türkiye'nin zırt pırt cezalandırıldığı mahkemedir.
geçtiğimiz gün aihm'nin 50. yılının kutlamasına katılmayarak, ülke olarak tavrımızı koymuşuzdur. adamları da kahırlarından ölmek üzere yanlış bırakmışızdır.
genelde önüne gelen davaların içeriğine değil, dava sürecideki usulsüzlüklerle ilgilenen kurumdur. yani kimin haklı kimin haksız olmasından çok yargılama sürecinindeki adaletsizlikler ile ilgilenen kurumdur.
sadece hakkını aramanın ya da üzerine atılan boku temizlemeye çalışmanın maliyetinin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde aihm ye başvuruların kimseyi şaşırtmaması gerekir.
Avrupa insan Hakları Mahkemesi (AiHM), uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, Avrupa insan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, birey gruplarının, tüzel kişiliklerin ve diğer devletlerin, belirli usulî kurallar dahilinde başvurabileceğ i bir yargı merciidir. Avrupa Konseyi'ne üye olan ve aralarında Türkiye, Rusya, Sırbistan, Gürcistan ve Azerbaycan'ın da bulunduğu 47 Avrupa devleti, Avrupa insan Hakları Mahkemesi'nin yargı yetkisini tanımaktadır.
türkiye cumhuriyeti anayasasının 90. maddesine göre "bizim" de mahkememiz olan mahkemedir. yani bir başka deyişle "anayasal" bir kurumdur.
insanlar aldıkları cezalara karşılık nasıl ki üst mahkemelere iptal davaları açabilirler ve bu durum "şikayet" olarak değerlendirilmez, kendinin haklı olduğunu düşünen birinin aihm ye başvurmasıda şikayet olarak değerlendirilmemelidir.
insan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya dair Sözleşme, Avrupa Konseyi
tarafından hazırlanmış, 4 Kasım 1950 tarihinde Roma' da imzaya açılmış ve 3 Eylül
1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Avrupa Türkiye çekişmesin de muhteşem çelişki oluşturan kurum.
Birlik ülkeleri hem Türkiyeye avrupalı değilsin der hemde avrupanın insan haklarını dayatır.
Komik peruklu yargıçların komik davalara baktıkları kuruldur.
Terroristler çok sever burayı.
Türkiyeye sızmaya çalışan 20 kadar terör örgütü mensubunuın hepsi dağlık arazide öldürülünce sözde lider, ''20 kişinin birden öldürülmesi imkansız. en azından bir kaçı kaçardı, kesin ordu kimyasal sikah kullandı AiHM'e şikayet edeceyiz'' diyerek insanı gülmekten çatlatır.
European Court of Human Rights yahut Cour européenne des droits de l'homme. insanlık tarihinin en heycan verici yargı kurumu. Sanılanın aksine bir avrupa birliği kurumu değil avrupa konseyi'nin yapısı içinde yer alır. Mahkemenin bugünkü bilinen yapısı AiHS'in 11'inci protokolu ile oluşmuştur.
dünya da oluşan bu ülke denilen oluşumlara ve onların aralarında oluşturdukları ''sınır'' denen ve insanları birbirlerinden ayıran bu andaval saçmalığa karşı bir dava açacağım mahkeme dir.
ya arkadaşım ben tesadüfen zamanının 100 lerce medeniyetine ve ülkesine ev sahipliği yapmış bilmem kaç tane ülkenin kurulup yıkıldığı bir yerde doğmuşum, adına türkiye denmiş. kimisi amerika da ya da afrika da aynı şeyleri yaşıyor. be arkadaş ben bu dünya nın insanı değil miyim? , bu dünya hepimizin değil mi? , ben bu sınırları da ülkeleri de kabul etmiyor ve benim doğuştan en doğal hakkım ve isteğim olan dünya nın diğer taraflarında ki sınırların geçersin olmasını talep ediyorum. nereden biliyorlar benim oluşum sürecimde annemin soluduğu havanın belki de norveç ten , uganda dan , sierra leone den gelmediğini?
diye bir giriş ile insanlık için ve milliyetçilik denen bu saçma olaydan direk kurtulup sıyrılıp tek ve hür bir dünya isteyen kişinin dava açacağı mahkemedir.
'Dinini veya inançlarını yerine getirme özgürlüğü, demokratik bir toplumda, kamu güvenliği ve kamu düzeni, kamu sağlığı veya kamu ahlakının korunması için veya diğer fertlerin hak ve özgürlüklerinin korunması için kanun ile öngörülmüş olan kısıtlamalar dışında hiçbir kısıtlamaya tabi tutulamaz.'
hayrunnisa gül ve türban mağdurlarına aihm ne başvuru hakkı veren,laikliğin yanlış uygulanmasını destekleyen madde.
bu insanlar devletlerini şikayet etmemişlerdir.devleti kayfi uygulamalarına alet eden zihniyeti haklı gerekçelerle şikayet etmişlerdir.
gün itibariyle, eski dehap üyelerinin açtığı davada aldığı kararla, türkiye'de %10'luk seçim barajını hak ihlali olarak kabul etmemiş ve gereken cevabı vermiş olan kurumdur.
iç hukuk yolları tükendiğide başvuru hakkı doğan, strasbourgda bulunan uluslararası mahkeme. bir çok konuda türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etmesine rağmen laiklik konusunda türkiye'in verdiği kararlara destek vermektedir.
hakkında en ufak bir araştırma yapmamış insanların atıp tuttuğu uluslarüstü kurum.
ikinci dünya savaşı sonrasında oluşturulmuş, seksenli yıllarda da biresyel başvuruya olanak sağlamışlardır. birlik dışı ülkelere de açıktır. (mahkemeye birey kendi devletini şikayet eder, zaten amaçta budur)
bir kere, başvuru yapabilmek için ülke içi mahkemelerde hiçbir sonuç alamamış(en üst düzeye kadar) olmak gerekir. yani her önüne gelen aihm'e başvuramaz. ki türkiyeden bu kadar başvuru olmasının en büyük nedenlerinden biride budur; ne yazık ki bu tip konuların* hiç biri mevcut hukuk sistememimizle halledilememektedir.
ayrıca en çok başvuru yapılan ülke türkiye değildir, genelde rusya ve italya türkiyeyi geçer. tabii başvuru sayıları sürekli değişmektedir, misal; ingiltere ve ispanya gibi teror sorunu olan ülkelerde baş vurular zaman zaman artmaktadır (türkiyeninde terör sorunu olan bir ülke olduğunu söylemeye gerek yok sanırım).
aleyhimizde bu kadar karar alınmasının bir nedenide savunma konusundaki beceriksizliğimizdir (bu neden düzeltilmez halen anlamış değilim. sanırım "parası neyse veririz kardeşim" gibi bir düşünce hakim). (ingilterenin bu konudaki başarısı örnek alınasıdır) -teknik bir konu olduğundan bunu hukuçulara bırakalım-
bence en önemli konu ise bu mahkeme, bu haklar bir baskı, bir zorlama ile kabul edilmiş şeyler değildir. devletin kendi kararı ile kabul edilmiştir ve türkiyenin ne kadar demokratik olduğununun bir göstergesidir. devletin vatandaşına verdiği bir hakkı eleştiren kişiler ile nasıl ilerleyebileceğimiz ise ayrı bir soru işaretidir.
peki bu mahkemenin hiç kusuru, hiç sorunu yokmudur? tabii ki var* ve avrupa'da tartışılmaktalar ancak bizim pek ilgilendiğimiz şeyler değil, biz ve onlar olarak baktığımız sürecede pek ilgi alanımıza giremeyecekler.
haksız karar vermesinin neden yadırgandığını anlayamadğım kurumdur. zira adı üstünde 'avrupa' biz anadoluyuz. tabiki de bize ters gelecek .asıl tepki gösterilmesi gereken güzelim anadolu yu görmezlikten gelip avrupa lı olmaya çalışmak.
avrupa insan hakları mahkemesine herkes dünya insanı başvurabilir yanlız şikayet edilen olayın avrupa insan hakları sözleşmesine taraf olan ülkelerin yargı yetki alanında gerçekleşmesi ve tüm iç hukuk yollarının tüketilmiş olması lazım
2005 yılında türkiyeyi 270 davada mahkum etmiş olan mahkemedir. bu sayı avrupada bir rekor olup en yakın ukraynanın 2 katından fazladır. ayrıca türkiyenin aihme başvuru hakkı tanıdığı 1989 senesinden itibaren aldığı mahkumiyet kararlarının sayısı da bu sayıdan azdır. tabi bu sadece bu hükümetle alakalı değildir. çok uzun süredir devam eden davalar bu sene içinde neticelenmiştir.
