komutanın dediği her boku yapmak zorunda kalınan yerdir. örn. komutanın bana fıkra anlat diye emir vermesi, benim anlatmamam ve akabinde emre itaatsizlikden dolayı tutanak tutulması gibi.
koçlar gibi kaçtığım asla yapmayı düşünmediğim görevdir. bu arada komutanların postallarını boyamak ne ara vatan borcu oldu onu da anlayabilmiş değilim.
yaptım, yapmadım diye övünülmesinin gayet saçma olduğu mecburiyet. sonuçta üzerine para vermeselerdi ve zorunlu olmasaydı, kimse de yapmazdı; bu budur. kimsenin yapmayana, yapmak istemeyene bok atmasını akılvari bulmamalı. erkeklik, güç, ahlak, vatanseverlik ölçütü bu değildir.
şu bilinen bir gerçektirki askerde eziyet vardır aşağılama vardır, askere arabasını yıkatan, ayakkabısını boyatan,çoçuğuna ders vermeye mecbur eden, kendisine emanet edilen askere ana bacı söven, zevk için insanları 40 derecede süründüren komutan bozuntusu yaratıklar var.şimdi diyorlarki vay efendim her kurumun içinde böyle kötü karakterli insanlar var, varsa bul çıkar kardeşim ihraç et ordudan, sen bir kere eline pimi çekilmiş bomba verip 4 askerin şehit olmasına sebep olan caniye 9 sene ceza verdikten sonra ben senin neyini savunayım, bu kadarmı ucuz insan hayatı, ben vatan millet sevgisi olan ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunan biriyim ama tsk'yı sırf bu yüzden sevmiyorum, sevmekte zorunda değilim, benim anlattıklarıma askerlik yapan herkez şahit olmuştur ve aynı düşünceleri hissetmiştir.
türkiyede ki işleyişinin acilen degişmesi gereken olay. doguda görev yapan birlikleri hariç tutarak, insanları 15 ay bi birlige hapsedip hiç bişey yaptırmamanın bir mantıgı yok. 15 ay da gidip gelenler askerde mantıklı herhangi bir şey yapmışlarmıdır, yüzde 80 inin buna vericegi cevap hayırdır. ordu evinde garsonluk yapanda vardır istanbulun göbeginde lojman bekçiligi yapanda komutanın evini taşıyanda, askerleri bu amelelikten kurtarmak gerekir. ayrıca doguda ki mücadele şeklide hızlıca profosyonellere bırakılmalıdır.
manasını yitirmiş kurumdur.
hele ki dünyanın 6. büyük ordusuna sahip ülkemde iyice saçmalatılmıştır.
davulla zurnayla çapulcuların kucağına gönderdiğimiz genç nufusumuzu o çapulcuların anaları 10ar 15 er sıçarak dengeliyor.
farkına varmak lazım artık.
(bkz: vicdani red)
