hayatında ankara'nın doğusunu ya da batısını görmemiş kişileri aynı çatı altında buluşturup, ranzada altlı üstlü yatıran olgu. bunun ne gibi bir kazancı vardır peki? şöyle efendim; ülkede oluşması muhtemel sosyal uçurumu engellemesi bakımından, bugüne kadar oluşabilecek bir kitlesel ayrılığın da önüne geçen olaydır aslında askerlik. her erkek belli yaşında bu işe soyunmasa, belki de milyonlarca insanın, başka memleketten olan muadillerinin ne yaptığını bilmeden hayatını bitireceği de bir gerçektir. bu yüzden ülke vatandaşlarının birbirini tanıdığı, farklı insanların hayatlarını inceleme fırsatı verdiği bir olaydır.
askerlik, ülkedeki eşitsizliği biraz olsun dengeleyen nadide unsurlardan biridir. "gitmekte mecbur muyum?" "militarist mantığı zikeyim!" diyen özgürlükçü ve eşitlikçi arkadaşlar bu yüzden bir daha düşünsünler askerliğin türkiye'deki işlevini.
çoğu yerde, yatış yeri. ye, iç, sıç, yat başka bir şey yoktur efendim. 15 ay tembellik yapmakla geçer. hatta tadını çıkartmaya başladıktan sonra insan evladının en rahat, dertten uzak en beleş günlerini geçirdiği yer olur.
benim gibi 3-4 ayı kalanları da başlar bir karamsarlık almaya. "yatmaya alıştık, ulan istanbul gibi yerde, iş bulmak, ilerde ev geçindirmek, aile kurmak vb. yandık vallahi" demeye başlarsın.
tamam 15 ay uzun, bitmiyor gibi geliyor insan kafayı yiyor kabul. ama dışarda hazır işiniz yoksa, babadan zengin değilseniz, çok da fazla kasmamak lazım yeriniz rahatsa. kimse sizden ekmek istemez, su istemez, para istemez. çoluk çocuk harçlık istemez. babanız " yeter evde pineklediğin git bir iş bul artık " demez.
yaklaşık 15 yıl süren egitim hayatından sonra; devletin ! ey erkek bundan sonra ölene kadar eşşek gibi çalışacaksın git 1 yıl dinlen, sağlıklı yaşa , geyik yap,şeklinde bize bahşettiği tatil
vatan borcunu ödemek üzere gidilmesi gereken yer.
ben gidip vatana borcumu öderim de
vatan da o esnada benim kredi kartı borcumu öder mi?
birde kredi kartı borcunu ben yaptım da
vatana ne ara borçlandık?
borçlumu doğduk?
bu vatanın ekmeğini yedin suyunu içtin diyorlar
ekmeği parayla aldık
su faturasını geciktirince hacze uğradık.
erkeklerden çok kızların korktuğu zorunlu görevler silsilesi. erkek seve seve gideceğini bildiği için boyun eğerek gidiyor. kızlar ise asker yolu gözlemektense hazır gözlenmişi varsa onu alayım telaşı içerisine giriyorlar. askerdekini aldatmaya ya da askere gidecek olanı terketmeye, terkedemezse de elinden geldiğince her şeyi burnundan getirmeye çalışıyorlar. hayır anlamadığım olay seve seve askere gidecek olan adamın psikolojisini geçip "ben sivil hayatta bu kadar süre ne yapacağım" diye nasıl düşünürler?! bencilliğin tanımı bu değildir de nedir? bu arada evet ağustos celbinde askere gidiyorum ve askerlikle ilgili artık entry girmek istemiyorum.
kuvvetli bir ruh haline sahip olduğu bir dönemde icra edilmesi gerekir. buhranın yoğunlaştığı üniversite mezuniyet sonrası gidilmesini pek tavsiye etmiyorum. psikolojinizin güçlü olduğu bir gün askerlik şubesinin önünden geçerken içeri dalıp erken sevk istemek en mantıklısı gibi görünmekte. şahsen ben öyle yaptım. güçlü bir psikolojiyle sap ve işsiz olarak gidilen bir dönemde askerlik azaptan çıkıp nadasta geçirilen bir dönem olarak değerlendirilebilir.
hayatın en güzel çağında on beş ayımızın içine eden dönemdir. kaldırın artık şu askerliği. gereksiz tamamı ile, hem devlete hem halka büyük zarar. eskisi gibi karşılıklı toplarla tüfeklerle savaşlar olmayacağına göre hiç bir lüzumu yok on beş ay askerliğin.
foseptik çukuruna düşmek yasaktır,şeklinde,sanki bütün askerlerin oraya düşmek gibi enteresan idealleri var düşüncesine sevk eden uyarı yazısının asılacağı kadar tuhaf bir yer.
çocuklukla gençliğin köprüsü..
ne çocukluğunun tadını damağında bırakır, ne de gençliğinin hevesini...
kendini anlamaya başladığın an çürütmüştür orta yaş önceni..
insanın icini inanılmaz daraltan bir şey...
vatanı korumak değil daraltan!! vatan icin her turk genci gozunu kırmadan canını verebilir diye dusunuyorum. 1 senesini sucsuz halde şiddet gorerek,hakaret işiterek, izmarit toplayarak, tuvalet temizleyerek yani kısaca parayla yapılmayacak isleri bedavaya zorla yapmaktır daraltan...
anlamı olmayan, sacma sapan emirleri yerine getirdigin halde ceza almaktır daraltan...
en verimli zamanlarını, ceza verilmiş cansız nesnelerin basında nobet tutmaktır daraltan...
boyle bos beles islerle ugrasip duzgun egitim alamayip 2 bilemedin 3 beceriksiz teroristin kursunlarinda can vermek daraltan...