bir eşiği vardır.
o eşik, o sınır aşıldığı anda başlar ağlamak... her şey üst üste geldiği anda başlar... ve bitmez.
akşamın 7'sinden beri ağlamam bundan. durup durup... saçma sapan bahanelerle...
ödev yapmak için uyanık kalıp yine ağlamak...
ağlamak da gülmek kadar doğal bir durumdur ve ağlamak kötü bir şey değildir ağlamaktan çekinmeyin. geçiştirdiğiniz her gözyaşı ileride daha büyük yaralar açar içinizde. ağlamak gerekir doya doya ki gülmenin değeri o kadar fazla olsun, her gülüş daha güzel olsun.
ağlamak güzeldir..dökülünce yaşlar gözünden..sezen aksunun unutulmaz şarkısında da bahsettiği gibi..ağlamak güzeldir efendim ama ne yazıkki biz erkekler ağlamakdan ya kaçarız ya gizleriz .babamın hayatım boyunca ağladığına şahit olmadım ve çocukken hep babam ağlamıyorsa bi bildiği vardır diye düşünürdüm..babam ağlamıyorsa demekki erkekler ağlamaz. ya gerçekten ağlamak bir ihtiyaçsa ?
...
"ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. ağlayamadığımız zamanlar biz de o iktidarın da yok olduğu vakitlerdir ki onun yerine geçen tesirli bir sükûnet, en şiddetli elem gözyaşlarından daha yakıcıdır." ... *
nefes almak kadar doğalken bazen ve hatta gereksiz yere 'üff'lemişken dökülebilecekken kadar kolayken; kimi zaman kurumuş gibi içinizde ne varsa, öyle zor ağlamak. bir çeşit kanama biçimi.
günah çıkartmaktır. içindeki zehri dışarı atma çabasıdır ağlamak.
evden koşarak çıkıp kaçman gibi olduğun yerden, içindekilerin yıllardır hapsedildiği yerden firarıdır ki tutabilene 'aşk' olsun.
