bölücülük sadece tek sekilde değil türlü şekillerde yapılabilir. sen normal bir türk vatandaşıysan ve böyle bir başlık görmüşsen, buna bir tepki gösterirsin, o gösterdiğin tepki de atatürk´ ü tanrıymış gibi gösterebilecek ifadeler kullanmışsan, bunlar direkt diğer tarafa senin o ifadelerini gösterip "bak haklıymışız, bunlar allah´a şirk koşan müslümanlık dışı adamlarmış" diyecekler, bu da toplumda bölünme ve kopma olmasına bir olanak sağlayacaktır. böyle bir amacı olan şahsın türk devletinin bekaasını istiyor olduğunu düşünmek biraz saflık olur. bunlar ya aşırı dinci, ya da kürtçü çevrelerdendirler. yahut da toplumu bölebilmek için materyal toplayan, bunu sonradan kullanmak üzere saklayacak ajanlar da olabilirler. ama her neyseler, istedikleri kesinlikle türkiye´nin kutuplara bölünmesidir. insanlar kutuplastıklarında birbirlerinden soğuyup birbirlerine düşmanlık beslemeye başladıkları anda bu tür şahısların istedikleri olmuş olur.
toplumun bu tür şahıslara gereken tepkiyi göstermesi ve hiçbir zaman sağduyusunu kaybetmemesi gerekir. zaten böyleleri topluma sağduyusuz, militant bir format vermek istemektediler.
cemaat taşşağı yalayarak mevki, makam sahibi olan zihniyetin zoruna giden zihniyet. atatürk ve onun izinden gidenlere bok atabilmek için her fırsatı değerlendiren bu akıl yoksunlarına allah akıl fikir nasip etsin.
kimseyi rahatsız etmemesi gereken zihniyettir. ben bir müslümanım ve bu cümlenin doğruluğu elbette benim için yok. politik açıdan da yanlış, çoğu müslüman olan bir halkta hoşnutsuzluk yaratacak bir söz.
ama bu hoşnutsuzluk sağlıklı mı? elbette değil. laik bir ülkede yaşıyorsak herkesin inancına saygı duymak zorundayız. ister atatürk'e tanrı der tapar, ister ismail cem'e, ister mesut yılmaz'a. bundan kime ne?
işimize gelmediğinde "yanlış yorumlanan laiklik" demekte hiç tereddüt göstermiyoruz. ama herkesin hem fikir olduğu "din ve vicdan hürriyeti" ilkesine gelince nedense bazı insanların - ki bunlar çok değildir- düşüncelerine tahammül dahi edemiyoruz. enteresan, çelişkili bir durum.
