hanfendinin bugünkü köşe yazısıymış bu. hani köşe yazısı derken de içim sızlıyor ama bu hanfendiye köşe yazarı payesi verenler varken benim niye içimin sızladığını da anlamıyorum. sanki medyayı ben kurtaracağım alüminyum. neyse, böyle köşe yazısı yazılıyor ise eğer, ben de burada ufak bir köşe yazısı paylaşmak istiyorum. belli mi olur, ekmek çıkar belki bana da.
valla bak. ayrıca devlet de bana bakmıyor. yani devletin buna bir çözüm bulması lazım, değil mi?
neye mi çözüm bulması lazım? yaşamayan anlamaz işte. canım yanıyor. sinirim burnumda. ayakta durmaktan her tarafım ağrıdı. oturamıyorum arkadaş.
sözlüğe de yazı yazamıyorum. denedim olmadı işte. oturamıyorum ki! ama ben zall'a söyledim "oğlum, basur sancım tutunca yazamam, konsantre olamam" diye. anlamıyor ki. psikolojikmiş. ulan psikolojik olarak mı bi tarafımdan kan geliyor!
kimse bu halde görsün istemiyorum beni. alışveriş arabası sitesinden gelen çocuk da görmesin. zaten onu önce ben görürsem ağzını burnunu dağıtacağım. ben çiğ köftem acısız olsun dememişim gibi dayamışlar acıyı, dayamışlar acıyı. ha, bak tadı on numaraydı. ona lafım yok. ama tatlı tatlı yemenin acı acı sıçması oluyor işte.
arkadaşlarım da tutturmuşlar gecelere akalım. ben yerimde duramıyorum, deli gibi tepiniyorum diye dansım geldi sanıyorlar herhalde. "yok oğlum" diyorum "bugün iyi değilim." diyorlar "on numarasın abi sen. yakışıklısın, çok çekicisin. sendeki boy pos bende olacak... var ya abim... of yani!" sever sayarlar beni sağ olsunlar.
ama arkadaş şu bikaç gün bana bulaşmayın işte. sosyalleşmek neyin istemiyorum. şimdi bir hafta kayısıydı, ılık suydu dikkat ederim, geçer. ama bir iki gün rahat bırakın beni. kesip atacam sonunda kıçımı ha!
tamamen boktan durumlar işte. Tamam mı?
---somut---
o köşe yazısıysa bu dünya hemoroidliler birliği manifestosudur.
bugünkü blog yazısında; dört gün hariç ayın geri kalan günlerinde dinç bir darı gibi olduğundan bahsetmiş kezban. dünyada milyarda bir görülen bir illete yakalanmış sanırım.
tanı$ılmak istenen yazar. bir sözlük yazarı olarak aracılar vasıtasıyla kendisiyle tanı$mak istediğim belirtilirse berhudar olurum. hazır bo$anmı$ken *)
ama hep değişik baktım ben sana ayşe, cidden. evlenirken gözlerimi kısıp... keşke tanışma şansımız olsaydı dedim. bunu bi' de aysun kayacı için demiştim ergenken. yaşını da bilmiyorum hoş, ama yakınız biraz seninle sanırım. yani öyle hatırlıyorum. belki ekrandan bakınca samimi tavrın...
köşe yazılarını (bikaç tanesini okudum) hiç beğenmedim, şarkılarının da çok daha güzelini ben yazabilirim, ciddiyim. ama yüzün...
boşanınca da; sanki yıllar önce beni para/şan/şöhret için bırakmış, çok sevdiğim hala unutamadığım kız, boşanmış gibi hissettim. keşke evlenmeseydin, biz daha eğlenceli olabilirdik...
evet biraz garip oldu ayşeciğim ama durum bu... artık beraber olamayız seninle, onu da söyleyeyim yani...
sözlük yazarlarının seks tanrıçası muamelesi yaptığı kadın. nesi seksi bunun desem yanlış olacak sonuçta nefes alıyor, memeleri var, götü var falan tamam da...
bir kadının başka bir kadının canı yakmayı umursamaması onun nasıl bir "insan" olduğunu anlatır canlar. evet kadınlar samimiyetsizdirler birbirlerine karşı ama diğerinin bahçesine girmeyi de sevmezler aslında, nadiren erkekler kadar sert savaşırlar, kavgalaşırlar, acıtırlar birbirlerinin canını. ısırmayı sever onlar birbirlerini, koparmayı değil. sokmayı severler, öldürmeyi değil.
bu kadın o biçim bir kadın değil, kötü bir insan bu bence. daha vakti var, genç. düzelir belki, hatta biraz muhasebe yapıp düzelmiştir bile belki ama vıyşşş çok seksi demeden önce biraz da insanlığını düşünün derim canlar. ne demiş müslüm baba:
kula kul olmanın zamanı geçti
koşup haber versin duyan duyana
on aylık aşkının ruhuna fatiha okumuş kişi. ondan önce de ali taran ın eski eşinin ruhuna okumuştu. çok çekti kadın çook. yazık yhaa. allah çektirmesin.
seks denen şeyin ne kadar balon olduğunu gösteren kadın.bir düşünün bu kadının malum pozlarını.ali taran'ın bunun üzerine bu kadından ayrılması mümkün mü ? çekicilik denen bir şey var hesapta,o kadar kolay olamaz.genç ve seksi bir kadın.ama bakıyorsun 10 aylık evliliğin 5 ayı psikologda geçmiş.sıfır mutluluk sıfır lezzet.e hani kadının çekiciliği ?
"Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu mü'minlere haram kılınmıştır." nur suresi 3. ayet.
her havadan para kazanan, bedavadan yaşayan erkek ve kadın gibi evliliği oyun sanan ve bir ölümün üstüne evlilik kurabilen eziklerin dramıdır yaşadığı boşanma olayı. bunlar hep böyle çilelidir. acı çekerler acı çeken adam yokmuş gibi dünyada.
ali taran'ın merhum eşinin ölümünden 1 hafta sonra 'acaba yanlış bir hayat mı seçtim' diye bir yazı yazan
ve o günlerden boşanma kararı alana kadar ali taran'ın *bunalımdan çıkması için psikolog psikolog gezen,
ama yaptıklarının bir işe yaramadığını gören,
ve boşanma kararı alan
ancak nasıl bir psikoloji ise daha dün 'evlilik iyi bir şeydir çünkü...' diye bir yazı yazan köşe yazarı...
keşke evlilikleri bitmeseydi kararlarını tekrar gözden gecirmelerini çok yerinde olurdu
bu ikili zira yalnız kalmaz şimdi .
edit ; yeni gelen evlimi olur hastamı bilinmez böylelerinin birlikte olmasında fayda var .
Sürpriz bir kararla evlenen ve hiç de sürpriz olmayan bir kararla boşanmaya karar veren... O kadar.
Ali Taran'ın merhum eşinin ahı tuttu eminim ki... Böyle bir acının üzerine kurulan evlilikten ne hayır gelebilirdi ki...
Bundan sonraki yaşamını da merakla bekliyorum.