2004 yılında daha ak parti yeni iktidar iken bir vakıf ayasofya nın müze statüsünden çıkarılıp tekrar cami yapılması yönünde zamanın başbakanlığına dilekçe verdi. Dilekçe başbakanlık tarafından 1934 yılı bakanlık kararı gerekçe gösterilerek reddedildi. Aynı vakıf bu sefer danıştaya müze kararının kaldırılması ve 1934 yılı bakanlar kurulu kararının geçersiz sayılması için dava açtı.
Danıştay 2010 tarihinde bu konuda nihai kararını verdi. O zamanın tartışması ise bakanlar kurulu kararının altında mustafa kemal atatürk ün imzasının olmadığı yönündeydi. Bakanlar kueulu kararı cumhurbaşkanı onayı olmadan yürürlüğe giremez. O yüzden konu mk atatürk ün imzasının gerçek olup olmasığı üzerinden şekillendi va hala da muallak.
Danıştay 2010 yılında konuyu esastan inceleyerek 1934 yılı bakanlar kurulunun gerçek olduğuna karar verdi. imza olayına ise hiç girmedi.
1934 yılı bakanlar kurulu kararı ile müze statüsüne alınan ayasofya nın tekrar camiye çevrilmesi şimdilik hukuken zor görünüyor. Bakalım gelecek günler ne gösterecek.
cami olarak kalmadığı her gün, verdiğimiz kurtuluş savaşı yendiğimiz düşmanların hiçbir önemi olmadan geçen gündür. sen o kadar savaş kazan mücadeleyi kazan ama en önemli sembolünü kaybet.
Ayasofya'yı cami yapmak isteyenler "burası kılıç hakkıdır, fethedilmiştir, istediğimizi yaparız" derler, ama aynısını israil mescid-i Aksa için söyleyince meydanlara inerler.
ayasofya'nın cami olmasına karşı çıkanlar nedense kurtuba camii'nin ispanyollar tarafından kiliseye çevrilmesine ve şu an halen kilise olarak kullanılmasına karşı sessizdirler, batı yapınca tabi onlar için koşulsuz şartsız doğru, türkiye yapınca kesinlikle yanlış ve hatalı oluyor.
Hem bu kahraman milletin ebedî bir medar-ı şerefi ve Kur'an ve cihad hizmetinde dünyada pırlanta gibi pek büyük bir nişanı ve kılınçlarının pek büyük ve antika bir yadigârı olan Ayasofya Câmii'ni puthaneye ve Meşihat Dairesini kızların lisesine çeviren bir adamı sevmemek bir suç olması imkânı var mı?
Faydaya bakmak lazım. Müze olarak kalması devlete gelir sağlıyor mu? Evet. Eğer ibadete açılırsa ülkedeki 84 bin camiden farkı olacak mı? Hayır. O halde devlete hangi anlamda daha faydalı olacaksa öyle kalmalı.
müze olarak kalmasının hepimizin yararına olacağı tarihi miras. cami olmasını isteyenlere bir çift lafım var; ülke zaten karışık, oturun oturduğunuz yerde.
Ayasofya adındaki "aya" sözcüğü "kutsal, azize", “sofya” sözcüğüyse herhangi bir kimsenin adı olmayıp Eski Yunancada “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden gelir.
Aya kutsal demek, sofya bilgelik demek. Yani ayasofya kelime anlamı olarak kutsal bilgelik gibi bir anlama denk geliyor. Tarih içerisinde defalarca isyanlarla vb olaylarla yıkılmış önemli bir mabed. Günümüzde müzedir.
Bir zamanlar anlamını azize sofya sandığım eski ibadethane. ibadete Açılırsa aynı mermere yazı yazan viking gibi bir ibne ahmet mehmet diye her yere ismini yazacak.
ibadete açılıp açılmamasını daha önce önemsemediğim fakat sosyal medyada kazara ortodoks sayfalarında sapkın insanların paylaşımlarını gördükten sonra ibadete açılmasını yürekten desteklediğim eski ortodoks katedrali ve cami. ha bu kadar gündem olmalı mıydı bence hayır. fakat ibadete açılmalı ki ortodoksların makatlarında hissettikleri acı biraz daha artsın. adamlar shopla bir vinçi ayasofyanın tepesine haç koyarken resmetmiş. gitmişler sıra sıra sırp, yunan bilmem ne bayraklarıyla ayasofya önünde fotoğraf falan çekinmişler. anadoluyu akıllarınca bölüp ermeniye kürde yunana paylaştırarak resmetmişler falan. böyle komik komik şeyler.
En son 2011 de gezdigim şaheser bir yer.bence müze olarak kalmaliydi.ya şimdi israil mescidi Aksa yi sinagoga cevirirse nasıl bir tepki veririz.tek taraflı düşünmemek lazım.
Ayasofya ibadete açılacak ise açılışın bu güne kadarki en geniş kapsamlı “Tevhide Davet” organizasyonu ve islam lansmanı olması sağlanmalıdır. Geçmiş peygamberlerin kabulü ve islamın; diğer dinleri kapsayıcılığı, dinlerin update edilmiş hali olduğu delilleri ile arz edilmeli. insanlığa; islam’ın mensubu olduğunu beyan edenlerin yaşamına, mevcut uygulamalara bakmadan islamı bizzat incelemeleri, keşfetmeleri salık verilmeli. Buna online kanallardan zemin hazırlanmalı. Fanatiklik ve holiganlık ile dünya insanının islama teşrifine engel oluşturacak müslüman potansiyellere dahi islamın kucaklayıcılığı hissettirilmeli. Neticede ahirete güzel bir kapı aralamak üzere dünya mirasının maksadına uygun şekilde insalığa sunulduğu unutulmaz bir davet...olmasını dileriz
