öncelikle gerçekten mantığın bittiği yerde askerlik başlıyor buna gitmeyen hazırlıklı olsun. sivilde çalışmaz, hiçbir şey yapmaz, pinekleyen bir insansanız askerde çok afedersiniz ama sike sike bir şeylerle uğraşmak zorundasınız çünkü gün geçmiyor, şafak atmıyor. sabretmeyi inanılmaz iyi öğretiyor. özgürlüğün ne kadar güzel bir şey olduğunu anlıyor insan. her şeyi iki katı yaşıyorsunuz. iki katı özlüyor, iki katı üzülüyor ve iki katı sabrediyorsunuz.
Devlet tarafından benim gibi kişilerin 6 veya 12 ayının heba edilmesidir. Birde 15 ay bedavadan askerlik yapanlar var yazık amk onların 15 ayı heba edilir. Bu sure zarfında doğru dürüst para bile vermez devlet. Saçma sapan işlerde iş gücü sömürüsü olur giderler.
buraya kayıt olduktan sonra imzalayabileceğim dilekçeler kısmında şu anda 3. sayfada "askerlik süresi" isimli dilekçeyi imzalayabilirsiniz. sadece 5 dakikanızı alacak sevgili sözlükçüler. telefona gönderilen kod kabul edilmeyebiliyor, explorer'dan girmeyi deneyin. dilekçenin içeriği:
sayın başbakanımızın askerlik süresinin kısalması konusunda açıklama yapmıştır. uzun dönem 12 ay kısa dönemim 6 ay olacağını söyledi. kısa dönem askerliğin 4 ay olmasını istiyorum.saygılarımla ...
evet biraz amatör, ama denemeye değer öyle değil mi?
bir erkeğin yapması gereken zorunlu işlerin arasına sokulduğunda; en verimli zamanlarını elinden alan durumdur. hele ki böyle iş vs kurup yoluna sokma yolundaysanız. Vatan harbe sokulmadan asker savunmasına girmeden de elden gidebiliyor, görüyoruz.
hem kutsal dır hem de çatır çutur para yla satılabilir olgudur. hatta hükümet önce 30 bine kasmaya kalktı baktı olmadı 15 bine indi falan. pazarlığa tabidir. fakat bi yandan da kutsaldır. onun uğruna arabalar süslenir/ turladıkça turlanır/ davullar zurnalarla/ halaylar vs. ler çekilir. komiktir yani. dilimiz de tüy bitti . profesyonel ordu diye. bi anlatamadık derdimizi kimselere.
gerçek hayatın içine konumlandırılmış, hayat bug'ları ile dolu 1, 6 ve 12 aylık seçenekleri bulunan garip bir oyundur.askerlik dediğiniz dönemde kullanmak üzere asla yanınızda götürmemeniz gereken tek şey beyninizdir.ister kuantum fiziği üzerine doktora yapmış olun isterseniz büyük bir iktisat düşünürü, askerdeki sizden faydalanma oranı ve zekanızı, uzmanlığınızı yada bilgi birikiminizi kullanmanız için verilen bir şans çok büyük bir ihtimalle olmayacaktır. zaten saat kaçta kalkacağınız, ne giyeceğiniz, kahvaltıyı kaçta yapacağınız, yada ne yiyeceğiniz gibi her konuda birileri sizin adınıza düşünmüş ve ilgili düşüncelerini emir olarak size aktarmış olacaktır.ha emir olarak söylenmeyenler de zaten talimat olarak duvarda yazar..en aptal insanın bile anlaması için hazırlanan bu saçma talimat listesini anlamayana tatlı dille! anlatırlar zaten.
bir ülkenin küçük bir modelidir sanki.bolca tespih sallanır, bolca gözdağı verilir... delikanlılığın kitabı her gün, her gece yeniden yazılır. herkes konuşur, herkes bilir ama aklın yolu asla bir değildir... kavga edilemez, tutanaklarla tehditler savrulur.. ama hele bir kavga çıkarsa işte o zaman ağız burun yamulur... ama dedim ya pek kavga edilemez. edilirse gomtan görür/duyar adamın amua gor!. subayı da, astsubayı da, uzmanı da, erbaşı da, eri de herkesin ve her şeyin amua gor!
tezkere sigarası yerine tezkere lolipopu alınsa acaba espriden anlarlar mı diye kişinin kendine sorular sorduğu koğuşta volta atılan, koridorlarından gürültü eksik olmayan, bol ayak kokulu, lüzumsuz yanan lambalar altında açık bırakılan muslukların tuvaletleri taşırdığı, ödülü az, cezası bol, özgürlüğün kısıtlandığı şeyler toplamıdır.
65 günü kalan bir asker olarak artık canımı sıkmaya başladı bu meret. komutanın önünde entry girebilecek kadar rahat bir askerlik yapmama rağmen ağız dolusu küfürler ediyorum bu sisteme.amaç vatan borcunu ödemekse zaten vatanıma her yıl 250 çocuk yetiştiriyorum iyiyi doğruyu güzeli ,saygıyı öğretiyorum onalara..vatan borcunun en siktiriboktan ödeme şekli olan bu sikko şey ben antimilitaristim AGA DEDiĞiM DiLiMi ISSIRTIYOR bana.emir demiri keser misali insan istemediği herşeyi yapabiliyor,yaptırabiliyor burda.en cok da özlem koyuyor insana ailemi, dostları, sevgiliyi en çok da kendimi özledim. stresten abuk sabuk bir adam olan nacizane bünyem yeter ulan atla şu duvardan diyor ama insanın götü yemiyor işte...
ülkemizde bir ömür boyunca başınıza gelebilecek saçma olayların ve daha fazlasının katı bir hiyerarşi içerisinde özet olarak uygulanmasıdır. sinir bozucudur, sabrınızı zorlar, yoğun bir bölükteyseniz psikolojiniz bozulur.
gitmedim, daha 2,5 yıl daha tecilim var. iş güç sahibiyim, 2,5 yıl sonra meslek sahibi olacağım. gitmeyi düşünmüyorum, gitmek isteyene de sonuna kadar saygı duyuyorum.
insan hayatında kalıcı bir iz bırakan, yaşanırken biran önce bitmesi beklenen, yıllar sonra sadece kalıcı dostluklar ve güzel anılar bırakan, orta yaş ve üzeri erkeklerin "bir daha çağırsalar yine giderim" şeklinde samimiyetsiz cümlelerine maruz kalan vatani görev
şu an işyerimde aldığım maaş kadar para ödense, yeminle 2-3 sene seve seve yapacağım görevdir.
hele tekrar komando birliğine düşersem mükemmel olur.
lan mis gibi her sabah kalk on numara gibi kahvaltı, sonrasında sağlam ter atana kadar eğitim spor, sonra git işine gücüne, ohh miss.
lan şehirde spor yapabilmek için bile para ödüyoruz, orada hem spor yapıyorsun hemde maaş alıyorsun, tüm sosyal hakların var.
iş yerinde iş kazası geçir, götveren patronlar seni suçlu çıkarmak için 40 takla atarlar, orada böyle bir durum olsa arkanda koskoca devlet var, daha ne olsun.
hayatımın en kondüsyonlu 5 ayını geçirmeme sebep olan saçmalık. tek iyi tarafı 14 kilo verip kas yapmam oldu sanırım. başka hiçbir iyi yanı yok tam rezillik.