"ulan senin yaşadıkların benim yaşadıklarımın yanında devede kulak kalır bee!**baksana bana, yıkılmadım dağ gibi ayaktayım heyyttt! sen küllerinden bile doğarsın olum, koçum benim. hayde şerefe!" şeklinde muhabbetlere girerseniz karşıdaki insan geçici bir süreliğine teselli edilmiş olur.**
dünyanın en şanslı insanının işidir. başına sürecek merhemi vardır da, bir de arkadaşına sürüyordur. siz ondan daha yaralıysanız, ikiniz de yanmışsınızdır. yapacağınız tek yardım, çalan müzik eşliğinde uyum içinde ağlamaktır.
aşk acısından kıvranan arkadaş size aşk acısı çektiren de olabilir. onun acı çektiğini görmek içinizi parçalar ama sesinizi çıkaramazsınız. yanına gidip sırtını sıvazlarsınız dostça. "boşver takma kafana" dersiniz. bilirsiniz söylediklerinizin bir kulağından girip diğerinden çıktığını size "boşver takma kafana" diyenlerden ama yine de yardım etmek istersiniz... sadece mutlu olsun, asık suratı biraz gülsün istersiniz; onu mutlu edecek şeyin başka bir adam olduğunu bile bile.
ve bazen tesellileriniz umutlandırır onu. gözlerinize bakıp ağzının kenarıyla gülümser. o an bilirsiniz başka bir adamın hayalini kurduğunu. tutarsınız gözlerinizdeki yaşları aşkın keskinliğini bileklerinizde hissederken.*
aslında genelde arkadaşını teselli ederken, biraz da kendini teselli edersin...
kendi acılarını sarmaya; biraz daha gerçekçi olayım arkadaşınla birlikte kendini kandırmaya çalışırsın. ve onu asla teselli edemezsin netice. hadi yine gerçekçi olayım kendini de teselli edemezsin. sadece kandırırsın.
ne desen kar etmez çünkü. 'abi çivi çiviyi söker' dersin, 'çivi çiviyi söker ama zarar verir, eskisi gibi olur mu?' der.
'zaman her şeyin ilacıdır' dersin. 'doğru ama bekleyebilemek ne mümkün?' der.
'bi sus amınakoyim, iç şu rakını konuşma, unut olum' dersin. 'sen unuttun mu ya..am der.'
haz duygusu gizliden kendini gösterse bile yine hem cins olmasından ötürü biraz üzülme olabilir.genelde klişelerle avutma teknikleri uygulanır.durum çok vahimse rakı masasına oturulur çok sağlam nutuk atılır, baştan geçen kız mevzuları derinlemesine anlatılır.
ask acısı ceken arakadas alınır.* taksimde her zaman gidilen yere gidilir.içilir, sıcılır.intihar edicem diyen arkadas kısmen hayata döndürülür.aksam eve gidilir. msne girilir.hemen bir ileti gelir.sizi demin teselli eden arkadas sevgilimden ayrıldım intihar edicem lan sikerim bole hayatı derken roller degişir. bu kez siz teselli eden olursunuz.*
aşk ayağı göt ayağı, gibisinden bi cümle kurduktan sonra, yetmezmiş gibi bi de "no woman no cry" gibisinden uluslararası bi cümle ile anlatımını perçinlerse direkt ordan kaçılması gerekmektedir. aman evlerden ırak lan.
gereksiz bir aktivitedir. büyük ihtimal hiç bir faydası olmayacaktır. aşk acısı çeken insanı tek teselli edecek şey zamandır. ellemeyin çeksin acısını paşa paşa akıllansın. aşkın ne bok bişey olduğunu anlasın da aşk aşk diye sayıklamasın bi daha.
'abi sana kız mı yok' ve 'elini sallasan ellisi' cümlelerinin sıklıkla kullanıldıgı durumdur.
ha bir de şöyle bir durum var,
ask acısı ceken kişi bir hanımkızımız ve teselli eden de bir abimizse,
teselli genelde "senin gibi güzel bir kızın kıymetini bilmeyecek kadar aptal biriymiş.. bosver o kaybeder" temalı bir bir konusma seklinde gerceklesir.. ve.. işte herşey böyle başlar..