bu gece barcelona maçını izlerken aklıma gelen teknik adam. 'oynamaya çalıştığımız futbolun en iyi örneğini şu anda barcelona oynuyor' diye bir açıklaman vardı aklıma gelen. bende fenerbahçeliyim de hocam biz bunlara çalışmayalım boşverin beceremeyiz.
çıkan habere göre sene sonunda kendisiyle 5 yıllık sözleşme imzalanacakmış. eğer ki doğruysa bir galatasaraylı olarak fenerbahçeyi tebrik ediyorum. başarının sırrı istikrardır bununda farkına varmışlardır. hem de bir türk antrenörle.
sezon sonunda şampiyonluğu kaçırsa dahi fenerbahçelilerin desteğini esirgememesi gereken adamdır ki şampiyon olacağımıza eminiz. geleceğimiz bu adamda gizli.
takımında 1 sezonda 3 teknik direktör değişmiş olanlar,yaptıkları transferler fos çıkanlar ve son 7 yılda her sene ilk 11'i değişen takımların taraftarlarının kıskandığı teknik adamdır.biz taraftar olarak memnunuz.lig her zaman fenerbahçe için zordur.bu bir gerçek.ve fenerbahçe bu zoru başarmak için büyük mübadele sarfetmektedir.aykut kocaman'ın işi kolay değil.fenerbahçe şampiyon olursa alnından öpülecektir.şampiyon olamazsa da seneye zirveye oynayacağımıza zerre kadar şüphem yok.bakın fenerbahçe'nin ilk 11'ine kaç yıldır beraber oynayan adamlar var.istikrar var.zirve yarışında hep var olan bir fenerbahçe var.hala daha neyi karşılaştırıyorsunuz.efendim kıskananlar çatlasın.
beşiktaş ve galatasaray'ın olmadığı ligde bursa'ya şampiyonluğu veren daum'un takımından elli kere daha iyi futbol oynatan teknik direktör.
o daum'un takımı kasımpaşa'ya karşı 1-0 öne geçince maç bitene kadar skoru korumak için mücadele eden bir takımdı.
fenerbahçe ilk defa (löw'den sonra) hızlı oyun oynama gayreti içinde. bunu görememek ayrı bir meziyet gerektirir.
yılların getirdiği yavaş oynama arızalarını gidermek öyle 3*5 ayla olacak iş değildir. kaldı ki, bugüne kadar kat edilen yol, en baba teknik direktörün getirebileceği yer kadardır zaten.
sonuna kadar desteklenmesi gereken teknik direktör. biz ne yabancı antrenörler gördük, para için gelen, parasını alıp çekip giden. bu adam en azından kalpten fener'li. en az onlar kadar desteği hakediyor.
bu adam nasıl fenerbahçelidir anlamıyorum. küfürbaz,cahil herşeyin en iyisi olduğu zanneden klasik fenerliler gibi değil bu adam. tam bir galatasaraylı duruşu var efendi ve asil.
takımı ikinci yarı 3 aşağı 5 yukarı istediği düzeye getiren adamdır. haa çok mu iyi oynadık bugüne değin? zaman zaman evet, zaman zaman hayır, zaman zaman vasat.
ama her tarafını eleştirebileceğimiz bir adam aykut kocaman. çünkü bu yapıya müsait ve bu işlerden gereken dersi alabilen bir adamdır ve gelişmeye açıktır. egosu yoktur. ve inandığı doğrultuda takımını yönlendirdi bugüne kadar. yanlışları da vardı doğruları da. ama doğruları daha fazla ki takım şu anda lider. yarın liderliği kaybetsek fikrim değişmeyecek kendisi hakkında. daha önce defalarca dediğim gibi bu adam bizim evladımız ve kendisinden önceki 3 hocadan da daha iyi biliyor futbolu bana göre. her yiğidin yoğurt yiyişi farklı sadece. yani herkes birşeyler yazdı çizdi hakkında. ama hakkını sezon başından beri teslim eden sayısı çok az. ya da şöyle diyelim, skora göre hakkında yazılanlar daha fazla. ki bu bizim memleket için çok normal bir durum.
umuyorum takımı şampiyon yapacak ve seneye bu takıma ligin çok daha fazla bölümünde çok daha iyi futbol oynatacak. en büyük artısı her futbolcusuna mesafesi aynıdır. kimse aykut hoca beni sildi diye aklından geçirmedi bu sezon ve takıma takım olduğu mesajını verdi ikinci yarıyla birlikte.
taa en başından beri arkasında durduğum ve ona inandığım için bir fenerbahçeli olarak gerçekten mutlu ve gururluyum. takımın şampiyonluğu zerre kadar umrumda değil. sonuç ne olursa olsun seneye de bu takımın başında kalmayı hak ediyor kesinlikle. aykut kocaman/@gece lampulu
sormak istiyorum kendisi madem süper ötesi manyak deha bir teknik adamdı ilk yarı alex olmadan neden fenerbahçe neden sürünüyordu? kendi kafasının dikinde gitmek isterken kafasına bir güzel okşama çekildi ve 2. yarı alex oynadı fener aldı yürüdü.
ayrıca kendisinden yaşça büyük olan misafir takımın hocasına bir hoş geldin demeyecek kadar da terbiyesizliği ele alan şahıs.
severdim kendisini ama durduk yerde kendinden nefret ettirdi.
fenerbahçelilerin her zaman sevdiği ve seveceği insandır.
teknik direktörlüğe gelince, ispanya'yı avrupa şampiyonu yapan aragones'in elinde de alex vardı, geçen yıl daum'un elide de alex vardı. iş sadece alex'te ise alex bu ismini zikrettiğim hocaların takımlarında bu sezonki alex değildi. hiç kimse düşünmüyor mu "ne oldu da ortaya mücadele eden bir alex çıktı?" diye? bazı şeyleri alex'e bağlayanlar geçen yıl ki alex ile bu yılkini bir kıyaslasınlar. ligin bitimine 4 hafta kala alex'e geçen iki sezondaki performansının iki katı performans sergileten şey neydi acaba? sahada sadece gezinen andre santos'u canavar haline getiren kim acaba? alex alex demeden önce gözümüzün önündekini görmeyi bilmeliyiz.
alex'in katkısı tabiki tartışılmaz.
trabzonspor'un penaltılarına bakılmalı dediği anda efendi adam imajının kocaman bir yalan olduğunu gösteren şahıs. sonra vay efendim bizi sevmiyolar, vay efendim bütün türkiye'ye karşı mücadele ediyoruz. en efendiniz buysa neyinizi sevelim lan sizin?
yeni malatyaspor mağlubiyetinden sonra taraftarlarca hunharca eleştirilen, daha sonra 15'de 14 yapınca kocaman gurur haline getirilen teknik adam. hayat güzel vapurlar filan.
1 mayıs 2011 fenerbahçe ibb spor maçı sonrası gazeteci müveddelerinin gereksiz yere sorduğu soruya çok dolu olmasına rağmen cevap vermemiş ve doğruyu yapmış adamdır.
kendisini beğenmeyen amcuk-petrolarına da tavsiyem gitsinler dede aragones'in çalıştırdığı takımı (varsa şu an şayet) tutsunlar ya da daum'un başında bulunduğu eintracht frankfurt'u! belki kümede bırakırlar takımı! ama fenerbahçe'yi tutmasınlar gözünü seveyim!
Kendisi gayet başarılı bir teknik direktördür. Bir takım 15 te 14 yapıyosa orda teknik direktörün payı yok demek saçma olur. Seneye kendisinin 2 veya 3 tane sağlam futbolcu alıp niang yobo dia gibi bizi özlenen yerlere taşıyacağına güvenimiz tam. Ortaya sahaya John obi mikel forvete berbatov ve hamit altıntop alındımı bu takımı kimse tutamaz.
öncelikle şunu söyleyeyim, aykut kocaman'ın çok büyük destekçisiyim.
young boys maçındaki silik, amaçsız futbola rağmen,
paok maçında emre'yi çıkartıp selçuk'u almasına rağmen,
kayseri maçına yedek stoper olmadan gitme riskini almasına rağmen,
10 sene sonra ilk kez galatasaray'a kadıköy'de puan vermemize rağmen,
beşiktaşı'ı daha ilk yarıda 5'lik yapabilecekken, kadıköy'de 1 puana razı olmamıza rağmen,
bitmek bilmez özer hurmacı ve christian baroni aşkına rağmen,
oyuna 70'ten önce müdahale etmemesine rağmen,
mehmet topuz'u emre'nin yanında kullanmayı reddetmesine rağmen,
taraftarın ikisini birden istediği dia ve stoch'tan bazen ikisini de kullanmamasına rağmen,
niang'ı kimi zaman kanada hapsetmesine rağmen,
geçen yıl şampiyonluğu kaptırdığımız bursa'dan iki maçta da intikam alamamamıza rağmen..
neden mi ? şunlar yüzünden :
bu adamın amacı neydi ? hızlı futbol, 4-3-3, 90 dakika mücadele. takım hızlı futbol oynuyor mu ? evet. uzatmalarda bile pozisyona girmeye çalışan bir takım oldu çıktı fenerbahçe. önde pasmaya başladı, şuursuz hücumlar yerine top çevirmeye başladı. daum'un takımı geçen yıl şampiyon dahi olsaydı daum'un defolup gitmesini isterdim. çünkü o takım taraftara eziyet ediyordu, 1 gol atıp 70 dakika üstüne yatıyordu. buna rağmen kontra bile yapamıyordu. maçlarda heyecen, coşku, arzu yoktu. revizyona gelince.. selçuk şahin'i saymazsak yıllardır illallah dediğimiz gökçek vederson, ali bilgin, volkan babacan, deniz barış ve yanlış transfer gökhan ünal takımdan temizlendi. kimsenin adını sanını bilmediği (fm oynayanları tenzih ediyorum) dia ve stoch gibi iki cevher bulundu. komik rakamlara ve genç yaşlarında fenerbahçe'ye geldiler. çok büyük bir yıldız değilse de tecrübe abidesi olan yobo, lugano'yla müthiş bir uyum yakaladı. caner her ne kadar akmasa da, damladığı bir gerçek. mehmet topuz'a işin ciddiyeti aşılandı, alex'le buzlar eritildi. şu saatten sonra şampiyon olamasa bile (ki böyle bir şeye önceki acı tecrübelere rağmen zerre kadar bile ihtimal vermiyorum) çatır çatır mücadele eden, 3 yiyorsa 5 atan, rakibi kim olursa olsun sindiren bir fenerbahçe var. ligin 2.yarısındaki fikstür hiç de kolay değild, buna dikkati çekmek gerek. galibiyet serisinde trabzon, kayseri, manisa, beşiktaş, galatasaray gibi "kalın" rakipler mevcuttu. öne geçtiği maçı muhakkak kazanan, geriye düştüğünü de aksilik olmazsa söke söke çeviren bir takım oluştu. her an herkes gol atabilir hale geldi. alex'in 22, niang'ın 15, semih'in 10, lugano'nun 7 golü var ama, gökhan gönül'den caner'e, emre belözoğlu'ndan mehmet topuz'a, dia ve stoch'a kadar herkes kritik zamanlarda sahne alıp önemli goller attı bu sezon. 1-0'lık, 2-1'lik galibiyetlerin yerini 4-0'lar, 5-3'ler, 6-2'ler, 4-2'ler, 3-1'ler aldı. özellikle ikinci devre takım savunması konusunda çok önemli aşamalar kaydedildi. kadıköy'de -yanılmıyorsam- son 7 maçtır sadece galibiyet serisi değil gol yememe serisine de imza atıldı. bunlar çok önemli şeyler.. yeni sezonda da transfer aykut'a bırakılmalıdır. aşçıya kafana göre malzeme sunup, bana dünyanın en lezzetli yemeğini hazırla diyemezsin. onu bu konuda özgür bırakmalısın. şu anki takımdan guiza, bilica ve christian'ın önümüzdeki sezon kadroda olmayacakları neredeyse kesin. bu da 3 kişilik yabancı kontenjanı anlamına geliyor. 1 stoper 1 ön libero 1 forvet takviyesiyle bu takım avrupada zico dönemindeki kadar başarılı olabilir. o istek, o potansiyel mevcut. yeter ki kenetlenelim, yeter ki inanalım. avrupada başarı öncelikle yerlilerin kalitesinden geçer. volkan, gökhan, mehmet, emre, caner, semih türklerin kalitesini ortaya koyuyor. selçuk, uğur, özer, bekir gibi isimler de biraz üstüne koyarlarsa kulübe çok sağlam hale gelebilir. yabancılarda lugano-yobo uyumu, andre santos'un her geçen gün daha da brezilya milli takım beki gibi oynaması, alex'in geldiği günden bu yana en parlak sezonunu geçirmesi, niang'ın güçlü fiziği ve tecrübesi, stoch ve dia'nın kendilerini göstermek için var gücüyle savaşmaları fenerbahçe'nin avrupadaki önemli kozları olacaktır. ama önce şampiyonluk.. sonra akıllı bir planlamayla gerisi zaten gelir. eğer takım havasını bulmuşken korunur ve sağlam takviyeler yapılırsa bu lige en az 3 yıl ambargo koyarız. bu entry de burda duruyor. umarım günü gelir ve "ben demiştim" derim.
edit: iyimserlikten ölecekmişim ya la. aykut kocaman'ı sevdiğim bi bölüm olmuş ayrıca hayatımda. vay arkadaş...
kendisine olan hayranlığım trabzonspor'u 1-0 geriden gelip 2-1 yendiğimiz ve ardından gelen şampiyonlukla kapattığımız sezonla başlayan adam. teknik direktörlüğü de futbolculuğu gibi efendi ve profesyonelcedir.
fakat bugün oynanan karabük maçında niang'ı neden bu kadar geç oyundan aldıgını anlayamadım. biz ekranda izlerken çıldırdık niang'ın bitse de gitsek havasında ayakta bile zor duran haline. o orada nasıl dayandı bilemiyorum. neyse. inşallah uzun ve başarılı yıllar geçiririz hep beraber.