zaman gazetesini kaynak gösteriyorsa bir yazar bu başlığı açarken eğer, pekte garibimize gitmeyen durum. hatta dur daha şu da var senin tayyibin kendisine deniz donanması kurarken, özelleştirmeleri dolaylı yoldan kendi hanedanına yaparken, ondan bundan pekşeş alırken birşey yok, haklı olarak bu toprakları kurtarıp üzerinde bir devlet kuran insana gelince sadece maaşını almasına rağmen vay efendim neymişte öyleymişte böyleymiş diyorsunuz. kaç kere diyeceğim şu beyninizin kıvrımsız olduğunu belli etmeyin. ha bi de
(bkz: siktir git çaydanlığı götüne sok).
maaşının hepsini ve bütün varlığını vatanına bağışlamıştır.
edit:bir insan neden 600milyar maaş alır bütün vatan onunken? almaz almadı da. hepsi onundu hepsi vatanınındı bütün vatan da onundu ve bütün varlığını vatanına bağışladı.
o yıllarda konsolide bir cumhurbaşkanlığı bütçesi olmaması yüzünden ,cumhurbaşkanlığı bütçesini de içeren rakamlardan bahsediliyor.ayrıca mustafa kemal aldığı maaşa yakın bir parayı da türkiye cumhuriyeti kurumlarına ve devletine miras bırakmıştır ki bunların arasında gazi çiftliği, iş bankası gibi bayrak müesseseler vardır.
size şimdiki cumhurbaşkanının aylık 30.800 lira maaşı ve yıllık 20 milyon 936 bin 97 TL"lik bütçesi olduğunu belirteyim. hesap makinası kullanmayı biliyorsanız hesaplaması gayet kolay.
bir utanmazca şakirt yalanının daha sonuna geldik iyi geceler.
ali ünal'ın gazeteciliğin ne kadar uzağında biri olduğunu ortaya koyan yazıdır. ortada hiçbir başka veri olmadan "atatürk'ün maaşı bu kadardı" diye bıdı bıdı etmek ne haberciliktir ne de gazetecilik. evrensel basın yayın ilkelerinin bu kadar çiğnendiği çok az durum vardır. ne hikmetse geneli de bu dinci-liboş taifesindendir. (kalanları da pkk'lı propagandistler yapmaktadırlar)
aylar önce yazdığım şu yazıda, zorunluluğum olmamasına karşın karşılaştırma yapılabilmesi amacıyla, iki farklı veri kullanmıştım;
(bkz: öğretmen/#10011063)
bu soysuzlarda böyle bir sağduyu bile yok. amaç gerçekleri anlatmak değil karalamak. kaldı ki maaş denen para %99 cumhurbaşkanlığı bütçesi. karşılaştırma yapmaya üşendim ama atatürk'ün gerçek maaşı ile o gün bir öğretmenin ya da memurun aldıkları maaşları karşılaştırmak gerekir. yetmez, üstüne bir de cumhurbaşkanı maaşı ile cumhurbaşkanlığı bütçesi karşılaştırılmalıdır. yetmez, cumhurbaşkanlarının harcadıkları paralar ve nereye harcandıkları karşılaştırılmalıdır.
utanmaz, bir de demiryolu işine el atmış. gene hiçbir veri olmadan "abdülhamid döneminde ülkemizde şu kadar demiryolu yapıldı" falan demiş. bre, ... senin "ülkemiz" dediğin yerler bugünkü türkiye cumhuriyeti değil. yapılan demiryollarının neredeyse tümü de bugün türkiye cumhuriyeti devleti'nin toprakları dışında kalmış bölgelere, başta da hicaz ve mısır'a yapılmıştır. neymiş? demiryolları %bilmem kaç artmışmış.
okuma-yazma oranındaki saçmalığa girmiyorum bile. biraz kafası çalışan herkes bu "tespit"e ağzını bırakır götüyle güler. 1895 ile 1923'teki sınırların aynı olmadığını bilmezden gelerek böyle abuk tespitleri de ancak dinciler yapar.
üniversite konusuna gelirsek... istanbul üniversitesi, ankara üniversitesi, istanbul teknik üniversitesi, mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi gibi bugün adının hakkını veren üniversitelerimizin tümü cumhuriyetimizden daha eskiye dayanır. bunlar cumhuriyet ilanından sonra, atatürk'ün emriyle büyük bir yenileşme içine girmişlerdir. yenileşme süreçleri tamamlandığında da üniversite adını almışlardır. yani, bugünkü hükûmetin yaptığı gibi iki bina dikip üniversite tabelası kapıya asılmamıştır. önce eğitim görevlileri yetiştirilmiş, sonra binalar fakülteler açılmış, sonunda da bunlar birleştirilerek üniversite adını almışlardır.
cumhuriyet döneminde "gelişme olmadı" yorumu ise tümüyle götten sallama. sümerbank, şeker fabrikaları, türkiye iş bankası gibi pek çok banka, adlarından da anlaşılabilineceği üzere, bu tip yatırımları desteklemek amacıyla kurulmuştur.
haaa, bir de işin 21 ekim 1929'u var. yani bilinen adıyla: kara perşembe! dönemin parasıylanew york borsası'nda bir gecede/günde 4,2 milyar dolar buhar olmuş. dünyanın tüm ülkeleri bundan öyle ya da böyle etkilenmişken iki ülke vardır kazasız belâsız atlatan.
1- sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği.
adamlar piyasa ekonomisi dışındaydılar. adamlara dokunmadı bile.
2- türkiye cumhuriyeti
tüm dünyadaki kapital yokluğu nedeniyle pek çok yatırım uzun süreler ertelenmiş, bir kısmı da devlet eliyle yapılmak durumunda kalmıştır. zaten devletçilik ilkesi de o dönemde ortaya çıkmıştır.
ülkesi için canını feda etmeye hazır bir adam için ödenmesi gereken maaş.o kadar kahramanlık yapıp bizim yunan veletleri olmamamızı sağlayan atamız için azdır bile.*
atatürk ün aldığı maaşı, bu günkü değerleri ile yaklaşım yapmak ve ''vaaaaay beee, atamız malı götürmüş'' çağrışımını insanların beynine işlemek hoş değil.
bu günkü değerleri ortaya çıkarmak için çeşitli istatistik veriler baz alınır. istatistik; aptalların sığındığı en güvenilir liman gerçeğini bilmeliyiz.
aldığı maaşı genel toplam olarak, öldüğünde bıraktığı maaşı ile karşılaştırmalıyız.
sonra, atatürk ün bıraktığı mal varlığını 1938 den sonra günümüze kadar olan reel getirisini çeşitli yatırım araçları ile de değerlendirmeliyiz.
atatürk, aldığı maaşı ne yapmış?
devlete bıraktığı mal varlığının günümüzde ki değeri ne kadar ve bu değer çeşitli yatırım araçları ile kullanılsa reel getirisi günümüzde ne kadar olur du?
bir getirinin-ödemenin geriye dönerek sorgulanması ve günümüzde değer ölçüsünü +/- olarak belirlenerek sorgulanması için basitleştirerek anlattığım bu kuram uygulanmayıp aptalca-cahilce yaklaşım-yorumlar bize yakışmaz.
üstelik bu tartışmayı sulandırmak için, atatürk parasını dolar-finans kurumlarında yada uluslar arası şirket hisselerinde tutarak yurt dışı yatırımcılar mı kazanmış? demiyorum.
bizler, bu tür tartışmalara bilimsel veriler ve akademik seviyede dahil olmalıyız. atatürk bir peygamber ve tanrı değil dir. eleştiri olacak ama eleştiri gerçekçi ve dürüst olmalı. bu insanlardan aldığını maddi-manevi olarak fazlasıyla geriye ödemiş bir lider olduğunu bilmeliyiz.
biliyor isek ihanetten, bilmiyorsak cehaletten konuşarak, insanların bilinç altına soru işareti koymaya kalkışmayalım.
ülkede bir iki tane halk dilinde pek fazla kullanılmayan kelime öğrenen insancıklar yazar olup çıkıyor. Sonra pek yaratıcı olamadıklarından ve araştırma kabiliyetleri de bulunmadığından olsa gerek sağda solda gördüğü her şeyi kaynak olarak görüp, bok atacakları yere göre de bir eliminasyon yapıp yazmaya başlıyorlar. sonuçta bu başlığın açılmasına sebep olan saçma sapan yazılar ortaya çıkıyor.
(bkz: hoja bi siktir git)
çok paradır. benim gibi garibanın telafuz bile edemeyeceği bir miktar.Sonuç olarak ne yapmış bu parayla orası daha da vahimdir.Beni benden etmiştir. Pavyon kapatmış ,Bmw mercedes ferrari koleksiyonu yapmış kışın kayağa mont blanc da yazın ise gacılarla monte carlo da ezmiş bu parayı.Bir rivayete göre de şöminesinde para yakıyormuş o kadar çokmuş ki.Bunları nereden mi biliyorum (bkz: kaynak kaba etim)*
atatürk'e de bok atabilmeliyiz, özgür ve demokratik bir ülkede yaşıyoruz, yani bizim daha doğrusu bizim beynimizi yıkayanların istedikleri doğrultusunda her şey mübahtır fikrini zikredenlerin en büyük meraklarının atatürk'ün tarihteki değeri ve önemi, inkilapları değil de ne yediği, ne içtiği, özel hayatı en önemli demokratik haktır evet.
ama önce tarihi adam akıllı öğren, ezber değil öğrenme eylemi, ondan sonra magazin alanına girersin liselim.
türkiye cumhuriyeti'nin ilk borcunun ne zaman alındığını bilmeyen; bilmemeyi geçtim, araştırmayı bile akıl edemeyen akılsızların "borç yapıp savarona'yu almış" demelerine neden olan akılsızların diline dolanan borçtur.**
ayrıca kamal atatürk'ün maaşını diline dolayanlara aradan geçen yetmiş yılı aşkın süredeki enflasyon, altının değer kazanması falan gibi konuları da konuşmaları gerekir.
ya da hiç onları yapmayın. bakın size en kolay karşılaştırma rakamları:
atatürk, zamanında yokluk içinde yeni devleti kurduğunda öğretmenlere bugün yaklaşık 10.000 lira eden 23 cumhuriyet altını maaş vermekteydi.
bugün, öğretmenlere 4 cumhuriyet altını değerinde maaş verilmektedir. o koltukta oturan çankaya noteri'nin maaşıyla hemen karşılaştırılabilir.
yandaş medyanın yandaş yazarı ali ünal'a sormak isterim: fetonun amerikadan yönettiği cemaatinin geliri giderini fetonun kırdığı cevizleri de çarşaf çarşaf yazmayı dener mi ?
annesinin ak sütü gibi gibi helal olsun.bu memlekette başa geçenler çaldıklarıyla çırptıkrıyla hangi milyarları hangi liraları kaldırıyorlar.bu mu oldu derdiniz.
kazanılmış en helal paralardan biridir. nankörlük etmeden düşünmek gerekir. atatürk vatan kurtarmak için didinmiştir, uykusuz kalmıştır, çok çalışmıştır, o bir dahidir, kendisinden sonrakiler ve şimdikiler gibi cahil ve satıcı değildir.