduğunu. tutarsınız gözlerinizdeki yaşları aşkın keskinliğini bileklerinizde hissederken.*
dünyanın en şanslı insanının işidir. başına sürecek merhemi vardır da, bir de arkadaşına sürüyordur. siz ondan daha yaralıysanız, ikiniz de yanmışsınızdır. yapacağınız tek yardım, çalan müzik eşliğinde uyum içinde ağlamaktır.
"ulan senin yaşadıkların benim yaşadıklarımın yanında devede kulak kalır bee!**baksana bana, yıkılmadım dağ gibi ayaktayım heyyttt! sen küllerinden bile doğarsın olum, koçum benim. hayde şerefe!" şeklinde muhabbetlere girerseniz karşıdaki insan geçici bir süreliğine teselli edilmiş olur.**
insanın başına olsa olsa baya büyük bir günah işlediğinde gelebilecek hadise. şöyle ki siz "üzme kendini" dersiniz "sen olsan üzülmez msn" der. "başkasını bulursun" dersiniz "ben başkasını değil onu istiyorum" der. "şimdi üzül ama bir hafta sonra güleceksin" dersiniz "hayır gülmicem" der. ne söylerseniz söyleyin hep karamsar olacaktır. mümkün mertebe uzak durun. "ben burdayım canım ihtiyacın olursa konuşmaya açığım" deyin. siz de kurtulun o da kurtulsun.
kendin söyle kendin işt durumudur. Kendini kaptırıp saatlerce konuşursun, o olduğu yerde kalmıştır aynı sorular aynı yakınma sabır çekerek dinlersin dinlersin dinlersin bana bişey söyle der sinirlenirsin bu böyle sürüp gider enkısa zamanda normale dönmesini ondan çok istersin böyle brini dinlemek çok yorucu bir iştir küçük çaplı bir savaştır.Bunu huy edinenleri hayattan çıkarmak lazımdır
imkansız gibi görünebilen,fakat bir o kadar da yaratıcı bir eyleme dönüşebilen bir aktivitedir. Şöyle ki bir yerden sonra karşılıklı komplo teorisi ne başlanır ve saatlerce süren teselli eylemi birdenbire plan program ve mantığa döndürülebilir.
teselli edemezsiniz! yoktur böyle birşey!
en iyisi mi siz gidin evinize, alın bir film izlemeye koyulun..
acılar paylaşıldıkça azalır doğrudur ama, aşk acısı bir istisna..
çünkü o aşk yaşanırken bir üçüncü kişi yoktur izleyen.
sadece o iki kişi bilir yaşananlar ve onlar anlarlar olanları..
bırakmalı insanı kendi haline. en güzeli kabuk bağlamasını beklemektir..
ayna grubuna ve yaptığı şarkılara kıl olmama rağmen bir klibinde yaşanmış gösterilen ânı aklıma getiren başlıktır.
söyle ki:
acı çeken esas oğlan bir masada oturmuş morali bozuk takılmaktadır. yanındaki teselli amaçlı bulunan arkadaşı ise sessiz sessiz yanında yer almaktadır. esas oğlan sıkılır ve ayağa kalkar nereye gittiği önemsiz bir modla. diğer arkadaşı ise ki bana kalırsa önemli olan bu kısım,tek kelime etmeden sessizliğine bağlı bir şekilde esas oğlanın arkasından yol almaya başlar.
simdi gözünüzde canlandırdığınız veya ismini hatırlamadığım klibi izleyen arkadaşların hatırına gelen ve/veya hatırına gelmesi gereken sahnenin ana fikri şudur:
önemli olan kötü günde yanında yer almaktır. faydası olmayacağını bildiği cümleleri söylemenin lüzümü yoktur. örneğin: takma be abi ,aman boşverrr gibi...
yok benim cümlelerim her türlü faydalıdır benim bildiğim şeyleri bu angut düşünemez diyorsanız o başka...
son olarak iyi bir şeydir,önemlidir ve gereklidir. deneyin yalnızlığınız hafifler...
ilk etapta amacınız, acı çeken arkadaşınıza, tüm içtenliğinizle destek olmak olan eylemdir. önce onu dinlersiniz, dinlersiniz, dinlersiniz baktınız bant habire başa sarıyor bir yolunu bulup araya girer ve mantıklı açıklamalar yapıp onun acısını bir an olsun hafifleticeğini düşünürsünüz (aşk acısı çeken birine mantıktan bahsetmenin de hiç bir yararı olmadığını tecrübe ederek) nihayetinde sizin söyleyecekleriniz biter ve yardımcı olmanın verdiği iç huzurla, onun ağzından çıkacak ve az da olsa rahatlamış olduğunu düşündüğünüz sözleri duymayı ümit ederken, ne yazık ki bant tekrar başa sarar ve saatler ilerlediğinzde ve siz aynı bandı bilmem kaçıncı kez dinlediğinizde, bir an önce oradan sıvışma yolları arar bulursunuz kendinizi. onun amacı kendisine nasihat edilmesi değil, sadece konuşmak ve içini dökmektir. boşuna kendinizi paralamayın, o sırada onun sizi duyduğu filan yoktur sadece dinliyormuş gibi yapar o kadar. (tecrübeyle sabittir.) arkadaşınızı çok seviyorsanız değer.
deveye hendek atlatma durumudur. oturursun, adamı dinlersin bi güzel sora öğütler verirsin kendince. eleman gaza gelir haklısın der. sora bi msj yada tlfon gelir. adam yine dağılır. en iyi aşk acısı çeken arkadaşınızı dövmek ve can acısını tattırmak olacaktır.
tek yolu para verip evde tek ba$ına içmesini sağlamaktır. ondan önceeve gidilip, sevgilinin daha önce yaptığı kötü ya da yanlı$ $eyleri ortaya koymak, * acıyı hafifletecektir. fakat kesinlikle erki$i tek ba$ına bırakılmalıdır. insan bazen sadece kendisi görerek anlar. o sırada ona yüzlerce kız ya da erkek getirseniz iflah olmayacak, sizi de zor durumda bırakacaktır. kendi kendisine atlatması için zamana bırakılmalıdır. püf noktası ise, "unuttun mu?" ya da "moralin nasıl?" gibi sorular sormamaktır. bu acıyı tekerrür ettirecek, açık yaraya tuz basacaktır. ayrıca söz konusu atlatma zamanı içerisinde ayrılınan ki$iyle duygusal hezeyanda olan ki$i aynı ortama sokulmaması içi çaba gösterilmelidir. ayrılık sonrası kar$ısındakinin üzüldüğünü gören her ki$i, içten içe ağlasa bile kar$ısındakine bunun tam tersini hissettirecektir.