felsefe son sınıfta okumaktayım. gittikçe zorlaştı dersler yahu. ilk yıllar hiç çalışmadan onur belgesi bile almışlığım var. ama şimdilerde -vakit yokluğu nedeniyle yine pek çalışmasam da- geçince seviniyorum. bana aman aman bir katkısı olduğunu söyleyemem. zaten felsefeyle ilgili düzenli, sistematik bir bilgi elde etmek için okumuştum. kafamda az çok bişiler oluştu diyebilirim. bu yönüyle amacıma ulaştım. fakat bununla herhangi bir meslek icra etmek zor. üzerine çok çok çabalamak gerekir. gerçi örgün eğitim içinde aynısını söyleyebiliriz sanırım. örgün okuduğum fakültede her dersi ezberleyip geçen, sonra da hafızadan silen kaç arkadaş bilirim. o nedenle özel çaba herşeyden önemli bence. gerçekten emek verirseniz açıköğretimle örgün eğitimin kalite açısından pek farkı olacağını zanetmiyorum.
diğerlerinin önü ne kadar açıksa buradan alınan diplomanın da önü o kadar açıktır. kardeşimin okuduğu fakülte ayrıca.buradan mezun pilot tanıdığım var. önü kapalı diyenler gelsin bu yana.
diğer yazılanları okuduktan sonra bunları yazma gereği duyduğum fakülte.
şimdi öncelik tabiki örgündür ama olmuyorsa lise mezunu olmaktan iyidir aöf.
şimdi ben ticaret lisesi okumuşum, meslek yüksekokulu bitirmişim. mesleğimde yükselicem smmm olucam hop bana lisans diploması gerek, neden okuyamıyayım ?
sigortacılık yapayım diyorum teknik personel olmak gerek. lise mezunuysan 1 sene, myo mezunuysan 6 ay, lisans mezunuysun deyemsiz halde olabiliyorsun.
hop bi engeli daha aştık aöf diplomasıyla.
askere gideyim diyorum kütürt kısa dönemim. kpss b kadroları, torpilli belediye vb. işler hepsi uygun. neden karamsar olayım neden okumayayım ?
he birde aöf okuyup bir yere gelen var mı denilmiş, birçok smmm, orduda yükselen erbaş, devlet memuru, nadir olsada kaymakam ve uzmanlar aöf mezunudur.
(bkz: burası türkiye)
üniversitede bir prof'un dediğine göre üniversite sadece öğretim yeri değil aynı zamanda 'davranış oluşturma ve değiştirme'dir. her ne kadar açıköğretim fakültesinde aynı dersler gösterilse de 'davranışları değiştiremiyoruz' demişti.
örgün öğretimden zor hacılar. yemeyin şimdi, örgünde derslere gitmezdik kızlardan not alıp geçerdik. hiç olmadı bütlerde hoca yalayıp yine geçerdik. biz lisede çalıştık üniversitede yattık, onlar lisede yatıp üniversitede çalışanlar. her ikisinin de diploma hakkı, eğer alabildiler ise.
örgün fakültede hocaların öğretemediklerini kitaplarından öğrendiğim okul. hukuk üzerine ne kadar kitap çıkarmışlarsa okudum. harikalar. keşke daha kalın olsaydı kitapları. 350 sayfa çok az. hala daha hobi olarak okurum.
askerden kaçmanın en kolay ve ucuz yolu. (ben öyle yaptım) onun dışında hiçbir artısı yok. sakın ola bitirince de buradan mezunum demeyin amk. eşcinsel olarak yaşamak daha kolay aöf mezunu olarak yaşamaktan.
en mantıklı fakültedir, mesela işiniz dış ticaret ise... hem çalışın, hem okuyun derim. (yazar burada kendinden bahsetmiş, ''pişman olmazsınız'' diye de eklemiş)
Alanımla ilgili olsun olmasın kitaplarını okumaya bayıldığım okul. Kesinlikle emek verilmiş, takdire şayan kitaplar(en azından benim okuyabildiklerim).
Bu eserler Türkiye'de Bilim/ilim adına yapılan ender güzelliklerden biri. Ama maalesef fazlasıyla underrated.
açılan bölümlere bakınca gayet güzel düşünülmüş bir projedir. işletme,iktisat,maliye gibi bölümler kitaptan okuyarak ve online dersleri dinleyerek gayet güzel öğrenilebilir zaten bu bölümlerin felsefesini okulda öğrenemez insan piyasada yaşayarak öğrenir, bir yandan bölümle alakalı bir yerde çalışarak diğer yandan bu bölümleri okumak 4 sene boyunca öğrenci evlerinde yurtlarda pinekleyerek en basitinden bir şirkete girip bir ürünü satmamış, pazarlamamış, müşteriyle teması olmamış ama örgün okuyan birisinden kat be kat iyidir. ama nedense ülkemizde ya askerlikten kaçmak isteyen ama lafa geldimi vatan millet sakarya diye ortalığı kaldıran erkek (!) arkadaşlar veya evde kalmış hayatta bir amacı olmayan hanım kızlarımızın doluştuğu fakültedir,bu nedenle açıköğretim fakültesine herkes basit, ve aşağılayıcı gözle bakmaktadır, aslında örgündeki bu bölümleri kapatıp açıköğretim fakültelerine göndermek ülkeye daha katkı sağlardı, bir adamın 4 sene gençliğini okullarda yemek yerine piyasada yeseydi o 4 senelik pratik tecrübenin üzerine açıköğretimden aldığı teorik bilgiyi ekleyerek biraz daha piyasanın piçi olduğu zaman kendi şirketini kendi işletmesini açması daha kısa sürerdi, böylece ülkenin ihtiyaç duyduğu girişimci bir nesil üretmiş olurduk. adam fakülteden çıkıyor yaş 22-23 askerlikti iş bulmaydı azıcık tecrübe edineyim derken yaş oluyor 25+ ee anası babası bir yandan sıkıştırıyor evlen evlen diye evlilik çoluk cocuk derken yaş oluyor 30 bu saatten sonradan adamdan hayatını riske edip bir girişim yapmasını beklemek aptallık olurdu heralde, o gençlik ateşinde yapsaydı girişimini 30'una geldiğinde şirketini hem geliştirmiş olurdu hemde ülkeye istihdam sağlardı.
2. üniversite seçeneğini kullanarak 2 yıllık işletme yönetimi okuduğum fakültedir. burayı bitirince 4 yıllık işletmeye geçiş yapılabillir. 2. üniversite olarak okumak için ilk mezun olduğunuz yerin diplomasını veye hala okuyorsanız öğrenci belgenizi götürmeniz yeterlidir. dönemlik kayıt parası 205 tl idi geçen yıl. daha genel bilgi vermek gerekirse çok kral bir sisteme sahiptir açıköğretim. kayıt olayını hallettikten sonra 15-20 gün içindee kitaplar gelir açıköğretim fakültesi bürosuna, ister alın ister e-kitap şeklinde indirin kitapları. 2 ay sonra kadar bir ara sınav olur, her dersten 20 soruluk test o da, yanlış doğruyu götürmez. yani sınava giren herkes geçebilir, ben 1 gün önceden bakıp girdim biraz, baya ortalama yaptım yani öyle düşünün. yıl sonunda da final olur o da aynı şekilde testtir. not hesaplanırken ara sınavın yüzde 30u finalin ise yüzde yetmişi alınır ve çan eğrisi sistemi kullanılır. özetle evden rahat rahat okuduğunuz güzel sistemdir. adamlar onur/yüksek onur belgesi bile yolluyor evinize. benim geç haberim oldu ama bi deneyin derim herkese. bir sürü bölüm var. daha fazla bilgi için: http://www.anadolu.edu.tr/tr/acikogretim-sistemi
kişisel görüşüme göre en önemli icatlardandır. hocaların kibriyle, şımarıklığıyla, artizliğiyle uğraşmadan okuyup diploma almak süper bir şey. şu anda yüksek lisans yapıyorum tez konusu için her gün hocayla kavga ediyorum mesela, keşke bunların da (en azından tezsiz yüksek lisansların) açıköğretimi olsa da rahat rahat okusam.
sınavsız ikinci üniversite gibi şahane bir sisteme ben geç uyandım, siz kaçırmayın. fazla bilgi göz çıkarmaz, diploma da bir kenarda bulunsun.
fakülteye başlayıp okumak ile okumamak arasında hiçbir farkın bulunmadığı yalnızca boş vakitlerin değerlendirilmesi amacı ile gidilebilecek fakülte türüdür.
