temeli sabır ve özleme dayalı olan 365 günlük vatani görev. az anlatayım.
sivilde yüzüne tüküreceğin ciğeri beş para etmez adamlara kolunda ve omzunda bulunan rütbelerden dolayı saygı duymak zorunda kalıyorsun. haksız yere yapılan her şeye sabrederek karşılık veriyorsun. haksızlığa karşı takıntısı olan bir insan olsan da başkasına yapılan haksızlığa karşı duramıyorsun. binbir türlü insanla karşılaşıp sohbet ederek gerçek dünyanın ne olduğunu görebiliyorsun. susarak, sabrederek, yumruklarını sıkıp içinden tonlarca küfrederek ve en sevdiklerini en yakınında arayıp da bulamayarak adam oluyorsun. kıymet biliyorsun.
bi insan halıya basmayı özler mi? ben özlemişim. izine gidip eve ilk adımımı attığımda anladım. aç kaldığımda yediğim şeylerin sivildeyken yüzüne bakmazdım, burda onları bilfiil her gün arıyorum ve yiyorum. insanların dertlerine ortak olmaya çalışıp onların bir gece olsun huzurlu uyumasını isteyecek kadar vicdanının olduğunu anlıyorsun.
en kötüsü özlemek. özlediğin insanları yanında aradığın zor zamanlarda ise kimseyi bulamamak. adam eden şey tam da bu.
nereden geldiğini bilmeyen döl israflarının kötüledikleri iş. Eğer ''Her Türk asker doğar.'' demeseydik şimdi bu topraklarda öyle rahat olamayacaktık. Bu vatan bu ilkeyle kurtuldu. Bu yurdun evlatları askerlikten gocunsaydı kıçını burada yayamazdın. Hala kapitalizmden söz ediyor. Kardeşim asıl kapitalizm bu. asıl kapitalizm Türk'ü askerlikten soğutmak. Türkiye'nin gücünü azaltmak. Biz yüzyıllarca bu ilkeyle birlikte güçlüydük. Bunu gören emperyalist devletler bunu kırmaya çalışıyorlar. Önce darbeler yapıldı, sonra militarizm karşıtlığı diye bir şey ortaya atıldı. Anlamıyor musunuz? Bizim güçlenmemizi istemiyorlar. Yüzyıllarca asker olan bu halkı askerlikten soğutuyorlar. Askerliği savunmak eğitim karşıtlığı anlamına gelmiyor. Bu her eli kalem tutan gencin ayrıca eli silah da tutması anlamına geliyor. Bu vatan ancak böyle korunur. ''Ne mutlu Türk'üm diyene'' ve '' Her Türk asker doğar.''
kimilerine yük gelen vatan borcudur. sen askerliği kötüle ondan sonra Atatürk'ü seviyoruz, ulusumuzu seviyoruz, yurdumuzu seviyoruz. Bu adamlar asker olmasalardı sen burada olur muydun?
meslekçi asteğmen olarak taşak yayarak yapabileceğiniz vatani görev. hele bir de hava kuvvetlerine bağlı iseniz hepten rahat. tsk'nın sosyete takımı olarak görülür bu şanslı insanlar.
zorunlu kölelik.
kimse kusura bakmasın aynen öyle. askerliğim boyunca bağlı bulunduğum komutanın eşini, çoluğunu çocuğunu alışverişe, kısır günlerine, balolara, balelere götürmekle geçirdim. komutanımın çayını demledim, yemeğini servis ettim, yağmur değmesin diye şemsiye tuttum. tüm bunlar ne için?
bu vatan için şehit düşmüş ve halen doğuda terörist köpekleriyle uğraşan askerlerimizi tenzih ederek söylüyorum tüm bunları. ki bu askerler toplam asker nüfusunun %1'i 2'si.
devletin halktan sağladığı ücretsiz işgücü. ve ayrıca sindirme yöntemi.
bu kurumda koca koca adamlar komutanlara ve çoluk çocuğuna hizmet ettirilir, aşağılanır. hayatından ayları çalınır, hatta hayatı karartılır* hiçbir ücret de ödenmez, adına da "vatan borcu" denir. ne yazık ki insanlar buna inanıyor. vatana askerlik borcumuzun olduğuna inanıyor. aşağılanmayı, hizmet ettirilmeyi, hayatından aylarının çalınmasını, sağlığının umursanmamasını, hayatlarının harcanmasını onlar da umursamıyor. şaka gibi bir şey.